Ders kitaplarıyla ilgili yeni skandallar ortaya çıkıyor. İlköğretim 8. sınıf “İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük” ders kitabında ihtilâlleri övücü ifadelerin yer aldığının ortaya çıkmasıyla ‘ders kitapları’ gündeme taşındı. Kamuoyu kitaptaki bu bakış açısına tepki gösterdi ve neticede bakanlık da bu tepkileri haklı buldu.
Haklı buldu, ama iş bu yanlışları düzeltmeye gelince ‘bir yıl sonra’ya randevu veriliyor. Bakanlık, bu yanlış ifadelerin ‘kasıtlı’ olarak değil, ‘gözden kaçma’ şeklinde kitaplara girdiğini ihsas ettirecek şekilde açıklama yapmış.
Elbette her kitabın her satırını ‘bakan’ın okumuş olması mümkün değil. Ama böyle hassas konuların özellikle incelenmesi ve araştırılması icap eder. Demokrasi ve ihtilâller konusu, sadece kitabı ‘yazan’ın insafına bırakılamayacak kadar önemli konulardır. Hadisenin siyasî yönü de vardır ve netice olarak sorumluluk siyasî iktidara aittir.
“İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük” ders kitabındaki yanlış kabul edildiğine göre sıra bu yanlışın düzeltilmesine gelmelidir. Yanlışı düzeltmek için bir yıl sonrasına randevu veren bakanlığın, bu noktadaki yaklaşımı kesinlikle doğru değildir. Çünkü yapılan hata sıradan bir tarih hatası değildir. Temelinde siyasî arkaplan olan bir hadisedir ve bu hadiseleri çocuklarımız doğru olarak öğrenmelidir.
“İki sayfalık ‘yanlış bilgi’ var diyen koca kitabı ‘çöpe’ atılıp yenisini hazırlamak çok masraflı olur” gibi bir düşünceyi haklı bulmak mümkün değildir. Eğer kitapta yer alan görüşlerin ‘yanlış’ olduğunda ihtilaf yoksa, bu yanlışı düzeltmenin pek çok kolay ve masrafsız yolu da vardır. Bakanlık, kitapları toplamadan da yanlışı düzeltebilir. Meselâ, önce kitapta yer alan bu bölümün geri çekildiği ve ders programlarında işlenmeyeceği duyurulabilir. Akabinde bu bilgilerin doğrularının yer alacağı küçük bir ‘broşür’ hazırlanır ve bütün öğretmenler ve öğrencilere kolayca dağıtılabilir. Bu da zor olur denilirse, hazırlanan yeni metin MEB’in internet sayfasına konulur ve sıra o üniteyi işlemeye gelince öğretmenlerden bu metnin esas alınması istenebilir.
Kitapta yanlış bilgiler olduğu noktasında fikir birliği olduğuna göre, düzeltmeyi bir yıl sonraya bırakmayı anlamak mümkün değil. Yarın bir gün kim öle kim kala? Bin bir gündemin sıra beklediği Türkiye’de yarın bu tartışmalar unutulur ve kitaptaki yanlış bilgiler ‘doğru bilgi’ halini alabilir. Buna imkân ve fırsat vermemek lâzım...
İlköğretim 8. sınıf “İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük” ders kitabındaki bu yanlış, bu skandal tartışılırken yeni bir skandal daha ortaya çıktı. Buna göre, liselerde okutulan “Millî Güvenlik Bilgisi” ders kitabında da çok tartışmalı ifadeler yer alıyor. Birkaç gün bu köşede, “Lise Millî Güvenlik Bilgisi” (...) ders kitabının da iyi incelenmesi ve tartışmaya açılması icap eder. Teknoloji çağında, lisede okuyan öğrencilere subay ve astsubayların ‘rütbe’lerini ezberletmek ne derece doğrudur?” (11 Eylül 2008) diye sormuştuk. Radikal, konuyu incelemiş ve “Lise ders kitabı: İrtica tehdidi sürüyor” başlığıyla duyurmuş. (16 Eylül 2008)
Kim bilir, diğer ders kitaplarında da ne gibi ‘yanlış’lar var. Millet menfaatine faaliyet göstermek için kurulan sivil toplum kuruluşları bunları ortaya koymalı...
17.09.2008
E-Posta:
[email protected]
|