"Gerçekten" haber verir 14 Nisan 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Ali FERŞADOĞLU

Avrupa’yı saran şiddet



Mainz-Kostheım’den Frakfurt’u gezmek için Cuma günü trene biniyoruz. Ne var ki, tren, İstanbul tramvayları gibi tıklım tıklım dolu. Hem hafta sonu, hem de Mainz-Frankfurt maçı var.

Gençlerin ağızlarında sloganlar, ellerinde bira şişeleri... Kimileri ucuz gelsin diye, en az beş-altı litrelik teneke fıçılarla bira taşıyor.

Bir müddet ayakta gittik. Sonra bir yer boşaldı, oturduk. Yan koltukta, 14-15 yaşındaki gençler bira içiyor. Birisi, o kadar içmiş ki, sızmış, koltuğa uzanmış. Kendinden geçmiş. “Eyvah, bu gençler ne hâle gelmiş” diye acımaktan edemedim.

Tren her durakta durduğunda “Deplasmanda maçı alacağız!” şeklinde sloganlarla inliyor. Genç gruplar aşağıya iniyor, bağırıyor, çağırıyor. Tren bir istasyonda durdu. Gençler aşağıya indi, polisler geldi, bir türlü onları yatıştıramıyor. Biraz sonra, başka trene geçmemiz anons edildi. Giderken baktık ki, tren kapısının camı kırılmış.

Batı sokaklarında heyecan, korku, endişe, ıztırap, sefalet kol geziyor. Sadece sokaklarında mı? Bu artık bütünüyle evlere, mahallelere, ailelere taşmış. Kimse, ne zaman, nerede, nasıl bir tehlike ile karşılaşacağını bilmiyor. Her an, meçhuller perdesinden serseri bir uyuşturucu müptelâsının sarkıntılığı veya bir hastalığın hücum etme tehlikesiyle karşı karşıyasınız.

Batı medeniyetinin doğum ve büyüme yeri olan merkezlerde ise değil cismen; fikren ve hayalen gezmek bile korku, dehşet ve ürperti veriyor. Gençlerin ve erkeklerin çoğu sahici tabancalarla, kadınların büyük bir bölümü sprey ve benzeri oyuncak tabancalarla silâhlanmış.

Avrupa’da, 30 yaşına gelmiş her üç erkekten biri sabıkalı. İngiltere İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan istatistik programında soygun, dolandırıcılık ve saldırı gibi ciddî suçlardan dolayı sabıkalıların durumunu değerlendiren sosyologlar, sonuçların dehşet verici olduğunu ifade ediyor.

Avrupa’da “sınırsız hürriyet”—ki bu bir nevî hayvanlık ve nefsî arzuların esaretine girmek demektir—alabildiğine uzanıyor. Hemen herkes nefsî arzularının peşinde ve kendi dünyasında. Oysa teknoloji mükemmel, sistem kuvvetli, idârî yapı oturmuş, inzibâtî tedbirler de tamamen alınmış. Öyle ise, neden bu suçlar engellenemiyor?

Avrupa ıkıdır

Müslüman ehl-i tahkiktir. Ayrıca mutaassıp değil, ehl-i salâbettir. Yani, her meseleyi araştırır, inceler. Ve bir meseleye körü körüne inanmaz, taraf olmaz. Tahkik ettikten sonra ona sımsıkı yapışır.

Ya hep, ya hiç, ya tamamen iyi, ya tamamen kötü diye bir şey yoktur. Avrupa konusunda da Bediüzzaman, seçici ve dengeli değerlendirme dersini verir.

“Batı” sözcüğü ile onun hayat görüşünü kastediyoruz. Meseleye toptancı yaklaşıp “Batı tamamen yanlış veya tamamen doğrudur” garabetini sergileyemeyiz. İnsaf penceresinden baktığımızda iki Batı görürüz:

* Birincisi İsevî dini—ki, aslı İslâmiyettir—ile İslâmın getirdiği esas, prensip, ahlâk, düşünce ve ilimden feyz alıp etkilenip istifade ederek düşünce, gayret ve mücadeleleriyle bugünkü medenî seviyeye ulaşan, demokrat, insan haklarına saygılı Batı...

2005’in sonlarında Amsterdam yakınlarında liberal bir Protestan kilisesi yönetiminden “Kur’ân’da İsa adı” altında bir konferans verme dâveti aldım… Kilisenin kürsüsünden Kur’ân’ın Hz. İsa’ya (as) nasıl baktığını anlattım. Kur’ân’dan hiç taviz vermeden, ama çok yumuşak bir üslûpla Müslümanların hem Hz. İsa’yı, hem de Hz. Meryem’i Hıristiyanlardan daha fazla sevdiklerini, hatta Hz. Meryem’in tüm Müslümanlar arasında “ana” olarak kabul edildiğini, iffetli Müslüman kadınların onu bir iffet modeli olarak kabul ettiklerini anlattım. Orta yaşlı bakımlı bir kadın söz alarak konferansı dikkatli bir tarzda dinlediğini, özellikle Kur’ân’ın Hz. Meryem hakkındaki yaklaşımını yeni duyduğunu ve âdeta çarpıldığını, ilk işinin hemen bir Kur’ân bulup iyice araştırmak olacağını, şimdi tam bir ruhî bunalım içine girdiğini, kendisinin Müslüman mı yoksa Hıristiyan mı olduğunu karıştırdığını söyledi. Sözüne devam ederek bu defa beni şoke eden bir gerçeği soktu gözüme:

Kendisi dünyanın çeşitli ülkelerine dağılmış, uluslararası beş yüz mağazanın genel koordinatörü idi. Beş yüz mağazada çalışanların tümü sadece geçinebilecek kadar bir maaş alıyor. Geri kalan kazanç Afrika, Asya ve benzeri yerlerdeki fakir fukaralara yardım olarak gönderiliyordu…

İkinci Batı’ya da yarın değinelim inşaallah.

14.04.2009

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (13.04.2009) - Avrupa’da boşanmalar

  (12.04.2009) - Ortalama bir Avrupalı’nın hayat şartları

  (11.04.2009) - Geri dönüşüm ve iktisat

  (10.04.2009) - İşkence Müzesi’nin bulunduğu turistik şehir: Rüdesheım

  (09.04.2009) - Avrupa’nın maddî kalkınmasının bir sebebi: Nehirler

  (08.04.2009) - Mainz-Gustavsburg Risâle-i Nur hizmetleri

  (04.04.2009) - Şahıslar fanî, dâvâ bakî

  (03.04.2009) - Gündüzalp’in meşveret sistemini tesisi

  (02.04.2009) - Bir sadakat zirvesi: Zübeyir Gündüzalp

  (31.03.2009) - Lâhikalar her zaman okunmalı

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis