Eskiden kağnı arabasıyla, deveyle, atla uzun mesafeleri katetmek zorunda kalan insanlık bugün aylar süren mesafeleri çok kısa bir zamanda katedebiliyor. Hz. Peygamberin (asm) asırlar öncesinde, “Zaman kısalacak, araçlarla mesafeler azalacak”1 buyurduğu gibi gerçekten mesafeler kısaldı.
Neml Sûresi’nin 40,42. âyetleri ve tefsirlerinden Hz. Süleyman’ın yakınlarından semâvî kitapların esrarına vâkıf bir âlimin, “Sen daha gözünü açıp kapamadan ben onu sana getiririm” dediğini, demesiyle birlikte Yemen’in San’a şehrindeki Belkıs’ın tahtını yanında hazır ettiğini öğreniyoruz. Bugün gelişen ilim, eşyayı anında aynen nakledemese bile ses ve görüntüsünü nakledebiliyor; radyo ve televizyonlarda Kur’ânlar okunuyor, dinî konuşma ve sohbetler yapılıyor.
Üstad Bediüzzaman Hazretleri de “Gün gelecek Risâleler radyolardan okunacak” demişti. Bu da gerçekleşti: Kur’ân’ın asrımıza bakan hakiki, kuvvetli ve tesirli bu tefsirleri bugün ülkemizin dört bir yanında nice radyolarda okunuyor.
Hayra da, şerre de kullanılabilen böylesine yayın organlarında hakkın, hakikatin, doğrunun, güzelin, faydalının anlatılması aynı zamanda emri bi’lmaruf vazifemiz arasında yerini almaz mı? Onun için arkadaşlarımız diyaloğa geçtikleri radyo ve televizyonlarda bu önemli görevi zevk ve şevkle yapıyorlar; evlere, gönüllere Kur’ân’ın, İslâmın munis, sevimli, ruhları okşayan iklimini aktarıyorlar.
104.4’ten İstanbul’da vesâir yerlerde internetten yayınlarımızı takip eden dinleyicilerimizin memnuniyetlerini izhar etmeleri yapılan hizmetin sevincini yaşattırıyor bizlere de. Hatta zaman zaman Amerika’dan bile dinleyicilerimizin zevkle dinlediklerini öğrenince ne kadar güzel ve faydalı bir iş yaptığımızı anlıyoruz.
Geçtiğimiz Cumartesi günü Balıkesir’de mahalli bir radyodaydık. Yetmiş yaşına merdiven dayadığı halde yirmi yaşındaki genç heyecanıyla ordan oraya koşan Necati Yılmaz Ağabeyimizin radyoda Risâlei Nurları okuduğunu öğrendiğimizde de mesrur olduk. Radyonun sahibi Balıkesir’in ünlü avukatlarından Turgut İnal Bey ziyaretlerine gittiğimizde bizi radyosuna konuk ettiler. Bir müddet yaptığımız sohbette ister istemez günlük olaylarla ilgili görüşlerimizi de sordu. Davos’ta başbakanın resti bunlardandı. Özetle şunu söyledik: “Çıkış gönlümüze su serpti. Ülkemizin ağırlığını hissettirmesi açısından önemli. Eğer bu çıkış İsrail’le ilgili diğer ilişkilere de yansırsa o zaman tam hedefine ulaşmış olur” demiştim.
Radyolar mesajlarımızı iletme açısından oldukça önemli.
Dipnotlar:
1 Buharî, Fiten: 25; Müsned, 3:313.
05.02.2009
E-Posta:
[email protected]
|