H. İbrahim CAN |
|
İSEDAK toplantısı ve Ömer el Beşir |
İSLÂM Konferansı Teşkilâtı Ekonomik ve Ticarî İşbirliği Daimî Komitesi’nin (ISEDAK) İstanbul’daki toplantısı, bu kez katılımcılarıyla dikkatleri çekti. Ardı ardına çeşitli toplantıların yapıldığı Komite toplantılarında Ekonomi Zirvesi bugün başlıyor. Katılan ve dünya kamuoyunun ilgisini çekenler ise İran Cumhurbaşkanı Ahmedinecad ile Sudan Cumhurbaşkanı Ömer el-Beşir oluyor. Uluslar arası Ceza Mahkemesinin Darfur’daki katliâmlar sebebiyle hakkında tutuklama emri çıkardığı Ömer el-Beşir’in Türkiye’ye gelmesi Amerika ve AB ülkelerini rahatsız etti. Türkiye ise hem bunun Türkiye’nin dâveti üzerine gerçekleşen bir ziyaret olmayıp İslâm Konferansı Teşkilâtı’nın bir programı olduğunu, hem de Uluslar arası Ceza Mahkemesini (ICC) kuran antlaşmayı imzalamamış olması dolayısıyla, bu mahkeme kararlarının kendisini bağlamadığını söylüyor. Cumhurbaşkanı Gül de AB’nin Beşir’in gelişi dolayısıyla nota verdiği yolundaki soruya çok sert tepki verdi: “Onlar ne karışırmış ki? Kim kime nota veriyormuş?” Uluslar arası Ceza Mahkemesi 1998 yılında Roma Antlaşması ile kuruldu ve 1 Temmuz 2002 yılında yürürlüğe girdi. Halen 110 devletin taraf olduğu bu antlaşmaya taraf olmayan ülkeler arasında ABD, İsrail, Sudan ve Türkiye de bulunuyor. Türkiye özellikle PKK konusunda sıkıntıya sokulabileceği kaygısıyla bu antlaşmayı imzalamıyor. İşte bu mahkeme 4 Mart 2009’da yedi suçtan dolayı Ömer el-Beşir hakkında tutuklama emri çıkardı. Bu yüzden Beşir mahkemenin yetkisini kabul eden taraf ülkelere gidemiyor. Türkiye ise ikinci kez Beşir’i ağırlıyor. ABD Dışişleri Sözcüsü Ian Kelly’nin Türkiye’yi bu konuda AB ile birlikte hareket etmeye çağırdığı ileri sürülmüştü. Ancak Sözcü bu konunun tamamen Türkiye’nin takdirine bağlı olduğunu söylüyor. Tek bekledikleri Beşir ile yapılacak görüşmelerde “işlediği iddia edilen suçlara ilişkin konuların gündeme getirilmesi”. Ama Türkiye’nin bunu yapmaya niyeti yok. Bu toplantı vesilesi ile Ahmedinecad da Türk kamuoyuna sıcak mesajlar verdi. Son zamanlarda İran’ı uranyum zenginleştirme tesisleri konusunda sıkıştıran ve taviz vermeye ikna etmeye çalışan Batılı ülkelerin bu tutumlarına karşı Türkiye’nin arabuluculuk yapmaya ve ortamı yumuşatmaya çalışması İran’ın sempatisini kazandırırken, Batılıların son zamanlarda moda olan “Türkiye doğuya mı kayıyor?” kaygılarını arttırmaktan başka bir etki yapmıyor. Bu hengamede İslâm Ülkeleri Teşkilâtının bu önemli toplantısının asıl amaçları gözden kaçırılıyor. Aslında bu toplantının en önemli gündemini Cumhurbaşkanı Gül ortaya koydu. Cumhurbaşkanı Cumartesi günü yaptığı açılış konuşmasında İslâm medeniyetinin bilgi, tecrübe ve barışçı yönünü dünyaya tanıtmanın tam zamanı olduğunu dile getirdi. Bu vesile ile İslâm Ülkeleri Teşkilâtının maalesef adına yakışır bir ağırlık ortaya koyamadığını, gerek uluslar arası konularda gerekse bölgesel sorunların çözümünde öncülük etme rolünü yerine getiremediğini belirtmek gerekiyor. Umarız bu toplantı hayırlara vesile olur. 09.11.2009 E-Posta: [email protected] |