“Hayat faaliyet ve harekettir. Şevk ise matiyyesidir,” yani “bineğidir” der Münazarat isimli eserinde Bediüzzaman Hazretleri. Demek kâinatta hummalı bir hareket ve faaliyet var. Aslında “Hiçbir şey yoktur ki Allah’ı övüp tesbih etmesin”1 meâlindeki âyet sırrınca zerreden kürelere kadar bütün kâinat için bu hareket ve faaliyet söz konusu.
Kâinatta hareketsiz hiçbir varlık bulunmadığına göre herşey hizmetine verilen, yeryüzünün halifesi olarak yaratılan insanın da başıboş, tembel, hareketsiz kalması mümkün değil. Mehmet Âkif çatar böylesine hareketsiz, tembel insanlara. Onlara “Ey dipdiri meyyit!” diye seslenir. Yani hareket eden robot gibidir onlar.
Faaliyet ve hareket, hayatın farkına varmak, zevkini yaşamak; yeknesaklığı, monotonluğu yıkmak; yokluktan, yokluğa yuvarlanmaktan kurtulmak demektir. Çünkü durgunluk, sessizlik, tembellik, monotonluk, hareketsizlik, bir nevî yokluktur, zarardır. Hareket ve değişiklik vücuttur, hayırdır. “Hayat harekâtla kemâlâtını bulur; beliyyat vasıtasıyla terakkî eder…”2 hükmü ne kadar yerinde.
Şu halde çalışacak, çabalayacak, faaliyet içerisinde olacak insan.
Hele bu faaliyet imana, Kur’ân’a hizmetle ilgili ulvî bir maksat içinse… Meselenin azameti, hizmetin büyüklüğü o ölçüde gayreti gerektirmiyor mu?
Evet, imana, Kur’ân’a hizmetle ilgili herşey önemli ve büyük. Kısaca Allah rızasına matuf her hareket ve faaliyet güzel, anlamlı ve büyük.
Matbuât lisanıyla hizmet, çağın hizmet metotlarından birisi. Allah Resûlü (asm) malla, canla ve dille cihad etmeyi3 emretmiyor mu?
Bugüne kadar imana, Kur’ân’a, Kur’ân’ın kuvvetli, hakiki ve tesirli bir tefsiri olan Risâle-i Nur’a canla başla hizmet ettiler arkadaşlarımız. Bunu hayatlarının gayesi görüp hâlâ da hizmete devam ediyorlar. Bu bayrak onlar sayesinde bugünlere kadar geldi.
Bu vesileyle gazetemizin son hamlesini de Kur’ân’a, imana hizmet cümlesinden gören, “Cüz cüz Kur’ân okuyarak nice gönüller ve evler aydınlanır. Belki gazetedeki Risâle-i Nurla ilgili bir makaleyi veya bir köşe yazısını okuyup İslâma, Kur’ân’a yönelen birileri çıkar” diye canhıraş bir gayret içerisine giren nice arkadaşımız cüz cüz Kur’ân hamlesine dört elle sarıldılar, çok güzel hizmetler verdiler. Onları tebrik ve takdir etmemek mümkün değil. Bazı örnekler vermek gerekirse Ankara’dan Tuncay kardeşimizin öncülüğünde yürütülen hizmetlerde bir çırpıda gazetenin bin artış kaydedişini zikretmek gerekir. Ürgüplü Ahmet Abimiz bir delikanlı gayretiyle tirajı 3’ten 50’ye çıkardı. Alaçamlı Serkan bir çırpıda 50 abone buldu. Kastamonulu İbrahim Vapur’un hizmetleri de harika. 50 olan tirajı 450 yaptı. İstanbul Samandra’dan Mehmet İnal Bey 6’yı 150’ye çıkardı. Bayburtlu Halim Abimiz 30’dan 180’e çıktı. Konya Ereğlisi’nden Durali Hasan Abimizin öncülüğünde 30’lu rakamlar 160’ı buldu. Tekeli’den Arif Abi 5’i 40’a ulaştırdı. Ermenekli Haydar, Balıkesirli Enver Abilerin, Vanlı Şehabettin kardeşin, İzmirli, Şanlıurfalı arkadaşlarımızın gayretlerini de bunlara eklemeli. Hepsini tebrik ediyoruz.
Demek faaliyetin olduğu yerde güzel sonuçlar da alınıyor. Hizmete aşkla şevkle devam.
Dipnotlar:
1- Neml Sûresi: 44. 2- Mektûbât, s. 44. 3- Ebu Davud, Cihad: 18.
16.10.2008
E-Posta:
[email protected]
|