H.İbrahim CAN |
|
Altmışıncı yıldönümünde Kore Savaşı |
Önceki gün Kore Savaşı’nın başlamasının 60. yıldönümü dolayısıyla yapılan bir anma toplantısına katıldım. Eski Kore Başbakanı dahil kalabalık bir Koreli heyetle, Kore gazileri ve Türk katılımcılar vardı. Bu vesile ile düzenlenen forumda gazeteci-yazar Yazgülü Aldoğan’ın anlattıkları çok dokunaklı idi. O yedi aylıkken, subay olan babası Kore’de şehit olmuştu. Bir yıl boyunca şehidin cenazesi bulunamadığı için kayıp sayılmıştı. Babasının nasıl şehit olduğunu ise yıllar sonra onları arayıp bulan bir silâh arkadaşı anlatıyordu. Kunuri Savaşında geri çekilmeye başlayan Amerikan birliklerini koruma görevi Türk askerine düşmüştü. Süngü takıp direnen Türk askerinin 3. Tabur 9. bölüğü tamamen imha edildi. Aldoğan’ın babası ise üç askeri ile birlikte cephaneliğe dönüştürülmüş bir okul binasında bütün gece direnmiş, aldığı ağır yaralar yüzünden hayata gözlerini yumarken, askerlerine ailesine olanları anlatmalarını vasiyet etmişti.
Kore Savaşı’na gönderilen askerler arasında amcam da vardı. Ancak o geç gönderilen birliklerdendi. Haftalarca süren ve fırtınalarla iyice uzayan deniz yolculuğu yüzünden, onlar Kore’ye ulaştıklarında savaş bitmişti. Hiç deniz görmemiş bir Anadolu çocuğunun haftalarca süren maceralı deniz yolculuğu rahmetli Amcamı savaş kadar etkilemişti. Kore Eski Başbakanının amcamın da bir Kore gazisi olduğunu öğrendiğinde, duygulu gözlerle teşekkür edişi görülmeye değerdi.
Türkiye, NATO’ya dahil olma umuduyla, bir tugayla bu savaşa katıldı. Toplam 721 şehit, 2147 yaralı ve 175 kaybın yanı sıra 234 de esir verildi bu savaşta. Ülkesinden kilometrelerce uzaktaki bu topraklarda yalnızca savaşmadı Mehmetçik. İnsanlık ve merhamet dersi de verdi. Karavanasını paylaştı aç çocuklarla. Hastasını tedavi etti, çocuklarına okul açtı. Asıl bu insanlık dersi Korelileri Türklere ebediyen dost kıldı.
Dünyanın hiçbir yerinde bir savaş iki milleti böylesine dost ve birbirine sevgi duyar hale getirmemiştir. Her Koreli, karşılaştığının Türk olduğunu öğrendiğinde bir anda değişir. Halen Pusan’daki Türk Şehitliğinde, her şehidin öldüğü tarihte kabrinin başına Türk Bayrağı dikilir.
Peki savaşın sonucunda ne oldu?
Fiilen üç yıl süren, ancak resmen 2007’deki barış antlaşmasına kadar devam eden bu savaşın sonunda Kore ikiye ayrılmaktan kurtulamadı. Bugün bütün dünyaya kapılarını kapatmış bir Komünist Kuzey Kore ile, bu yıkımdan altmış yıl sonra dünyanın en güçlü ekonomiye sahip ülkeleri arasında yer alan, yalnızca bir şirketinin yıllık ihracatı bütün Türkiye ihracatına bedel olan bir Güney Kore ortaya çıktı.
Bu savaşta yine en çok zararlı çıkan Koreliler oldu. Tamamen harap olan ülkede 3 milyon insan bu savaşta vefat etti. Kamuoyuna açılan CIA belgelerine göre, bu kayıpların önemli bir sebebi, Amerikan istihbaratının Çinlilerin saldıracağını öngörememiş olmasıydı. Saldırıdan iki hafta öncesi CIA raporunda “Çin’in böyle bir hareket yapması ihtimali çok az” denilmişti. Bunun bedelini ise 50 bin Amerikan askeri ve bin kadar Türk şehidi ödemişti.
Türkiye’nin ödülü ise NATO’ya kabul edilmek oldu. Ama en önemli ödül; Kore halkının kalbine girmek oldu. Bütün Kore Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz.
27.02.2010
E-Posta: [email protected] 27.02.2010 E-Posta: [email protected] |
Önceki Yazıları (26.02.2010) - Çıkmaza giren iki dış açılım (25.02.2010) - Avrupa’da yeni bir güvenlik yapısı mı kuruluyor? |