12 Kasım 2009 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

H. İbrahim CAN

İran uranyumunu Türkiye’ye gönderir mi?


A+ | A-

İran’la Batı arasında İran’ın nükleer programına yönelik olarak sürdürülen görüşmelerde bir türlü sonuç alınamıyor. Özellikle Kum şehri yakınlarında yeni bir uranyum zenginleştirme tesisi kurduğunun ortaya çıkmasıyla gerginlik arttı. Geçen ay Uluslar arası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) ile İran arasında yürütülen görüşmelerde yeni bir teklif gündeme gelmişti. Buna göre İran şu ana kadar zenginleştirdiği birbuçuk tonun üzerindeki zenginleştirilmiş uranyumu başka bir ülkeye gönderecek o ülkeden de nükleer yakıt olarak geri alacaktı. Böylece İran’da atom bombası yapımında kullanılması şüphesi bulunan zenginleştirilmiş uranyum kalmayacaktı.

İşte bu arada UAEA Başkanı Baradey’in İran’ın zenginleştirilmiş uranyumu Türkiye’ye göndermesi ve ihtiyaç duyduğu nükleer yakıtı Rusya’dan alması teklifi gündeme geldi. Baradey’e göre İran, Türkiye’ye güveniyordu. Zenginleştirilmiş uranyumunu gönderebilirdi. Rusya da İran’ın ihtiyaç duyduğu nükleer yakıtı satacaktı.

Peki bu çözüm teklifini İran kabul eder mi?

Bunca yıl boyunca zenginleştirmek için uğraştığı ve gönderdiği takdirde geri döneceğinden emin olmadığı çok değerli uranyumunu İran asla başka bir ülkeye göndermeyecektir. Bu konuda geçmişte Fransa ile yaşadığı kötü deneyimler bulunmaktadır. İran devrimi öncesinde Fransa’daki bir uranyum zenginleştirme konsorsiyumuna İran da yatırım yaptı. Ancak 1979 devrimi sonrasında yeni yönetim Fransa ile bu ortaklığını durdurarak 1 milyar dolarlık krediyi geri istedi. Bu anlaşmazlık ancak 1991 yılında çözüldü. Ancak bu defa da İran’da batının ambargoları olduğundan, Fransa, İran’ın ortak olduğu tesislerde üretilen nükleer yakıtı İran’a vermedi. Bu yüzden İran’ın şimdi böyle bir çözümü kabul etmesi imkânsızdır.

Peki Türkiye en az bin iki yüz kilogramlık zenginleştirilmiş uranyumu depolamayı kabul eder mi?

Türkiye, arabuluculuğa hazır olduğunu açıklamıştı. Hükümet bu konudaki teklifinde samimî. Böyle bir durumda Türkiye depolamayı kabul edebilir.

Peki İran şu anki imkânlarıyla bu zenginleştirilmiş uranyumdan bir nükleer silâh başlığı yapabilir mi?

Batılı uzmanlar İran’ın halen bu teknik kapasiteye sahip olmadığını açıklıyor. Amerikalı istihbaratçılar İran’ın 2003 yılında bu konudaki çalışmalarını da durdurduğunu ve tekrar başlatmadığını söylüyor. Yalnızca İsrail ısrarla İran’ın bu teknolojiye sahip olduğunu ve çalışmalarını hızla sürdürdüğünü ileri sürüyor. Tabiî kendisi uzun yıllardır bu teknolojiye sahip olan İsrail’in İran’ı hedef göstermeye çalışmasının altında başka amaçlar yatıyor. İran’ın nükleer enerji üretmek için yüzde 20 zenginleştirilmiş uranyum yakıtına ihtiyacı var. İsrail de bu düzeyde zenginleştirilmiş uranyumun İran’ı nükleer silâh için gerekli zenginleştirme düzeylerine yaklaştıracağını ileri sürüyor.

Kısacası; İran ile Batı arasında bu ülkenin nükleer programı konusundaki anlaşmazlık daha uzun yıllar sürecek gibi görünüyor. Zaten bu anlaşmazlığın sürmesine ihtiyacı olan Batılı güçler var. Özellikle Amerika’nın hem bölgeye ilişkin politik hedefleri, hem de nükleer yakıt piyasasına ilişkin ekonomik çıkarlar bu anlaşmazlığın sürmesini gerektiriyor. Bu konuda ülkemize düşen ise iyi niyetli arabuluculuk çabalarını sürdürmekten ibaret. Bir başka yapılması gereken ise aslında İran’ı örnek alıp, bir an önce kurulacak nükleer enerji santralleri için kendi yakıtımızı üretme çabalarını başlatmak.

12.11.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (11.11.2009) - Darfur’da soykırım oldu mu?

  (10.11.2009) - Berlin duvarı yıkıldı mı?

  (09.11.2009) - İSEDAK toplantısı ve Ömer el Beşir

  (06.11.2009) - Avrupa Birliği’nin başkanı kim olacak?

  (02.11.2009) - Musul’un hazin tarihi ve Davutoğlu’nun gezisi

  (30.10.2009) - 13 milyar yaşındaki yıldızın düşündürdükleri!

  (29.10.2009) - Dış politikada yeni bir adım mı?

  (28.10.2009) - Amerika’nın Endonezya’daki soğuk savaşı

  (27.10.2009) - Mescid-i Aksa’da neler oluyor?

  (24.10.2009) - Batının işgalindeki Afganistan’ın haşhaşı kimi vuruyor?

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nurullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Gazetemiz İmtiyaz Sahibi Mehmet Kutlular’ın STV Haber’deki programını izlemek için tıklayın.
Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.