Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 05 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

Hak ve hürriyet mücadelesinin neresindeyiz?



İnsanlık tarihi bir bakıma hak ve hürriyetler mücadelesidir. Zira, insan, “hür irade” ile donatılıp imtihan dünyasına gönderildi. Sosyoloji tarihi, insanlığın hak ve hürriyetler açısından beş devir geçirdiğini ortaya koyuyor: Vahşet/bedevîlik, kölelik, esirlik, ücretlilik, mâlikiyet ve serbestiyet devirleri.

Vahşet devri dinlerle, hükümetlerle değiştirilmiş; yarı medenî devir açılmış. Fakat, insanların zekî ve güçlüleri bir kısmını köle yapıp, hayvan derecesine indirmişler. Sonra bu memlûkler dahi bir intibâha düşüp, gayrete gelerek, o devri esir devrine çevirmişler; yani, kölelikten kurtuldular.

Yine insanların kavîleri, zaiflerine esir muâmelesi yapmışlar. Sonra, Büyük İhtilâl gibi çok inkılâplarla, o devir de ecîr (sanayi devriminden sonra ücretlilik) devrine inkılâp etmiş. Yani, zenginler halkı ve zayıfları ücret mukâbilinde hizmetkâr etmiş. Yani sermaye sahipleri emek sahiplerini, ameleyi küçük bir ücrete mukâbil istihdam etmeleridir. Bu devirde sû-i istimâlât o dereceye vardı ki, bir sermâyedar, kendi yerinde oturup, bankalar vâsıtasıyla bir günde bir milyon kazandığı halde; bir bîçare amele, sabahtan akşama kadar, tahte’l-arz mâdenlerde çalışıp, kùt-u lâyemût (ölmeyecek) derecesinde, on kuruşluk bir ücret kazanıyor.1

Son devir ise, serbestiyet ve mâlikiyet devrinin ortasında. Semâvî dinlere inananlar, peygamberlere ittibâ edenler, “hak ve hürriyet” mücâdelesinin safında yer alırken; hevâ ve heveslerine uyan müstebitler de hak ve hürriyetlerle savaşıyor. Tarih şahittir, istisnâsız, peygamber ve onların yolundan giden gerçek mü’minler, onca zulüm, işkence, hatta ölüme maruz bırakıldıkları halde asla taviz vermediler, mücadelelerini hayatları pahasına sürdürdüler.

İlk Müslümanlardan Hz. Bilâl, Hz. Ebûbekir, Hz. Osman, Talha bin Ubeydullah, Halid bin Said, Sa’d bin Ebi Vakkas, Ebû Zerr-i Gıfarî ve Habbab bin Eret’i (ra) düşününüz. Akla-hayale gelemeyecek kadar dehşetli işkencelere mâruz kaldılar. Ama, onlar, kâinat çapında hak ve hürriyet mücâdelesi destanı yazdılar! İman, inanç, hak ve hürriyetinden zerre kadar taviz vermeyen Hz. Habbab, Resûlullah’a (asm) “Çektiğimiz bu işkence ve sıkıntılar için Allah’a duâ etmez misin?” dedi. O (asm), “Sizden önceki ümmetlerden öyle kimseler vardı ki, demir taraklarla bütün derileri, etleri soyulup, kazınırdı da bu işkence yine onu dininden döndürmezdi. Testere ile tepesinden ikiye bölünürlerdi de, yine bu işkence dinlerinden onları geri çevirmezdi...” demişti.2 Onu, “Muhammed’i (asm) inkâr et!” diye ateşe basıyorlardı! O, “Her şeyimden vazgeçerim, yine de ölünceye kadar ve öldükten sonra dirilinceye kadar onu red ve inkâr etmem” diyordu.

Yemen’de Kral Zû Nuvas Mûsevîliği benimsemişti... Necran bölgesinde ise Hıristiyanlık yayılmaya başlamıştı. Zû Nuvas, hem taassubu, hem de Hıristiyanlığın yayılması endişesiyle onları Mûsevîlik ile ölüm arasında bir tercih yapmak zorunda bıraktı. Onlar da ölümü tercih ettiler.

Hıristiyanlar için bir hendek kazdırdı. Kimini yakarak, kimini hendeğe gömerek öldürdü. İncil’i de yaktırdı.3

Tabiatı, fıtratı medenî varlıklarız. Diğer insanların hukukunu muhafazaya ve hakkımızı onlar içinde aramaya mükellefiz.4 Acaba biz bu mücadelenin neresindeyiz?

Dipnotlar: 1- Mektûbât, Y.Asya Neş., s. 353-354.; 2- Buhârî, 4: 238-239.; 3- Doğuşundan Günümüze/Büyük İslâm Tarihi, İlmî müşavir ve redaktör Prof. Dr. Hakkı Dursun Yıldız, Çağ Yay. İst., 1986, c. I, s. 114-118.; 4- Münâzarât, s. 137.

05.03.2008

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (04.03.2008) - İslâm ve insanlık tarihinde örtünme

  (03.03.2008) - Esmâ-i Hüsnâ ve örtünmenin psikolojisi

  (02.03.2008) - Sünnet ve temel kaynaklarda başörtüsü

  (01.03.2008) - Meydan okumanın ve diretmenin anlamı ne?

  (28.02.2008) - Kur’ân’da tesettür, giyim ve başörtüsü

  (27.02.2008) - Kıyafet, başörtüsü ve haya

  (26.02.2008) - Batı medeniyeti: Kurtlaşmış bir ağaç!

  (23.02.2008) - Beyin (hafıza ve zekâ) gücünü nasıl yükseltebilirsiniz?

  (21.02.2008) - Neden hâlâ Yeni Asya’dayım?

  (20.02.2008) - Hz. Ali’den (ra) yöneticilere hak-hukuk dersleri

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri