H. İbrahim CAN |
|
İran uranyumunu Türkiye’ye gönderir mi? |
İran’la Batı arasında İran’ın nükleer programına yönelik olarak sürdürülen görüşmelerde bir türlü sonuç alınamıyor. Özellikle Kum şehri yakınlarında yeni bir uranyum zenginleştirme tesisi kurduğunun ortaya çıkmasıyla gerginlik arttı. Geçen ay Uluslar arası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile İran arasında yürütülen görüşmelerde yeni bir teklif gündeme gelmişti. Buna göre İran şu ana kadar zenginleştirdiği birbuçuk tonun üzerindeki zenginleştirilmiş uranyumu başka bir ülkeye gönderecek o ülkeden de nükleer yakıt olarak geri alacaktı. Böylece İran’da atom bombası yapımında kullanılması şüphesi bulunan zenginleştirilmiş uranyum kalmayacaktı. İşte bu arada UAEA Başkanı Baradey’in İran’ın zenginleştirilmiş uranyumu Türkiye’ye göndermesi ve ihtiyaç duyduğu nükleer yakıtı Rusya’dan alması teklifi gündeme geldi. Baradey’e göre İran, Türkiye’ye güveniyordu. Zenginleştirilmiş uranyumunu gönderebilirdi. Rusya da İran’ın ihtiyaç duyduğu nükleer yakıtı satacaktı. Peki bu çözüm teklifini İran kabul eder mi? Bunca yıl boyunca zenginleştirmek için uğraştığı ve gönderdiği takdirde geri döneceğinden emin olmadığı çok değerli uranyumunu İran asla başka bir ülkeye göndermeyecektir. Bu konuda geçmişte Fransa ile yaşadığı kötü deneyimler bulunmaktadır. İran devrimi öncesinde Fransa’daki bir uranyum zenginleştirme konsorsiyumuna İran da yatırım yaptı. Ancak 1979 devrimi sonrasında yeni yönetim Fransa ile bu ortaklığını durdurarak 1 milyar dolarlık krediyi geri istedi. Bu anlaşmazlık ancak 1991 yılında çözüldü. Ancak bu defa da İran’da batının ambargoları olduğundan, Fransa, İran’ın ortak olduğu tesislerde üretilen nükleer yakıtı İran’a vermedi. Bu yüzden İran’ın şimdi böyle bir çözümü kabul etmesi imkânsızdır. Peki Türkiye en az bin iki yüz kilogramlık zenginleştirilmiş uranyumu depolamayı kabul eder mi? Türkiye, arabuluculuğa hazır olduğunu açıklamıştı. Hükümet bu konudaki teklifinde samimî. Böyle bir durumda Türkiye depolamayı kabul edebilir. Peki İran şu anki imkânlarıyla bu zenginleştirilmiş uranyumdan bir nükleer silâh başlığı yapabilir mi? Batılı uzmanlar İran’ın halen bu teknik kapasiteye sahip olmadığını açıklıyor. Amerikalı istihbaratçılar İran’ın 2003 yılında bu konudaki çalışmalarını da durdurduğunu ve tekrar başlatmadığını söylüyor. Yalnızca İsrail ısrarla İran’ın bu teknolojiye sahip olduğunu ve çalışmalarını hızla sürdürdüğünü ileri sürüyor. Tabiî kendisi uzun yıllardır bu teknolojiye sahip olan İsrail’in İran’ı hedef göstermeye çalışmasının altında başka amaçlar yatıyor. İran’ın nükleer enerji üretmek için yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyum yakıtına ihtiyacı var. İsrail de bu düzeyde zenginleştirilmiş uranyumun İran’ı nükleer silâh için gerekli zenginleştirme düzeylerine yaklaştıracağını ileri sürüyor. Kısacası; İran ile Batı arasında bu ülkenin nükleer programı konusundaki anlaşmazlık daha uzun yıllar sürecek gibi görünüyor. Zaten bu anlaşmazlığın sürmesine ihtiyacı olan Batılı güçler var. Özellikle Amerika’nın hem bölgeye ilişkin politik hedefleri, hem de nükleer yakıt piyasasına ilişkin ekonomik çıkarlar bu anlaşmazlığın sürmesini gerektiriyor. Bu konuda ülkemize düşen ise iyi niyetli arabuluculuk çabalarını sürdürmekten ibaret. Bir başka yapılması gereken ise aslında İran’ı örnek alıp, bir an önce kurulacak nükleer enerji santralleri için kendi yakıtımızı üretme çabalarını başlatmak. 12.11.2009 E-Posta: [email protected] |