Birinci Söz’de çölde seyahat eden iki adam örneği anlatılır. Bir kabile reisinin ismini alıp himayelerine girdiklerinde eşkıyaların şerrinden kurtulup ihtiyaçlarını karşılayabileceklerdir. Yoksa sayısız düşman ve ihtiyaçları karşısında perişan olacaklardır.
Bunlardan mütevazi olanı reisin ismini alır ve her gittiği yerde hürmet görür. Bir eşkıyaya rastgelse, “Ben falan reisin ismiyle geziyorum” der, eşkıya defolur ilişemez.
Öbürü ise gururlu olduğu için reisin ismini almaz, seyahati esnasında öyle belâlar çeker ki tarif edilmez. Daima dilencilik eder, titrer. Hem zelil, hem rezil olur.
Şu dünya memleketinde seyahat eden, ihtiyaçları ve düşmanları sonsuz olan aciz, fakir ve zayıf bir yaratık olan insan; kudreti, rahmeti sonsuz Allah’a dayanır, O'nun adıyla hareket ederse düşmanlarının üstesinden kolayca gelir, ihtiyaçlarını rahatça karşılar.
Hayatımıza girmiş, dilimize vird-i zeban ettiğimiz, bir kısmını namazlardan sonra tekrar ettiğimiz, bir kısmını da güzel bir âdet ve alışkanlık olarak zikredegeldiğimiz güzel duâlar var. Bu duâlarla biz Allah’a dayanır, O'ndan karşılaştığımız veya karşılaşabileceğimiz olay ve sıkıntılara karşı yardım dileriz. Bunlardan biri “Lâ lâhe illallâhü vahdehû lâ şerike leh. Lehü’l-mülkü ve lehü’l-hamdü (bir rivayette şu ilâve var: Yuhyî ve yümît ve Hüve Hayyün lâ yemut. Biyedihi’l-Hayr) ve Hüve alâ külli şey’in kadîr” 1 duâsı.
Bu duâyla kısaca “Allah’tan başka ilâh yoktur. Tektir, eşi ve benzeri yoktur. Mülk umumen O'nundur. Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, şükür ve minnet O'na mahsustur ve O'na lâyıktır. Hayatı veren ve devam ettiren O'dur. Ölümü de yaratan ve bakî âleme alan O'dur. O ezelî ve ebedî hayat sahibidir. Her hayır O'nun elindedir. O her şeye hakkıyla kàdirdir” diyoruz.
Bu duâyı okumanın çok büyük fazilet ve sevabı var. Rivayetin yer aldığı Buhârî ve Müslim’de bu duâyı kim günde yüz defa okursa ona on köleyi âzâd etmişcesine sevap verileceği, yüz de günahı affolunacağı bildiriliyor. Duâ aynı zamanda o gün boyunca şeytanın hile ve vesveselerine karşı bir zırh olmaktadır.
Mahiyeti acz, fakr ve zaafla yoğrulmuş bir insan olarak bu duâya ne kadar muhtacız.
Dipnotlar:
1- Buharî, Daavât: 64; Müslim, Zikir: 28; Ebû Davud, Vitr: 24.
01.02.2009
E-Posta:
[email protected]
|