|
Avrupa Parlamentosu’nun ilginç Türkiye raporu!
Avrupa Parlamentosu Türkiye raporunu oyladı. Hollandalı parlamenter Ria Oomen-Ruijten tarafından hazırlanan Türkiye Raporunda anayasa reformunun başörtüsü tartışmalarına takılması eleştirilerek insan hakları ve temel özgürlüklerin korunmasını temel alan yeni ve sivil bir anayasanın hazırlanması çalışmalarına yeniden başlanması tavsiye ediliyor. 56 maddeden oluşan raporda önemli hususlarda sağlanan ilerlemelere yer veriliyor.
Raporda ilginç eleştiri ve tesbitler var. İşte başlıcaları:
“7- Ordu üzerinde tam sistematik sivil denetim işlevlerinin oluşturulmasında, ordunun ve savunma politikalarının Meclis tarafından gözetiminin güçlendirilmesinde ilerleme sağlanmadı”…
9- Yargı reform stratejisi geliştirilmesinde ilerleme sağlandı; ancak yargıda tarafsızlık ve profesyonelliğin arttırılması ve yargının siyasal tartışmalara katılmasının önlenmesi ve bu açıdan Avrupa İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunması Sözleşmesi standartlarına uymalarının sağlanması konusunda daha fazla sistematik çabaya ihtiyaç var.
11- Türk hükümeti rüşvetin önlenmesi için herhangi bir kapsamlı strateji geliştirmedi; parlamentonun kamu harcamaları üzerindeki denetimi güçlendirilmelidir.
12- Ergenekon suç örgütü üyesi olmakla suçlananların yargılanmasının başlamasını memnuniyetle karşılıyor; yetkili makamları soruşturmaları sürdürmeye ve bu örgütün devlet yapılarına ulaşan kollarını tamamen ortaya çıkarmaya teşvik ediyoruz….
13- İfade özgürlüğü ve basın özgürlüğünün Türkiye’de halen tam olarak korunmamasından üzüntü duyuyoruz.
17- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ictihatlarına uygun bir yasal çerçeve oluşturularak bütün dinî cemaatlerin haksız sınırlamalara maruz kalmaksızın faaliyet gösterebilmeleri, özellikle yasal statüleri, din adamlarının eğitimi, yöneticilerinin seçimi, dinî eğitim ve ibadet yerleri inşasına imkân sağlanması gereğini tekrarlıyor ve Türk makamları, bütün siyasal partiler, sivil toplum ve ilgili cemaatleri din özgürlüğüne pratikte tam olarak uyulmasını sağlayacak bir ortam oluşturmaya çaba göstermeye çağırıyoruz…
18- Türk hükümetini Kürt sorununa kalıcı bir çözüm bulma yönünde bir siyasal inisiyatifi öncelikli konu olarak başlatmaya, bu çerçevede Kürt kökenli vatandaşlara ekonomik ve sosyal fırsatlar sağlanması, kültürel haklarının dile getirilmesinde iyileşme sağlanması, Kürtçenin kamu ve özel okul sistemi içinde öğretilmesi, yayında ve kamu hizmetlerinden yararlanmada kullanılması, seçilmişlerin seçmenlerine hitap ederken Türkçe’den sonra ikinci bir dil kullanmalarına izin verilmesi çağrısı yapıyoruz. 1 Ocak 2009 tarihinden itibaren 24 saat Kürtçe yayın yapan bir kamu televizyon kanalının başlatılmasını memnuniyetle karşılıyoruz.
19- PKK ve diğer terörist grupların şiddet eylemlerini kınıyor ve PKK’yı hemen ve şartsız olarak ateşkes ilân etmeye ve buna uymaya çağırıyoruz.
20- DTP ve seçilmiş milletvekillerini kendilerini terörist PKK’dan ve onun şiddete başvurma politikasından açıkça ayırt etmeye ve bütün partileri Türk devletinin istikrar, refah ve bütünlüğünü arttıracak bir çözüme katkıda bulunmaya çağırıyoruz.
29- Türkiye’de ekonomik büyümenin 2008’de yavaşlamasına rağmen, genel ekonomik performansın Türk ekonomisinin direnci ve köklerinin birkaç yıl öncesine göre önemli ölçüde daha güçlü olduğuna; küresel malî krizin Türk bankacılık sistemi üzerindeki etkisinin şimdiye kadar sınırlı kaldığına dikkat çekiyoruz.”
Raporun bundan on yıl önce hayal edilemeyecek kadar olumlu olması, ülkemizde temel hak ve özgürlükler alanında, ülke içi huzur ve barışın sağlanması, çok kültürlülüğün teşviki, toplumun sivilleşmesi gibi konularda önemli ilerlemeler kaydedildiğini gösteriyor.
Ancak Avrupa Birliği’ne katılım sürecindeki çabaların yavaşladığı bir gerçek. Bu konuda hükümetimizin yanı sıra Avrupa Birliğinin de gayret göstermediği açık. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetine yönelik vaatlerin yerine getirilmemiş olması buna örnek.
Temennimiz; özellikle temel ve özgürlükler ve iç barış konusundaki çabaların daha da geliştirilerek, ülkemiz insanının hak ettiği uygar, insana saygılı ve çok kültürlülüğü bir zenginlik olarak gören ve saygı gösteren bir yapıya en kısa zamanda kavuşması.
|
