"Gerçekten" haber verir 01 Eylül 2008
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formu | İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Mustafa ÖZCAN

Ramazan-ı Ekber



Bu yıl Ramazan tevafuklarla birlikte geldi. Bizler, hicrî 1429 Ramazanını idrak etmiş bulunuyoruz. Arz etmek istediğim husus bu Ramazan ayının dokuzlu (9) tevafuklarla dolu olmasıdır. Bu muhakkak ki; önemli hususlara delâlet etmeli. Ramazan kameri aylar içinde dokuzuncu aya tekabül ediyor. Dolayısıyla 1429 hicrî senesinin dokuzuncu ayında bulunuyoruz. Tevafuklar bu kadarla da sınırlı değil. Bu yıl kameri dokuzuncu ay olan Ramazan şemsi ve milâdi ay olan Eylül ayına denk geldi. Yani kameri olarak dokuzuncu ay olan Ramazan ayı şemsi olarak dokuzuncu ay olan Eylül’e isabet etti. Hem de ayın birinci gününe. Bu mutlaka delâletleri olan bir ‘emrun celel’ yani büyük bir iş olmalıdır. Libya’nın dışında Suudi Arabistan başta olmak üzere birçok Arap ülkesi de 1 Ramazan olarak 1 Eylül’ü kabul etmiş bulunuyor. Libya hariç. Bu da ilginç. Osmanlı’ya ve Türklere sonuna kadar sonsuz bir sadakatle ve biatla bağlı olan Senusi ailesini deviren Kaddafi bu darbe suretindeki devrimini ‘fatih’ olarak da ifade edilen 1 Eylül tarihinde gerçekleştirmişti. Dolayısıyla bu yıl ki Ramazan ayı büyük bir tevafukla ‘fatih’e yani 1 Eylül’e denk geliyordu. Ama Kaddafi ne yaptı etti, bunu kabul etmeyerek; Ramazan 1’i, 31 Ağustos’a çekti veya denk getirdi. Bu da etse etse onun nasipsizliğine delâlet eder. Dolayısıyla bu yıl Ramazan ayı tam dokuzların kesişme noktasına denk gelmiştir. Hatta o kadar ki Ramazan’ın arkası da milâdi 2009 yılına ulaşıyor ve denk geliyor. Ramazan’dan üç ay sonra bir dokuz daha var. O da 2009 yılı. Bu itibarla bu yıl ki Ramazan ayı bütün bu vasıflarından dolayı Ramazan-ı Ekber olmuştur veya sayılmalıdır.

***

Bu yıl ki Ramazan ayına Ramazan-ı Ekber dememizin temel nedenlerinden birisi milâdi dokuzuncu ay ile kameri dokuzuncu ayların aynı çizgi üzerinde buluşmasıdır. Şayan-ı dikkat bir tevafuktur ki, 1429 hicri senesinin bitiminde 2009 yılı hulul etmektedir ve sanki bayrağı birbirlerine devretmektedirler. Olimpiyat meşalesini taşıyanlar gibi kesişme noktasında kısa bir süre de olsa buluşmakta ve selâmlaşmaktadırlar. İşte bu tevafukların toplamından dolayı biz bu yıl ki Ramazan’a, ‘Ramazan’ı Ekber’ dedik. Elbette İslâm literatüründe Ramazan-ı Ekber diye bir deyim yok. Buna mukabil, Hacc-ı Ekber yani ‘büyük hac’ diye bir deyim var. Müslümanların iki bayramı yani Cuma günü ile arefe günü bir araya geldiğinde ve hacılar Arafat’ta cem olduğu sırada o gün Cuma gününe denk geldiğinde buna Hacc-ı Ekber denilmektedir. Haccın Hacc-ı Ekber olması da kesinlikle makbuliyetine delalet eder. Bu cihetle İnşaallah bu yıl ki Ramazan ayı hayırhah büyük gelişmelere gebe ve sahne olsa gerektir. Belki de büyük değişimin habercisidir ve milâdıdır. Zaten bahsettiğimiz büyük değişim olmazsa kıyamet kapımızı çalmaktadır. Kıyamet tamtamları kendini işittirmektedir. Dünyanın ömrünün uzaması ancak manevî havaların tebeddülüne ve değişmesine vabeste ve bağlıdır. Bu değişim olmazsa dünyanın istikbali kararmak ve geleceği kısalmak üzeredir. Ramazan ayı hayırların hamili ve taşıyıcısı olan bir aydır. İnşaallah ufkumuza hayır ve mübeşşiratla birlikte doğar.

***

Aksi takdirde, dünya felâketlerin üstüste geldiği bir dönemi yaşamaktadır. Küresel ısınmadan dolayı sular giderek derinlere doğru çekilmektedir. Gök yağmurunu kesmiş veya tutmuş yerin sulak arazileri kurumuştur. Ayrıca yağmur isabet ettiği yerlere de afet suretiyle isabet etmektedir. Adeta suyunu boca ederek felâketlere neden olmaktadır. Dolayısıyla yağmurun ve tabiatın dengesi kalmamıştır. Bunun nedeni insanoğlunun dünyayı ve kaynaklarını müsrifane ve hovardaca harcamasının yanında irtikap etmiş olduğu manevî measi ve günahlardır. İngiliz maliyeci ve ekonomist Alistair Darling, yürekleri hoplatan bir konuşma yapmış ve İngiltere’nin 60 yıldır böyle ekonomik bir durgunluk ve felâket görmediğini söylemiştir. Öte yandan ‘fırtınaların anası’ ortalığı kasıp kavuruyor. Fırtınaların anası Gustav, New Orleans’ta büyük tahliyelere neden olmuş ve Amerikan sahillerini kasıp kavurmaktadır. Saddam döneminde biz ‘savaşların anasını’ görmüştük ama fırtınaların anasını ilk kez işitiyoruz. İşte Ramazan bu felâketleri ötelemenin diğer adıdır. Şükür, iktisad ve ibadet ayı olarak paratoner bir aydır. Hatırlarsanız geçen yıl da böyle bir kuraklık iklimi vardı ve bunu Ramazan’ın bereketi vasıtasıyla savuşturmuş ve savmıştık. Yine böyle olacağını umut ediyoruz ama bizim de buna katkıda bulunmamız gerekir. Bizim katkımız, güzelliklere liyakat kesbetmemizdir. Ramazan’a hürmet İnşaallah belâların ref’i ve def’ini getirecektir. Cenâb-ı Allah bize tevafukların diliyle bunun umut ve müjdesini veriyor. “Şüphesiz bunda, kalbi olan, ve yahut (fikren) hazır olduğu halde kulak veren için bir öğüt vardır (Kur’an: 50/37)...”

01.09.2008

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (31.08.2008) - Maneviyatın Ukaz panayırı

  (29.08.2008) - Müslümanların iki hastalığı

  (28.08.2008) - Kaddafi ve Esad rejimleri

  (27.08.2008) - Pekin’de nal toplayanlar

  (26.08.2008) - Obama şimdiden kaybetti mi?

  (25.08.2008) - Tabut, Heykel ve Minber

  (24.08.2008) - Biden ve Irak’a Bosna modeli

  (23.08.2008) - Mısır’da AKP-CHP koalisyonu

  (22.08.2008) - Neden darbe yapamıyorlar?

  (21.08.2008) - ABD, Müşerref’i neden gözden çıkardı?

 
GAZETE 1.SAYFA

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Site yöneticisi | Editör
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır