"Gerçekten" haber verir 13 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Faruk ÇAKIR

Kolayı zor kılalım!



Herkesin malûmu olduğu üzere; devletin, hükümetin ya da bürokrasinin vazifesi, insanların ihtiyaçlarını karşılamak, bunu yaparken de ‘zor’u kolay kılmaktır. Ancak devletin kendisini ‘hizmetçi’ görmediği yönetimlerde tam tersi olur ve ‘kolay’ işler olabildiğince ‘zor’laştırılır.

Maalesef ülkemiz, ‘kolay’ın ‘zor’laştırıldığı ülkelerin başında geliyor. Devlet dairelerine işi düşenler gönül huzuruyla bu işlerini görüp, hayır duâ ile evlerine dönme şansına sahip değil. Ekseriyetle devlet dairesine işi düşenler, ‘ah, vah’ diyerek evine dönebiliyor. Çünkü devlet adına iş görenler kendilerini milletin ‘hizmet’inde çalışanlar olarak değil de, milleti kendilerine hizmetçi olarak görmeyi tercih ediyor.

Yaşanan sıkıntılarda bütün kabahati ‘yöneticiler’e yüklemek elbette insaf ile izah edilemez. Yöneticilerin kabahati yanı sıra, millet olarak bizim de eksikliklerimiz, hatalarımız var. En başta hakkımızı aramayı bilmiyor ya da ‘boşver, başkası bizim hakkımızı arasın’ diyoruz.

Meselâ insanları mağdur eden bir kanun çıkıyor ve herkes buna ‘sözde’ itiraz ediyor. Fakat itiraz edenlerin büyük çoğunluğu bu itirazlarını hukukî yollarla destekleyip mahkemeler açmayı akıl etmiyor. Bir zaman sonra birisi mahkemeye müracaat ediyor ve yanlış olan o uygulamadan geri adım atılıyor. Sonra da herkes, ‘Bak, hakkını arayan alabiliyor’ diye övünüyor. Bunun çok örneği var. Hatırlamak için, köprü ve otoyollara yapılan zammın açılan mahkeme sonrası geri alınması ve yine geçmiş yıllarda ÖSYM ile ilgili yaklaşık 10 yıl uygulanan bir ‘yanlış’tan geri adım atılmasını gösterebiliriz. İşte bir kişinin doğru yöndeki bir adımı yanlıştan dönülmesine sebep oluyor ve sonrasında milyonlarca kişi o adımdan faydalanıyor.

Son aylarda İstanbul’un parlayan bir yıldızı var. Herkes, Avcılar-Zincirlikuyu-Söğütlüçeşme arasında yapılan ‘metrobüs’ü konuşuyor. Gerçekten de bu hatta açılan yeni yol, seyahat edenlere büyük kolaylıklar sağlıyor. Fakat bu kolaylık, çok basit ihmaller sebebiyle eziyete de dönüşebiliyor. Bilhassa sabah ve akşam saatlerinde metrobüse binmek ve inmek imkânsız. Giriş ve çıkışların aynı yerden olması, uzayan kuyruklar, aksayan seferler yolcuları kızdırıyor. Geçen gün akşam geç saatlerde bile metrobüse binmekte zorlanınca, durakta duran ‘görevlilere’ biraz da siyasî bir gönderme yaparak; “Bu saatte bu yoğunluk neyin nesi? Seçim üstü bu sıkıntıyı çeken vatandaş, oy verirken de bunu hatırlarsa yandınız” diye takıldık.

Tabiî ki yolcuların da kabahati var. İstanbul şartlarında yaşayan ve otobüsle işe gidip gelen herkesin ‘akbil’i olması gerekirken, çoğu kişi ‘akbil’ almayıp, peşin para ödeyerek metrobüse, otobüse ya da vapura binmek istiyor. Haliyle bilhassa sabah ve akşam saatlerinde gişelerin önü miting alanına dönüşüyor. Sırf bu yüzden zamanında otobüse binemeyen insanlar var.

Aslında her gün otobüs ya da metrobüse bindiği halde kolay yol olan akbil almayıp, ‘zor’ yolu tercih edenlere anlamlı biz ‘ceza’ lâzım. İlk fırsatta akbil kullanmayıp peşin para ile otobüse binmek isteyenlerden 2 TL alınsın. (Akbil ile yolculuk 1.4 TL) O zaman da akbil almıyorlarsa onları alkışlayalım!

Maalesef akbilsiz yolcular şoförlerin ve bir bakıma İETT’nin de işine geliyor. Nakit para ile yolculuk yapanların sayısı arttıkça onlar daha fazla (yolcu başına 100 krş.) kazanıyor. Neticede ‘kolay’ işleri ‘zor’ kılmayı başarmış oluyoruz. ‘Zoru kolay kılmak’ varken bu inad niye?

13.03.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (12.03.2009) - Mescid yok, ‘duâ odası’ verelim!

  (11.03.2009) - Git, çocuğuna sahip çık!

  (10.03.2009) - Rekorları kıra kıra

  (09.03.2009) - Bütün zalimlere karşı

  (08.03.2009) - ‘Darbe’lere karşı ittifak

  (07.03.2009) - Bir dakika!

  (06.03.2009) - Yüz puanlık soru

  (05.03.2009) - Doğru kanun, doğru uygulama

  (04.03.2009) - Gönüllü sansürcüler

  (03.03.2009) - Güven kaybı

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla