Nefret kızgınlıktır. Nefret haksızlığa karşı bir uyanmaya sebep olursa güzeldir. İnsanlar gücüyle engelleyemediği haksızlıkların müsebbiplerini, nefret duygularıyla, zayıfların hakkını vahşi zalimlerden alacak olan Yüce Yaratıcıya havâle ederler. Mazlûmların son melcei, Kâinat Yaratıcısıdır. O Rabb-i Rahîm ki, adaletiyle en ince ayrıntısına kadar mazlûmların hakkını zalimlerden alacaktır.
Filistin de, Filistinli de üzülmesin. Filistin için üzülenler de Cehennemi hatırlayınca “Zalimler için yaşasın Cehennem” diyerek sevinsinler. Olan zalimlere oluyor. Baht gidiyor, vicdan kayboluyor ve insanlık ölüyor zalimler ülkesinde. Dünya da onları sevmeyecek, mahlûkat da onları Rabb-ı Rahîme şikâyet edecektir.
Bombaların düştüğü topraklar, mazlûm kanlarıyla boyanan duvarlar, sağa sola uçuşan taşlar, huzurları kaçan kuşlar, top gürültüsüne aşina olmayan ağaçlar ve o masum çocuklar hepsi zalimlerin tepesine üşüşecek, onlardan haklarını talep edeceklerdir. Zalim ise müflis olacak, haklarını gasp ettiği mahlûkata hiçbir bedel ödeyemeyecek ve nihayet Cehennemin kızgın alevleri devreye girecektir.
Üzülmeyin ey güzel insanlar! Ağlamayın ey insan olan insanlar! Kaybeden zalimler olacak, kazananlar ise mazlûmlar olacaktır. Ama siz yine de sessiz kalmayın zulme. Sakın ola ki meyletmeyin zalime. Sesiniz çıktığı kadar onlara “Kahrolun” deyin. Elinizi açın duâ edin, gücünüz yeterse onları men edin vahşiliklerden. Hiçbir şey yapamazsanız bile Allah için nefret edin o kahrolası zalimlerden.
Mazlûm kardeşlerinizi yalnız bırakmayın ey zalimlerin düşmanları! Yardım için elinizden geleni yapın. Onlara elinizi uzatın, onlar için Dergâh-ı İlâhiyeye duâlarınızı gönderin. En azından onları şehadete götüren kanlarını silin, duâlarla onları ebedî mekânlarına gönderin. Sakın onlara “ölü” demeyin. Çünkü şehitler ölmez. Onlar semâlarımızda uçuyorlar, onlar zalimlerin acı hallerine gülüyorlar.
Rabbimizin yüce adaletini insanlara anlatan ve en güzel bir şekilde hayatına geçiren Allah’ın yüce Habibi Peygamber Efendimiz Aleyhisselatü Vesselâm bir çok hadisiyle İlâhî adaleti bize hatırlatmıştır. Zalimlerin hem bu dünyada, hem de ahirette yaptıklarının karşılığını göreceğini o yüce Resûl’den öğreniyoruz. Evet bütün büyük günahların cezası “Mahkeme-i Kübrâ”ya bırakılırken, zalimlerin cezası dünyada da verilmekte, mazlûmların âhına derhal cevap verilmektedir Âdil-i Hakim tarafından...
Zalimlerin hakkından en etkili bir şekilde Kâinatın Sahibi gelecektir. Onun mahlûkatına yapılan haksızlıkları o affetmemekte, “Kul hakkıyla huzuruma gelmeyin” demektedir. Ama gözleri kan bürünmüş zalimler geleceği düşünmemekte, kan ile beslenen vampirler gibi mazlûmlara saldırmaktadırlar.
Mazlûmların vahşilerce katledildiği ülke olan Filistin sevinsin, mazlûmların cesetlerine yatak olan bütün mekânlar sevinsin. Çünkü şehit kanlarıyla sulanmaktadırlar. O şehitler ki, ölümlerin en güzeliyle bu dünyadan ayrılmaktadırlar. O ölümler ki, onlara insanlık için en yüce olan mertebeyi kazandırmaktadır. Onlar şehit oldukları için bugün sevinmektedirler. Yarınlar da onların olacaktır. Zalimlerin Cehennem ateşinde yandıklarını görünce de sevineceklerdir.
Ey Rabbim! bizim intikamımızı zalimlerden almakla bizi sevindir. Bu dünyada insanların, hayvanların, nebâtâtın huzurunu kaçıran zalimleri her iki dünyada da rezil ve rüsvay eyle. Seni seven, Habibinin (asm) yolunu seven, mazlûmları seven, güzellikleri isteyen, hiçbir canlının huzuruna kastetmeyen kullarının günahlarını affet, onları Cennetinle mükâfatlandır. Ya Rabbi! Ehl-i imanı zâlimlerle birlikte haşretme. Ey Rabb-i Rahimim, bizlere hem dünyada, hem de ahirette güzellikler nasip et. Ey Kadir-i Külli şey, Ey Rahmanürrahim biz aciz kullarını Cemâlinle müşerref kıl... Bizleri ebedî hayatın saadetinden mahrum bırakmak isteyen nefsimiz ve şeytanlara karşı muzaffer kıl Allah’ım...
12.01.2009
E-Posta:
[email protected]
|