Faruk ÇAKIR |
|
Kurban olayım size! |
Ne yazık ki bu seneki Kurban Bayramında da yine ‘bayram’a yakışmayan görüntüler meydana geldi. Milyonlarca Müslüman ibadet kaygısıyla kurban kesti ve bu yolla Rabbine yakın olmayı temenni etti. Fakat bazı insafsızlar, ortaya koydukları görüntülerle ‘kurban’ın mânâ ve ehemmiyetine aykırı davrandılar. Az sayıda olsa da hemen her yıl insanları üzen ‘kurban kesim manzaraları’ medyaya konu oluyor. Her defasında “İnşallah bu görüntüler son olur, bir daha tekrarlanmaz” diye dua edip temennide bulunuyoruz. Fakat sanki gizli bir el, insanları ‘doğru İslâm ve İslâmiyete lâyık doğruluk’tan uzaklaştırmak için bu yanlışları sürdürüyor. Belki de milyonlarca kurban sıhhî ve insanî şartlara uygun olarak kesiliyor; ama milyonda bir olan ‘yanlış kesim’ medyaya malzeme oluyor. Elbette sadece medyayı suçlama kolaylığına sığınamayız. “Gayr-ı insânî kurban kesimi”ne imza atanları, onlara bu fırsatı verenleri de sorgulamak lâzım. Bu seneki ‘sürpriz kurban kesimi’ Şanlıurfa’da yaşandı. Bir kasap, kaçan boğayı cadde ortasında kesmeye kalkınca insanların tepkisini çeken görüntüler sahnelendi. Sanki bir ‘katil’ gibi, zapt edemediği ‘öküz’ün bileklerine ve boğazına bıçak saplayan kasap, ‘kasap’ olabilir mi? ‘Hayvan’ kesebilmenin şartlarından biri de ‘insan’ olmak değil mi? Şanlıurfa’da olduğu gibi; kurbanlık hayvanlara eziyet edenlere para cezası vermek tek başına problemi halletmeye yetmez. Elbette böyle insafsızlara mümkün olan en ağır para cezası verilmelidir, ama kalıcı çare için başta ‘kasap’lar olmak üzere bütün insanlara ‘hayvan sevgisi’ni de yerleştirebilmek lâzım. İnsanların kalbine ‘hayvan sevgisi’ni yerleştirebilmek için, öncelikle ‘insan sevgisi’ yerleştirmek gerektiği de aşikârdır. “En şerefli mahluk” olan insanı sevmeyen ‘kasap’lara, ‘hayvan’ları sevdirmeye çalışmak mümkün değil. Sevinç günleri olan bayramlarda ‘hayvan’lara bu eziyeti revâ görenler ‘çıldırmış’ olmalı. Eğer böyle ise ‘ceza’dan muaf tutulabilirler! Geçmiş yıllara nisbetle ‘çirkin görüntüler’de azalma var. Fakat mevcut altyapı ‘kurban bayramı’ için hâlâ yeterli değil. Bu problemlerin sona ermesi için en başta belediyeler olmak üzere devletin bütün birimleri üzerlerine düşen vazifeyi hakkıyla yerine getirmelidirler. “Yılda bir defa”dır diyerek bu konuda yatırım yapmamak, böyle üzücü görüntülerin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Hemen her ilde ve ilçede, ihtiyacı karşılayacak sayıda ve büyüklükte ‘kurban kesim yerleri’ hazırlanmış olsa, vatandaş kurbanını sokakta, merdiven altında ya da bodrumunda kesmeye çalışır mıydı? Büyük şehirlerdeki bazı belediyelerin bu konuda örnek alınabilecek çalışmalar yaptığı görülüyor. O halde bu yatırımların bütün Anadolu’ya yayılmasında fayda var. Hiç değilse bu yılki ‘çirkin’liklerden örnek alıp, ortaya bir güzellik çıkaralım. Önümüzdeki yıllarda benzer hadiselerin meydana gelmemesi için bugünden çalışmaya başlayalım. Türkiye’yi idare edenlere seslenelim: İslâmın güzelliğini perdeleyen bu görüntülere meydan vermemek için kolları sıvayalım! 30.11.2009 E-Posta: [email protected] |