Recep TAŞCI |
|
Borsa mı, kumar mı? |
Enflasyon düşüyor… Faizler iniyor… Dolar kıpırdamıyor… Borsa rekora doymuyor… Oh ne alâ her şey güllük gülistanlık. Zaten bundan dolayı bazı kimseler krizi önemsemiyor. Üretim düşmüş, istihdam daralmış, ekonomi küçülmüş, borç stoku artmış, bütçe yamalı bohçaya dönmüş, 1,5 milyon adet çek karşılıksız çıkmış, umurlarında mı? Ya intiharlar, iflâslar, dağılan yuvalar... Geçiniz. Varsa yoksa finansal göstergeler. O zaman bunların bir tanesini, şu tarihî rekor kıran borsayı mercek altına tutalım. Bakalım övündükleri borsa, neyin nesi. Borsa derken menkul kıymetlerin ticaretinin yapıldığı yeri kastediyoruz. Yoksa döviz, altın, emtia borsası da var. Bizim bahsettiğimiz İstanbul Menkul Kıymetler Borsası. Kısa adı İMKB. 300 civarı şirketin hissesi borsada işlem görüyor. Sayı çok az. En az 1000 olmalı. En büyük 500 firmanın sadece 100 tanesi borsaya kayıtlı. Şirket sayısının azlığı borsayı sığlaştırıyor. Bu durum her türlü manipülasyona dâvetiye çıkarıyor. Esasında normal işlese şirketlere, yatırımcılara gayet faydalı. Şirketler finansman ihtiyacını faiz ödemeden karşılıyor, sermayelerini sıfır maliyetle güçlendiriyor. Yatırımcı da şirket kâr ederse hissesi oranında kazanıyor. Ne güzel. Ne var ki hayatın gerçekleri kâğıtta yazılanlara uymuyor. Çark çarpık dönüyor. Yatırımcının amacı şirketten temettü geliri elde etmek değil. Alım satımdan kazanmak. Hem de kısa vadede. Bunun anlamı spekülatif kazançtır. Bugün alıp yarın elden çıkarmak. Bir nev'î kumar. Küçük yerli yatırımcının kaybettiği büyük oynayanın ve özellikle yabancıların kazandığı bir oyun. Borsadaki iniş çıkışların analizlerini ciddî almayın ve aldanmayın. Spekülatif ve psikolojik faktörler etkili. Bunu da kimse tahmin edemez. Boş yere umutlanıp da ütülmeyin. Şirket bilânçolarının kıymeti harbiyesi yok. Ha kâr etmiş ha zarar. Fark etmez. Nitekim şirketler kan ağlıyor. Ekonomi krizde. Borsa endeksi yükseliyor. Zarar eden şirket hisseleri nasıl değerlendiriyor? Anormal bir durum. Ama izahı mümkün. Dedik ki borsa sığ. Bu sebeple belli hacimde bir para girişi yükselmesine yetiyor. Küresel kriz dolayısıyla dünya piyasalarına bol likidite enjekte edildi. Para bollaştı. Ekonomiyi canlandırmak için saçılan paralar reel sektöre yönelmedi. Türev piyasaları da güven vermiyor. Sütten ağızlar yanmış. Faizler ise enflasyon dikkate alındığında sıfırın altında. Cazibesini kaybetmiş. Bu şartlar altında paranın gideceği adres altın ve borsa oldu. Altına hücum sonucu onsu yani 31,10 gramı 1000 doları geçti. Yerli ve yabancı yatırımcıların bir kısmı da borsaya girdi. Ekonominin temel kuralı işledi. Hisse senetlerine talep fiyatları yükseltti. Şirketlerin aktifleri veya kârlarıyla alâkalı olmayan tamamen talep kaynaklı bir tırmanış. Sanal bir tablo. Tıpkı kriz öncesini andırıyor. Sanki yeniden bir balon şişiyor. Umarız patlamaz da yeni yıkımlara, krizlere yol açmaz. 02.11.2009 E-Posta: [email protected] |