09 Mart 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR Mobil İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

H.İbrahim CAN

AİHM kakarı KKTC’nin tanınması anlamına gelir mi?


A+ | A-

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 8 Rum’un Türkiye aleyhine, Kuzey Kıbrıs’ta kalan taşınmazlarının kullanımından ve mülkiyet hakkından yoksun bırakıldıkları gerekçesiyle açtıkları dâvâda verdiği karar hepimizi sevindirdi.

Kararda Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde 2006 yılında kurulan ve adanın iki tarafında bulunan taşınmazlara ilişkin çözüm yolları üreten Taşınmaz Mal Komisyonu yada Tanzim Komisyonu “iç hukuk yolu” olarak kabul edildi. Mahkeme 8 başvuruyu etkin bir iç hukuk yolu olan Taşınmaz Mal Komisyonu’na başvurmadıkları gerekçesiyle reddetti.

“Başvuranlar TMK’na başvurmamayı ve siyasî bir çözümü beklemeyi seçebilirler. Ancak bu durumda haklarını AİHS çerçevesinde talep etmek isteyen bir kimsenin başvurusu hakkında, iç hukuk yolunun tüketilmediği kararı verilecektir.” Diyordu mahkeme kararının sonunda.

Peki ne olmuştu da mahkeme böyle bir karara varmıştı?

Mahkeme kararında bunun gerekçelerini Türk tarafınca kabul edilen, Rumlarca reddedilen Annan Planına, sonrasında KKTC’nin AİHM kararları uyarınca yaptığı yasal düzenlemelere ve özellikle de Taşınmaz Mal Komisyonunun bağımsız iki üyenin de katılımıyla kurulmasına dayandırıyordu. TMK’nun bir çok dâvâyı dostane çözümle sonuçlandırmış olmasını etkin bir iç hukuk yolu oluşturulması olarak tanımlıyordu. Ayrıca iki kesim arasında yeni sınır kapıları açılması ve geçişlerin kolaylaştırılmasını, Rumların ‘Mallarımıza ulaşamıyoruz’ gerekçesinden yoksun bırakan bir tedbir olarak görüyordu.

Bu karar Türkiye’de mahkemenin KKTC’nin hukuki yetkisini kabul ettiği şeklinde yorumlandı. Dışişleri Bakanı Davutoğlu “Bu karar KKTC’nin hukuki egemenliğini teyit eden bir karardır” açıklaması yaptı. Ayrıca bu kararla mülkiyet dâvâlarının artık KKTC’den geçmeden AİHM’e gidemeyeceğini vurguladı.

Rumlar ise matem havasına girdi. Rum lider Hristofyas bu kararı “Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletlerin Kıbrıs sorununun artık çözülmesi yönündeki uyarısı” olarak niteledi.

Bize göre de bu karar çok önemli. Louizidiou dâvâsındaki olumsuz sonuçla gelinen nokta değişti: AİHM’de bekleyen 1500 dosya Kuzey Kıbrıs’taki iç hukuk yolları tüketilmediği gerekçesiyle reddedilecek. Aynı zamanda bu kararla müzakerelerin en büyük sorun yaratan başlığı olan ‘mülkiyet’ başlığında da önemli kolaylıklar sağlanacak. Artık Rumlar mülkiyet sorununu bahane ederek müzakereleri tıkayamayacak. AİHM bu kararında Annan Planı ve sonrasındaki düzenlemelerin adil, etkin ve makul çözüm yolları olduğu değerlendirmesini yapıyor.

Ancak bu kararla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin KKTC’nin hukuki egemenliğini tanıdığı değerlendirmesini yapmak abartılıdır. Zira mahkeme bu kararda davalı olarak KKTC’yi değil, Türkiye’yi gösteriyor; Taşınmaz Mal Komisyonunu da Türkiye’nin kurduğunu kabul ediyor. Kararda mahkeme, birkaç yerde ve ısrarlı bir şekilde KKTC’nin uluslar arası hukukta tanınmış legal bir devlet olmadığını, ancak bu durumun, otuz yılı aşkın bir süredir mülkiyet hakkından yoksun bırakılan insanların, dertlerine çare olmak için kurulan ve işlediği pratikte çözümlediği anlaşmazlıkla görülen bir hukuk yolundan yararlanmalarını engellemeyeceğini vurguluyor. Yani bu kararı KKTC’nin tanınması olarak algılamak yanlış olacaktır.

Kısacası; Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin bu kararı Türkiye ve KKTC açısından büyük öneme haizdir. Ülkemizi milyarlarca avro tazminat ödeme yükünden kurtaracak niteliktedir. Ayrıca Rumları da uzlaşmaya zorlayıcı yönü vardır. Ama bunu KKTC’nin bağımsızlığının tanınması olarak görmek yanlış bir değerlendirmedir.

Aslında bu gelişme, Türkiye ve KKTC’nin sorunun çözümünde olumlu bir yaklaşımı benimsemesinin bir meyvesidir. Uzlaşmaz tutumumuz devam etseydi bu sonuca asla ulaşılamazdı. Öbür yandan fiili durum ve geçen zamanın da bu kararı etkilediğini mahkemenin kararın girişindeki şu değerlendirmesi açıkça gösteriyor:

“Başvuranların mallarının mülkiyetini kaybetmelerinden bu yana 35 yıl geçti. Yerel nüfus statik olarak kalmadı. Kuzeyde yaşayan Kıbrıslı Türkler başka yerlere göç etti; güneyden gelen Kıbrıslı Türkler Kuzeye yerleşti. Türkiye’den çok sayıda yerleşimci geldi ve evlerini kurdular. Kıbrıslı Rumların malları da (bu dönem içinde) en az bir kez, satış, bağış yada miras yoluyla el değiştirdi. Bu yüzden mahkeme, siyasî düzeyde bir çözüm bulma sorumluluğunu üstlenmesi gereken tüm taraflarca çözülmesi gereken bir problemden kaynaklanan siyasî, tarihî ve fiili karmaşıklıklarla dolu dâvâlarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu realite, aynı zamanda geçen zaman ve geniş siyasî anlaşmazlığın devam eden evrimi, statik ya da somut fiili durumlara karşı kör olması halinde tutarlı ve anlamlı olamayacak olan Sözleşmenin uygulanması ve Mahkemece yorumunu da etkilemek zorundadır”.

Umarız bu olumlu yaklaşımlar ve gelişmeler, Kıbrıs’ta nihai çözümü hızlandırır.




Gündemin nabzını tutmak için

tıklayın!
www.sentezhaber.com

09.03.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Geri


Önceki Yazıları

  (08.03.2010) - Şimdi sakince değerlendirme vakti

  (06.03.2010) - Irak seçimleri

  (05.03.2010) - Yunanistan bu kadar kemer sıkmaya dayanabilir mi?

  (04.03.2010) - Komitede Ermeni Tasarısı oylanırken

  (03.03.2010) - Sırp kasabı Karadziç’le Bosna kahramanı Ganiç

  (02.03.2010) - Şili depremi: Fiilî duâ kabul edilince!

  (27.02.2010) - Altmışıncı yıldönümünde Kore Savaşı

  (26.02.2010) - Çıkmaza giren iki dış açılım

  (25.02.2010) - Avrupa’da yeni bir güvenlik yapısı mı kuruluyor?

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu

Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.
Kurumsal Linkler: Risale-i Nur Kongresi - Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim oktay usta yemek tarifleri Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl