H.İbrahim CAN |
|
Komitede Ermeni Tasarısı oylanırken |
Bugün Amerikan Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesinde oylama var. Sözde Ermeni soykırımını tanıma tasarısı (252 sayılı karar) komitede görüşülüyor. “Amerikan Başkanını, ABD dış politikasının ABD kayıtlarında yer alan Ermeni Soykırımı ve diğer amaçlara ilişkin insan hakları, etnik temizlik ve soykırımı konularında uygun bir anlayış ve duyarlılığı yansıtmasını sağlamaya çağırıyoruz” deniliyor karar taslağının girişinde. Sonrasında da 1915’ten bu yana olan gelişmelere yer veriliyor karar taslağında ve Amerikan Başkanı 24 Nisan’da sözde soykırımını tanımaya çağrılıyor. İşte bu karar taslağı bugün oylanıyor. Kabul edilmesi hiç de sürpriz olmayacak. Amerikan milletvekilleri güçlü Ermeni lobisinin desteğini kaybetmemek için ‘evet’ oyu verecekler. Sponsorlar arasında Yunanlılar ve Yahudiler başı çekiyor. Türk lobisinin gayretleri komitede kararın alınmasını engellemeye yetmeyecek. Dış İlişkiler Komitesinin internet sitesine girdiğinizde, aynı gün görüşülecek ilginç bir konu daha dikkati çekiyor: “Amerika’nın Dünyadaki İmajını Düzeltmek: Neden Önemli?” Ne ilginç bir tevafuk değil mi? Amerika bir yandan Ermeni lobisine direnemeyip, sadık müttefiki Türkiye’yi küstürme pahasına bu tür bir kararın komitede kabul edilmesine ve hatta Temsilciler Meclisi gündemine getirilmesine göz yumarken, öbür taraftan dünyada imajının neden bozulduğunu kara kara düşünüyor. Komite Başkanı Russ Carnahan; “Ortadoğu’daki güvenlik durumundan, Afganistan ve Pakistan’daki istikrarsızlığa kadar dünyanın her yerindeki olaylar Amerika’yı etkiliyor” diyor. Amerika’nın imajının uluslar arası sorunları çözmede Amerika’nın kimseyi takmadan ‘tek başına’ yürümesi yüzünden bozulduğunu, halbuki ABD’nin dünyanın her yerinde adaleti yüceltme sorumluluk ve yeteneğine sahip tek süpergüç olduğunu” savunuyor. İnsan haklarına saygı, adalet ve demokrasiyi desteklemenin bozulan imajı düzelteceğini düşünüyor. Obama, Ermenistan’ın sinsice oyunlarla, gerek anayasa mahkemesini gerekse, meclisini kullanarak protokolleri işlemez hale getirmesine seyirci kalıyor. Öbür yandan da Türkiye’nin haklı itirazlarını görmezden gelerek, 24 Nisan kâbusuyla bizi baskı altına almaya çalışıyor. Peki bu tasarı Temsilciler Meclisinde kabul edilse ne olur? Hukuken hiçbir şey. Zira bu karar türü Amerikan başkanının imzasını ya da senatonun onayını gerektirmeyen, infaz kabiliyeti olmayan basit kararlardan. Ama siyasal anlamda çok hassas olan tarihi bir sorunda, Ermeni diasporasının zafer kazanması anlamına gelecektir. Öbür yandan da Protokollerin onayının önünü keserek, diasporaya ikinci bir zafer hediye edecektir. Kaybeden ise bizden çok, tecrit edilmiş haldeki Ermenistan olacaktır. Kısacası; bugün Amerika’da bir siyaset oyununun tekrarı sergileniyor. Obama ise geçen yıl sözde soykırımının Ermenicesi ile işi kurtarmaya çalıştığı 24 Nisan’da bu kez hangi dolambaçlı sözle Ermenileri kızdırmadan, Türkleri küstürmeden konuşacağını düşünüyor. Yani Batı cephesinde yeni bir şey yok.
04.03.2010 E-Posta: [email protected] |