"Gerçekten" haber verir 16 Ocak 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye İletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Şükrü BULUT

Risâle-i Nur’u anlaşılır kılmak…



Başlığımızda kullandığımız ifadeyi on beş seneyi aşkındır işitiyordum. Fazla dikkat edemediğimden veya mevsimi henüz gelmediğinden, tam anlayamamıştım. Zaman geçtikçe, ilk anda kulağa hoş gelen, mantıklı görünen ve hattâ faydalı mülâhaza ettiğimiz bazı ifadelerin, Risâle-i Nur'un prensiplerine uygun düşmediğini görüyoruz. Bu nazarla Üstad Hazretlerini dinlediğimizde ve Nurlardan istifade eden ağabeylerin kendilerine yazdıkları mektupları okuduğumuzda, Risâle-i Nur'u başka eserlerle mukayese ederek ortaya atılan bazı ifade ve düşüncelerin doğru olmadığını düşünüyorum.

Henüz gençliğimizin başında Yirmisekizinci Lem'a'ya girmiş Şefik Ağabeyin mektubu garibime giderdi. Birçoğu oyun çağında, belki bazıları okuma yazma bilmeyen çocukları etrafına toplayan ve onlara Nurlardan ders yapan Şefik Ağabey, o masumların halet-i ruhiyelerini ve intibalarını Üstad Hazretlerine yazıyor. Bu mektup, ehemmiyetine binaen Yirmi Sekizinci Lem'a’ya dercediliyor. Bu küçük masumlar büyük bir ağabeyin çay sohbetine katılmış, Nurlardan yapılan derse iştirak ederek istifade etmişler. Çocukluklarında Risâle-i Nur'la tanışan ağabeylerden çok duymuşsunuzdur. Beş-altı yaşlarında kopya kâğıtlarıyla veya yazılmış eserin üzerinde başka bir sahifede kalemle takip ile eskimez yazıyı çok erken yazarak öğrenmiş çocukların hikâyesi çoktur. Yaşları altmışın üzerindeki bu ağabeylerin birçoğunu tanıyorsunuzdur. Bu hususu teyid eden bir mektubu da Emirdağ Lâhikasında görüyoruz. Bedîüzzaman Hazretleri küçük yaşta Nurlara talebe olup okuyan, yazan ve neşreden çocuk Said ve Nurların isim listelerini yaşlarıyla birlikte takdim ediyor.

Bu mânâya ışık tutan başka birçok mektup Lâhikalar arasında mevcut.

Risâle-i Nur'un bu zamanda anlaşılmasını engelleyen maniaları tahlil etmek daha önemli olur. İnsanlardaki zihnî faaliyetin sekteye uğraması ve bilhassa talebelere ârız olan tenbellik, anlamada zorluk, dikkatsizlik ve şevksizlik gibi pedagojik hastalıkların ayrıca tesbit edilerek tahlîl edilmesinin lâzım olduğunu düşünüyorum. Yine Risâle-i Nur çerçevesinde yapılacak böyle bir çalışmanın hastalıkları teşhisle sınırılı kalmayacağına, belki de bu müşküllerimizi Nurlarla aşmamıza vesîle olacağına inanıyorum. Risâle-i Nur´a mekteplerde muhatap olduğumuz derslere teşbih ile yaklaşırsak, istifadeye muvaffak olabilir miyiz?

Okullarda okuduğumuz ve çocuklara ders verdiğimiz fenlerin mahiyetleri bu Nurlarla mukayese edilemeyeceği gibi, usûl yönünden de karşılaştıramayız. Bizdeki usûlün son iki asırdan bu yana tamamen Avrupa'dan geldiğini biliyoruz. Belki zihne medeniyetin hasenesi tarzında bir fikir gelebilir. Yani Avrupa medeniyetinin hasenesi teknoloji ve ilmi şeklinde bakılabilir. Fakat pedagoji, eğitim psikolojisi ve eğitim sosyolojisi gibi branşlarda üniversitelerimizin okuttuğu metodlar, tamamen felsefeden alınmışlardır. Tamamen Kur'ânî olan ve geçmiş zamanlardaki tefsirlerle mukayese edilmeyecek derecede yenilik ve orijinalliğini dost düşmana kabul ettirmiş Risâle-i Nur'un felsefelerden alınma usûllerle tedrîsi onun kendisini bize kapatmasını netice verir. Yani, Nurlara muhatap olmuş ağabeylerin halet-i ruhiyelerini anlamadan, Nurların manevî iklimine girmeden ve Üstadımızın Nurlarda bize tedris ettikleri usûlleri nazara almadan Risâle-i Nur´u anlamak fevkalâde zordur.

Risâle-i Nur anlaşılır kılınabilir mi? İlhama mazhar, müellifinin bile kalem karıştıramadığı ve sünûhat-ı kalbiye tarzında gelen Risâle-i Nur´u Üstadımız mütemadiyen okuyup istifade ettiğine göre, onu anlamaktan önce belki de mahiyeti üzerinde çalışmamız gerekecek. Onun telif tarihçesini, telif esnasında mazhar olduğu hadiseleri ve telif usûlünü evvelâ araştırmak gerekecek. Yine Risâle-i Nur Külliyatı çerçevesinde, o Nurların telif tarzını ortaya koyacak genişçe bir çalışma, anlama hususundaki yanlış yönlenme ve yönlendirme tehlikelerini bertaraf edecektir.

Müceddid Bediüzzaman Hazretleri yazdığı orijinal eserleriyle âlem-i İslâmın kendilerine verdiği makamı ihraz ediyor. Müceddidin tecdîdi yalnız îmânî meseleleri izahla sınırlı kalmayacaktır. Pedagoji, psikoloji ve sosyoloji dediğimiz insanı tanıma ve tedrîs usûllerinde de mutlaka tecdîtte bulunacaktır. Yalnız bu tecdîd usûllerinin yeri Batı felsefesinin insanı tanıyamayan karmakarışık prensipleri değil, insanların hem maddî ve hem de manevî yapısını en ince detayına kadar Kur'ân'dan izah eden Risâle-i Nur'dadır. Risâle-i Nur'ları anlamak isteyenler evvelâ onu tanımalı ve sonra da teslim olmalıdırlar.

16.01.2009

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (12.01.2009) - İnsanı kim koruyacak?

  (09.01.2009) - Filistin meselesi…

  (02.01.2009) - Siyasal İslâmın gölgesindeki Filistin

  (29.12.2008) - Noel veya Hasret Bayramı

  (26.12.2008) - Çavuşesku’yu aratanlar

  (22.12.2008) - Bolşevizm ile Kemalizm arasındaki fark…

  (19.12.2008) - 68 kuşağı ve AB coğrafyası

  (15.12.2008) - Ekmek ile hürriyet arasında...

  (10.12.2008) - Bayramlar... Bayramlar...

  (08.12.2008) - Körü körüne taklit

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  H. Hüseyin KEMAL

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır