Cevher İLHAN |
|
İsrail’le “Ayrılık” yok! (1) |
“AçIlIm”In teröristlerin sınırdaki şovlu “dönüşler”le askıya alınması ve akabinde başlayan “irtica ile mücadele eylem belgesi” üzerindeki “ıslak imza” tartışmaları, birçok önemli konuyu gündemden kaçırdı. TRT-1’de yayınlanan “Ayrılık” dizisinin İsrail’in tepkisi üzerine kuşa çevrilmesi bunlardan biri. Bilindiği gibi Başbakan Erdoğan, Davos’ta İsrail Cumhurbaşkanı Peres’e “one minute!” çıkışından sonra her fırsatta Gazze saldırısında çoğu çocuk, kadın ve yaşlı bin beşyüz Filistinliyi katledip, beş bin masum sivili yaralayan İsrail’in hâlen amansız ambargoyla bölgeyi kuşattığını hatırlatırken, Türkiye’nin İsrail’le anlaşmalar tam kapasite sürmekte. “Ona minute”nin ardından Türkiye’nin insansız Ofek casus uydusu ve uçakları, görsel istihbarat entegre sistemleri için İsrail’e verdiği 140 milyon dolarlık ihâle başta olmak üzere bizzat hükümet sözcüsünün açıklamasıyla “İsrail’le her türlü işbirliği devam ediyor.” İsrail’le siyasî anlaşmalar, ekonomik mutâbakat zabıtları, enerji, tarım, sulama ve savunma sanayii işbirliği, silâh alımı ihâleleri aynen işlemde. Özellikle “mayın ihâlesi yasası”yla açığa çıkan hükûmetin İsrail’le yoğun işbirliği tepkilerine karşı Erdoğan, açık açık “Biz İsrail’le daha genişe çok yönlü işbirliği içindeyiz” sözünü tekrarlamakta… Özetle İsrail’e tank ve silâh ihâleleri veren, helikopter ve uçak satın alan AKP hükümetinin “ona minute” öncesi ve sonrası hiçbir anlaşma ve işbirliğini iptal etmediği bilhassa belirtilmekte… İSRAİL KIZDI, TÜRKİYE SANSÜRLEDİ… “Ayrılık: Aşkta ve Savaşta Filistin” adlı dizinin yayınlanması üzerine, Tel Aviv yönetiminin “İsrailli askerlerin sivilleri bilerek hedef aldığı” görüntülerine karşı Ankara’ya “nota” vermesiyle gelişen durum, bunun son örneği. Başbakan’ın her defasında ifâde ettiği, İsrail’in bilinçli bir şekilde fosfor bombalarıyla, mahalleleri, evleri, hastaneleri, okulları, camileri bombaladığını, sivilleri katlettiğini hatırlatan filmden derhal geri adım atıldı. Dizinin ikinci bölümünde savaş sahneleri makaslandı; bununla kalınmayıp, İsrail’in yüzlerce Filistinliyi katlettiği gerçeği tam tersine çevrildi. Dahası Filistinlilerin “terörist” olduğu ve “intihar saldırıları”yla Yahudileri öldürdüğü havası verildi. Böylece “kriz”, kısa zamanda giderildi! Öylesine ki Gazze’deki Kuşatmayı Kaldırma Komitesi, işgal altındaki Gazze’de Filistin kurtuluş mücadelesini anlatan filmin bu hale çevrilmesini, Türk milletine hitaben bir mektupla şikâyet etti. Dizinin Türkiye- Filistin dostluğuna ve kardeşliğine büyük zarar verdiğini yazdı. İşin ilginç tarafı, “Ayrılık” ekibinin “tutumu”ydu. Başta İsrail’e sert tepki gösteren dizisinin yapımcısı, koordinatörü ve siyasî danışmanının, sansüre râzı olmasıydı. TRT yetkililerinin, dizinin “bir aşk hikâyesi” olduğunu, “siyasî bir boyutu ve İsrail’e yönelik kesinlikle herhangi bir politik mesajı olmadığı” yorumlarına sessiz kalmalarıydı. Kısacası İsrail kızdı, yöneticiler çark edip Türkiye filmi sansürledi. Sırf İsrail’le devam eden işbirliğine zarara vermemek ve ilişkileri germemek hesabına İsrail’in soykırım ve zulmü “teğet” geçildi… Böylece Başbakan’ın iç kamuoyunu ve İslâm dünyasını “hoş tutmak” için arasıra “Gazze’deki katliam, zulüm ve ambargo”yu gündeme getirmesinin bir anlamı kalmadı… “İSRAİL’LE İLİŞKİLERE RESMEN DEVAM…” İsrail, görünürde pek belli etmezse de “ilişkilerin devamı”ndan ve hükûmetin bu denli hassasiyetinden memnun. Zira başta TRT’nin “özerk bir kuruluş olduğu”nu öne süren hükûmetin baskısıyla daha “ilk itiraz”da Telaviv’in “talebi” yerine getirildi. İsrail’den gelen tepki üzerine, “Biz İsrail’le bir diplomatik sıkıntıya yol açmasını hiçbir zaman arzu etmeyiz. Bizim İsrail’e yönelik devlet olarak hiçbir tavrımız sözkonusu olamaz. Biraz abartılmış da olabilir; tepki göstermişlerse, kendileriyle konuşulur. Yoksa siyasî hiçbir amacı yok” diyen TRT’den sorumlu Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da Başbakan’ın dile getirdiğinin aksine konuştu. Bundandır ki “Ayrılık”a ilişkin endişelerini iletmek için kendisini ziyaret eden İsrail’in Ankara Büyükelçisi Gaby Levy, Başbakanlıkta bir saat süren görüşmenin ardından Arınç’ın “diziye ilişkin alınan önlemler” hakkında son derece tatmin edici açıklamada bulunduğunu kaydederek, “Arınç ile dostça, samimî ve açık” bir görüşmede bulunduklarını söyledi. Arınç da tıpkı Levy gibi İsrail’in Filistin’deki zulmünü bir nebze ekrana getiren filmi “abartılı” buldu! Ve sonunda AKP hükûmetinin politikası, El Cezire Televizyonuna verdiği demeçte bizzat Başbakan’ın ağzından, “Bizim şu anda İsrail’le yürüyen işlerimiz var ve bu işlerin kesilmesi sözkonusu değil. İsrail’le resmen ve hukuken ilişkilerimiz kopmadı ve aynen devam ediyor” ifâdesiyle açıkça ikrar edildi… Anlaşılan o ki Erdoğan’ın İsrail “kınamaları”, hiçbir yaptırımı olmayan siyasî bir söylemden öteye geçmiyor. İsrail de artık bunu kanıksamış ki, pek kaale almıyor. AKP hükûmetinin İsrail’le ilişkileri ve işbirliği tam gaz devam ettiğine göre problem yok! “One munite” ve “tatbikat iptali”, politik bir “mesaj”dan ibâret… 03.11.2009 E-Posta: [email protected] |