"Gerçekten" haber verir 16 Şubat 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Ali FERŞADOĞLU

İnanmaya göre programlanmışız



Vicdan, yaratılışı ve yapısı gereği doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden ayırabilen, hayırlı ve güzeli isteyen, iyilikten lezzet alan, çirkin ve yanlıştan kaçan, kötülükten elem duyan, ruhumuzun esaslı, güçlü fonksiyonu, aynı zamanda aklın kontrolörü, haritası, pusulası ve bekçisidir.

Vücudumuz beyin, ruhumuz akıl ve kalp, aklımız ise vicdanımızın tanzim ve tedbiriyle hareket eder. Ruhumuzun en ileri bilgi kaynaklarından olan vicdan, akıldan üstün olduğundan pek çok gerçeği onunla biliriz: Sevmeyi-nefreti, zevki-elemi vs.

Davranışlarımızın ahlâkî değeri olup olmadığı hakkında öznel, kendine dayanan, sübjektif bir şuurdur vicdan. Bu şuur:

- Bir fiili işleyip işlememe,

- Bir işi yapıp yapmamada sorgulama,

- Uyarma, yargılama,

- Öğüt verme,

- Reddetme, doğrulama,

- Temyiz/ayırma ve kontrol etme özelliklerine sahiptir.

Ahlâkî mesuliyetin kaynağı olan vicdanımız, akıl, mantık, kıyas, fikir, hipotez gibi yollar takip etmez. O, gerçeği doğrudan doğruya bilir. Kendi varlığımızı bildiğimiz gibi... Meselâ kendimizin yapmadığını, bir şeyin de kendi kendine, tesadüfen veya sebepler aracılığıyla meydana gelmeyeceğini vicdanen biliriz. Keza iman esaslarını vicdanen kabul ve tasdik ederiz…

Ruhen ve bedenen varlıkların en değerlisi, en mükemmeli, en güzeli (ahsen-i takvîm) olarak yaratıldık. Yaratıcı tarafından sayısız iç ve dış nimetler bizlere ihsan edilmiştir. Kâinat, bütün unsurlarıyla hizmetimize sunulmuştur. Göz, kulak, dil ve sâir duyu ve organlarımız rahatsızlandıklarında onları tedavi etmek için yaptığımız masrafları göz önünde bulundurarak fiyat biçebiliriz!

İşte, kalbimizde yardım isteme noktası, dayanma noktası olan vicdan, bizlere paha biçilemeyecek kadar değerli nimetler ihsan eden Yaratıcı’yı asla unutmaz. Faraza dimağımız, zihnimiz, aklımız tatile girse, Allah’ın ihsan ettiği nimetleri görmezlikten gelse de, vicdan gelemez. Zaten O’na imanı ve O’nu sevmeyi yaradılışının gayesi olarak bilen bir vicdan, gereğini yerine getirmeden rahat edemez. Bozulmamış her vicdan, şuuruna bile varamadığı haddi hesabı olmayan ikram ve ihsanlara karşı teşekkür etmek ister.

Vicdanımız “Kimin merhametiyle böyle hakîmane idare olunuyorum? Kimin ikramlarıyla böyle müşfikane terbiye olunuyorum? Nasıl birisinin lütuflarıyla böyle nazeninane besleniyorum ve idare ediliyorum?” sorularını sorar, doğru cevabı verir ve Allah’ı bulur. Çünkü âlemin her tarafına dağılmış, sonsuza uzanmış1 ve binden birisine elimizin yetişemediği ihtiyaçlarımızı karşılayanı vicdan bilir, acz ve fakr diliyle yalvarır, ister, O’na sığınır ve duâ eder...2

Kalp penceresinden bakarak vicdanımızı ve işlevlerini daha yakından tahlile tabi tuttuğumuzda, vicdanın ruhun bakan ve gören gözü, kalbin ise penceresi olduğunu anlarız.3

İnsan vicdanı mutlaka bir şeye tapınma, ibadet etme, büyük tanıma, secdeye varma ihtiyacındadır. Bunu, insanoğlunun tarihinden beri, yanlış ve batıl dahi olsa bir şeyleri mukaddes ilân etmesi, onlara tapınmasından anlıyoruz.

Dipnotlar:

1- Sözler, s. 289. 2- A.g.e., s. 285-286. 3- Muhakemat, s. 123.

16.02.2009

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (17.02.2009) - Çoçuk yaşta, çocuk sahibi olan medeniyet çöküşte!

  (16.02.2009) - İnanmaya göre programlanmışız

  (15.02.2009) - İdareci dediğin…

  (14.02.2009) - Siyasetteki farklı tutum ve mihenk!

  (13.02.2009) - Demokrat olabilir mi?

  (12.02.2009) - Bediüzzaman neden demokratları destekler?

  (11.02.2009) - Bediüzzaman’ın siyasete yaklaşımı

  (10.02.2009) - İnsan beyni “Allah’a inanmak için programlanmış”

  (08.02.2009) - “Yüz sene sonra tamamen cemâlini göreceksiniz”

  (07.02.2009) - İbadet, aynı zamanda dünya işlerinin de tanzimidir

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır