05 Temmuz 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Süleyman KÖSMENE

Güzele mazhar olan güzelleşir


A+ | A-

H. Yıldırım: “Risâle-i Nur’da Sözler’de geçen şu veciz cümleyi açıklayabilir misiniz: “Hem deme ki ben mazharım. Güzele mazhar ise güzelleşir. Zira temessül etmediğinden, mazhar değil, memerr olursun.”1

Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, bu sözünde nefisle savaşta enfes bir tarz gösteriyor. Allah’ın insana bir takım ikramları, hediyeleri, feyizleri, bereketleri, nurları gelir. Çünkü “Allah göklerin ve yerin Nur’udur.”2 Peygamberlerine vahiy gönderir. Kullarına ilhamla yol gösterir. Kullarına ilim lütfeder, hikmet lütfeder, aydınlatır.

Fakat insan Allah’tan gelen ve kendisinin sadece mazhar olduğu feyzi, bereketi, ikramı, lütfu, nuru, hidayeti, rahmeti, ilmi, hikmeti sahiplenemez. “Benim malım” diyemez. Bununla gururlanamaz, övünemez, iftihar edemez. Aksi takdirde pusuda bekleyen nefsin hastalığı nükseder ve insanı vartaya yuvarlandırır. İnsanı uçuruma atar.

Nefis terbiye edilemiyor. Nefse karşı insanın kalbi uyanık olmalı ve nefsi bir yaramaz çocuk sayarak onun emredici istekleri karşısında onunla alay edip eğlenmesini ve onu kandırmasını bilmeli. Bediüzzaman hazretleri, “Ben nefsim ile musalaha etmemişim. Çünkü terbiye etmemişim.”3 Sözüyle nefsin ıslâh edilmez tehlike boyutuna dikkat çeker. Keza Yusuf Aleyhisselâm’ın bile “Ben nefsimi temize çıkarmam. Çünkü nefis daima kötülüğe sevk eder.”4 dediğini hatırlatan Bediüzzaman, “Ben nefsimi tebrie etmiyorum. Nefsim her fenalığı ister.”5 Sözüyle, nefsiyle savaşmak dâvâsında olanlara nefsin hakikatini öğretir.

Öyleyse sulh olmayan, terbiye edilmeyen, bizim için ölünceye kadar tam bir günah makinesi gibi çalışan ve küçük bir zafiyetimizde bizi yere sermeye kolları sıvamış bulunan bir nefis ile yaşıyorsak, İslâm büyüklerinin bu uyarılarına kulak vermek ve nefsimizi tanımak zorundayız.

Nitekim Şah-ı Nakşibend hazretleri de “Terk-i dünya, terk-i ukba, terk-i hestî, terk-i terk” sözünü, kendi mesleğinde nefs-i emareyi tamamen devre dışı bırakmanın yolunu açmak ve öğretmek için söylemişti. Bu söze göre nefis dünyayı terk edecek, ahireti terk edecek, nefis ahiretteki mükâfatı düşünmeyecek, nefis varlığını terk edecek, kendisini terk edecek ve nihayet nefis bütün böyle önemli nimetleri terk etmenin hazzını da tatmayacak, “nice şeyleri terk ettim de erdim, oldum” demeyecek, terk ettiğini de terk edecek. Nefis sadece Allah’a kul olacak. Allah’a teslim olacak.

Aslında insan Allah’ın bir çok nimetine, lütfuna, rahmetine, bereketine, feyzine, nuruna mazhar oluyor. Risâle-i Nur, elbette Bediüzzaman Hazretlerinin o pak dimağına gelen ve içinde beşeriyetin kurtuluş reçeteleri sıralanmış bulunan bir hikmet ve nur deryasıdır ve bu deryaya Bediüzzaman elbette beşeriyet adına mazhar olmuştur. Fakat O, nefisle savaşta bize çetin bir yol gösteriyor. Biz bir şeylere mazhar olduğumuzu hissettiğimizde, “mazhar oldum” demeyeceğiz. Çünkü bunda nefisten yana bizi bekleyen korkunç tehlikeler vardır. Terbiye edilmeyen nefis bu gün mazhar oldum derse, yarın kim bilir neler söyler… Üstad Hazretleri diyor ki, “ey nefis, sen sadece memerr oldun!” Yani bu büyük nurlar sana uğradı ve geçti. Sen gene nasibini almadın. Sen gene terbiyeye diz çökmedin.

Unutmamak gerekir ki, kalp ayrı, nefis ayrıdır. Bir insan bu cihetle iki kişi sayılıyor: Biri nefis, biri kalp. Bazen bunlar içimizde öyle bir çekişmeye otururlar ki, çoğu zaman içimizdeki o birbirinin yoluna gelmeyen iki kişinin varlığını çok net görebiliyor, hissedebiliyoruz. Nefsimizle kalbimizin yüksek sesli tartışmalarına ve sürtüşmelerine çoğu zaman hepimiz şahit olabiliyoruz.

İşte Bediüzzaman Hazretleri bu sözünde bize kalbin salih yolunu göstermiş, nefse de haddini bildirmenin usûlünü öğretmiş bulunmaktadır. Yani mazhariyet kalp için söz konusu olsa da, sahiplenen nefis olduğundan, nefse haddini bildirmek için onun mazhar değil, memerr olduğunu; yani nefsin üstünden geçilen bir geçitten, bir binekten başka bir şey olmadığını tokat gibi yüzünde şaklatmış, nefsine düşkün beşeriyete ders vermiş, rehber olmuştur. Allah ondan razı olsun.

Dipnotlar:

1- Sözler, s. 210.

2- Nur Sûresi: 35.

3- Mektubat, s. 67.

4- Yusuf Sûresi: 53.

5- Mektubat, s. 71.

05.07.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (04.07.2010) - Büyük günah işleyenin nikâhı düşer mi?

  (02.07.2010) - Ölüm ve İlâhî adalet

  (01.07.2010) - Öfke yutma fazileti üzerine

  (30.06.2010) - Yerkürenin ihtişamlı seyahati

  (29.06.2010) - Hazret-i Ali’nin (ra) asrımıza tebessümü

  (28.06.2010) - Fazilet, hüküm ve hikmetleriyle gusül-2

  (27.06.2010) - Bin düşün bir boşanma!

  (25.06.2010) - Fazilet, hüküm ve hikmetleriyle gusül - 1

  (24.06.2010) - Hidayet kavramı üzerine

  (23.06.2010) - Kredi kartları


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.