Düşünce ve ifade özgürlüğünün önündeki engelleri kaldırmamak(!) için 2 mil-yon YTL’yi (2 trilyon TL) gözden çıkaranlar var.
Maliyetinin yaklaşık 2 milyon YTL’yi bulacağı belirtilen kampanya kapsamında, reklâm filmleri ulusal kanallarda, afişler ise özellikle büyükşehirlerde bilboardlarda yayınlanacakmış. Bunu yapan 301. maddeye yönelik sıkı muhalefet yapmaya hazırlanan MHP. Parti, bu kapsamda 301. maddeyle ilgili önümüzdeki günlerde miting ve bölge toplantılarını da gündemine almış. (Vatan, 8 Nisan 2008)
Bahçeli son grup toplantısında MHP 301. madde değişikliğine sonuna kadar karşı çıkacaklarını söylerken, “301. madde Meclisin önüne getirilirse, AKP’li 339 milletvekili, milletin huzurunda bir onur ve haysiyet imtihanıyla karşı karşıya kalacak. Kimseye bırakmadıkları, muhafazakârlık, demokratlık ve mukaddesatçılığın gerçek yüzü ise bu imtihan sonucunda ortaya çıkacaktır” demeyi de ihmal etmedi.
CHP ise sırf, hükümetin “yabancıların gözüne girmek, yabancıları memnun etmek, Barroso gelmeden ona bir jest yapmak için” 301 değişikliğine karşı çıkıyor.
* * *
TCK’nın 301. madde sebebiyle sadece 2007 yılında mahkemelerde görülen dâvâ sayısı 744, hakkında dâvâ açılan sanık sayısı ise bin 189’u buldu. Düşünce özgürlüğünün önünde engel olan TCK’nın 301. maddesinin değişikliği gündeme iyice yerleşti. Madde muhtemeldir ki, önümüzdeki hafta Meclis’te değiştirilecek. Teklif hafta başında yapılan bakanlar kurulu toplantısının hemen ardından TBMM Başkanlığına verildi. Ancak değişiklik CHP engeline takıldı. TBMM Başkanı Köksal Toptan Çin’e gidince, Başkanvekili CHP’li Güldal Mumcu, “301 işi acil değil” diyerek teklifin komisyona sevkini imzalamadı.
Teklife göre, Maddede ‘Türklüğü’ şeklinde geçen kavram, ‘Türk milleti’ olarak, ‘cumhuriyeti’ ifadesi de ‘Türkiye Cumhuriyeti’ olarak değiştirildi. Ceza üst sınırı 3 yıldan 2 yıla indirildi. Böylece Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 231. maddesinde düzenlenen ‘2 yıl ve daha az süre hapis öngören cezanın açıklanması ertelenir’ hükmüne göre 301’den hapis yatılmasının önüne geçilecek. Dâvâ açılması için izin verme yetkisi cumhurbaşkanına verildi. Teklife, üç sayfalık ayrıntılı bir gerekçe de yazıldı. İfade hürriyetinin Anayasa’da güvence altına alındığı vurgulandı. TCK’da paralellik sağlamak amacıyla 305. maddede yazılan “Temel millî yararlara karşı hakaret” soruşturmalarına izin yetkisi de Adalet Bakanı’ndan alınarak cumhurbaşkanına verildi.
* * *
301. maddenin bu hali tam istenildiği gibi olmasa da doğru bir adım olarak değerlendirilebilir. Beklentileri karşıladığını söylemek zor. Kimi hukukçular, bu değişikliğin makyaj olmaktan öteye gidemeyeceğini söylüyor.
Keşke, birkaç ay sonra gelecek sıkıntılarının önüne geçebilmek için şimdiden madde daha özgürlükçü hale getirilebilseydi. Ümit edi-yoruz ki, komisyonda veya genel kurulda bu yönde bir değişiklik yapılır.
Şunu söylemekte yarar görüyorum: 301. madde ve peşinden de demokratikleşme paketinin gündeme getirilmesi bazı çevrelerin dikkatini çekiyor. Kapatma dâvâsı gündeme geldiğinde AB ve demokratikleşmeyi hatırlamak yerine göreve ilk başladığında bunlar düşünülse sıkıntılar da az olacaktır.
Yeni anayasa çalışmaları bu zamana kadar yetiştirilebilirdi. Ama yapılmadı. Aradan iki madde çekilerek başörtüsünün üniversitelerde serbest bırakılması sağlanmaya çalışıldı, ancak işler daha da karmaşık hale geldi. Değişiklik şimdi Anayasa Mahkemesinde…
Yine de demokratikleşmeden başka bir yol olmadığının görülmesi ve her şeye rağmen, geç kalınsa da demokratikleşme adımlarının atılması sevindiricidir. Yeri geldiğinde değil, her zaman demokrasi taraftarı olmak suretiyle “gerçek demokratlık” olur.
11.04.2008
E-Posta:
[email protected]
|