Faruk ÇAKIR |
|
Karikatürün Sinan’ı |
Uzun yıllar gazetemizde karikatürler çizen Vehip Sinan’ı da ebedî âleme uğurladık. Pazar gecesi vefat eden Sinan’ın cenazesi dün Fatih Camii’nde kılınan cenaze namazından sonra dualarla defnedildi. Vehip Sinan’la şahsen tanışmadan çok önce onu karikatürleriyle tanımıştık. Önce Yeni Asya’daki karikatürleriyle, daha sonra da “Topuz” adlı çizgi roman serisiyle ve nihayet Can Kardeş’te devam eden karikatür ve çizgileriyle onu sevmiştik. Onunla tanışmak, karikatürleriyle tanışmamızdan çok sonra nasip olmıştu. Doğrusu çok konuşan bir çizerimiz değildi. Zaman zaman Fatih’teki evinden arabayla alarak gazetemizin Güneşli’deki merkezine getirdiğimiz de olmuştur. “Topuz”ları okuduğumuz ortaokul yıllarımızda o serinin devam etmesini çok arzu etmiştik. Her fırsatta o günkü gazete yöneticilerine bu talebimizi ulaştırmış ve müsbet cevaplar beklemiştik. Elbette çizgi roman serilerinin yazılması ve çizilmesi, onu okumak gibi kolay değildi. Haftalık Can Kardeş dergisi yayınlanıp da Vehip Sinan imzasını orada görünce çok sevinmiştik. Vehip Sinan, hakikaten hoş ve yumuşak bir çizgiye sahipti. Onun çizdiği karakterlerin çocuklar tarafından çok sevildiğine şahidiz. Yıllar sonra eski Can Kardeş ciltlerini okuyan çocuklarımız da Vehip Sinan’ı tanımadan sevmişti. Bugün de, yarın da çizgileri çocukların ilgisini çekmeye devam edecek. (Vehip Sinan’ın “Topuz”larının yeni baskıları Nesil tarafından yapılmış durumda.) Elbette karikatür uzmanı değiliz, ama nazarımızda Vehip Sinan, karikatürün Mimar Sinan’larından biridir. Onun kamuoyu nezdinde çok ‘meşhur’ olmaması karikatürlerinin güzelliğine halel getirmez. Günümüzde de çok iyi karikatürler çizgidiği halde ‘yetkililer’in ilgisini çekemeyen karikatüristlerimiz yok mu? Nazarımızda katılmalarının özel bir önemi yok, ama Vehip Sinan’ın cenaze namazında “Türkiye’yi idare edenler”in geniş bir katılımla hazır bulunmamaları anlaşılabilir bir durum mudur? Bu anlamda Vehip Sinan, sessiz yaşadı, sessiz vefat etti; ama onu sevenler ve hayırla yâd eden binler var. Vehip Sinan’ın soy adının “Sinangil” olduğunu tabutuna iliştirilen “not”tan öğrendim. Vehip Sinangil, yöneticiler nezdinde değilse de okuyucular nezdinde hayattayken kıymeti bilinen bir sanatkârımızdı. Bildiğimiz kadarıyla iki defa ‘anma toplantısı’ tertiplenmiş ve bu toplantılarda yapılan konuşmalarla kıymeti takdir edilmişti. Bundan sonra da hayırla yâd edileceğine inandığımız Sinan, çizdikleriyle karikatürü geniş kitlelere sevdirmiş ve onu taklit ederek yeni sanatkârlar çıkmıştır. Cenaze namazında sohbet ettiğimiz bir okuyucumuz, çocuğunun Sinan’ın karikatürlerini severek ‘mimar’lık mesleğine yöneldiğini ve onu her zaman hayırla yad ettiğini anlatıyordu. Karikatürist Salih Memecan’ın söyledikleri de dikkat çekiciydi: “Ben kendisini tanıyamadım, ama onun çocukları ne kadar çok sevdiğinin farkındayım. Başarısının altında da bu çocuk sevgisinin yattığını düşünüyorum.” Mekânı Cennet olsun inşaallah.
20.04.2010 E-Posta: [email protected] |