“Tükürün zalimlerin hayasız yüzlerine!”
Bediüzzaman Said Nursî
İsrail “Cast Lead” “Kurşun Dökme” adını verdiği Gazze saldırısına yanlış ad koymuş bence. Bir vahşet olan bu saldırının adı “Ateş kusan canavar!“ veyahut “Gazze Holocaust’u” olmalıydı.
İsrail, “Ekmeksiz yaşarım, ama hürriyetsiz asla!” diyen kahraman Gazze halkının üzerine tonlarca bomba atarak bu fıtrî isteklerini yok etmek istiyor. Ama şu iyi bilinsin ki, son nefes kalıncaya kadar bu mücadele devam edecek ve Filistinliler er geç hürriyetlerine kavuşacaklar.
Tarih, vatan müdâfaası yapanları altın harflerle yazmıştır. Kahraman Gazzeliler de altın harflerle tarihe geçecekler biiznillah.
İsrail ve yandaşları her fırsatta Nazilerin yapmış oldukları Yahudi katliâmını (Holocaust) dile getirip, “Holocaust!... Never again!” diyerek böyle bir katliâma bir daha asla izin vermeyeceklerini söyleyip dururlar. Lâkin, bakın Gazze’de yaptıklarına; yeni bir ”Holocaust” değildir de nedir bu yapılan!?
Tekvir Sûresi 8. âyette sorulduğu gibi ben de soruyorum:
Acaba hangi günahı işlediler ki bu çocuklar ölüme lâyık görüldüler?
Parça parça olmuş cesetleri, kan revan içindeki masum bebekleri görünce insanın tüyleri diken diken oluyor.
İnsanı daha da ürküten şey, medenî kabul ettiğimiz Batı’nın bu katliâma seyirci kalıyor olması. Bu katliâmda çıkarları var her halde!!!
Amerika Dışişleri Bakanlığı yapmış olan Madeline Albright’ın geçmişte CBS muhabiri Leslie Stahl’a yapmış olduğu açıklamalar, Ortadoğu’da yapılan katliâmların ardında Amerikan ajandası olduğu tezini doğruluyor.
Leslie Stahl: “Duyduğumuza göre Amerika’nın Irak üzerine uyguladığı yaptırımlar neticesinde yarım milyon çocuk ölmüş. Yani Hiroşima’da ölen çocuklardan daha fazla. Peki buna değdi mi?
Madeline Albright: ”Zor bir seçenek olduğunu düşünüyorum. Ancak bedele [elde edilen] bakacak olursak değdiğini düşünüyoruz.” (1)
İsrail Devlet Başkanı Şimon Peres, El-Cezire’ye yapmış olduğu açıklamada
“Biz çocukları öldürmüyoruz” deyince kendimi tutamayarak “Bu kadarına da pes doğrusu!” diye haykırdım.
Ekranlarda görülen ve kanlar içinde yerde yatan bebekler insan yavrusu değil de, hayvan yavrusu muydu yani!!!
Canlılar içinde insandan daha aşağı olan hayvanlara karşı kalpleri merhamet ve şefkat dolu olanlar!
Hayvan haklarını savunanlar!
Neredesiniz?
Neden sesinizi çıkarmıyorsunuz?
Yoksa siz de mi siyonistler gibi düşünüyor ve onlar gibi, ”Yahudi olmayan birinin ruhu üç şeytanî kaynaktan gelirken, Yahudilerin ruhu kutsalın içinden çıkar… Yahudi olmayan birinin bütün varlığı boşunadır. Önemli olan şey Yahudilerdir. Çünkü onlar herhangi bir şey için var oluyor değillerdir. Onların varlığı bizzat amaçtır. Gökler ve yer, bütün gelişmeler, bütün buluşlar ve yaratıklar Yahudiler için yaratılmıştır” mı diyorsunuz? (2)
Siz de mi Talmud’un öğretileri doğrultusunda hareket ederek kadın, erkek emzikli çocuk her bir Filistinliyi Amalek olarak görüp “katli vaciptir” (3) diyorsunuz?
Bu düşünce yüzünden mi akıtılan kanı mübah görüyorsunuz?
Bu düşünce yüzünden mi isabet ettiği insanlar üzerinde üçüncü derece yanık yapan misket bombalarına ve yolda yürüyen karıncayı dahi aydınlatarak hedef haline gelmesini sağlayan, “alevden ahtapot” diye adlandırılan fosfor bombalarına ses çıkarmıyorsunuz?
Ölen Filistinliler hemcinsiniz olan insanlardır.
Yaşama haklarını savunduğunuz hayvanlar kadar bunların da yaşama hakkı yok muydu acaba!?
Iraklılara, “Size demokrasi ve özgürlük getirdim” diyen Bush’un yüzüne “Hadi oradan yalancı!” diye haykırıp ayakkabısını fırlatan Muntasar ez-Zeydi gibi olup, zulümde zirveye ulaşmış olan siyonistlere karşı basit, ama etkileyici bir eylem yapmanız gerekmez mi!
Ekran başında kendisini izleyen milyonlarca insanın yüzüne karşı hiç sıkılmadan “Biz çocukları öldürmüyoruz. Filistinlilere ve Müslümanlara karşı düşmanlık beslemiyoruz. Sadece kendi emniyetimizi sağlamaya gayret gösteriyoruz. Çocuklar öldüyse bunda bizim günahımız yok. Şayet suçlu aranıyorsa, tek suçlu Hamas’dır” diyen Şimon Peres’in yüzüne ”Hadi oradan yalancı!” diye haykırmanız gerekmez mi!
Tek suçları öz vatanlarında boyunduruk altında yaşamayı reddetmek olan Filistinlilerin yaşama hakkını savunmanız gerekmez mi?
Afganistan’daki Buda heykellerini imha eden Tâliban’ı, “Medeniyetten anlamayan barbarlar” diye vasıflandıranlar!
Gazze’nin camileri bombalanıyor, hem de namaz vakitlerinde. Bombalanan mescitlerden biri de Eyyubîler döneminden kalma tarihî en-Nasr mescidi idi. Filistinlileri tarihleriyle beraber imha etmeye azmeden İsraillileri de, “Medeniyetten anlamayan barbarlar “ olarak vasıflandırmanız gerekmez mi?
Şahit olmadığınız, sadece anlatılanlardan veya okuduklarınızdan öğrendiğiniz “Ermeni tehciri” için özür dileme kampanyası başlatanlar!
Yerli-yabancı medya tarafından getirilip ta gözünüzün içine kadar sokulan katliâm manzaralarına karşı harekete geçip ”Ey Filistin halkı! Atılan bombalar neticesinde parçalanarak etrafa saçılmanızı gördüğümüz halde siyonistlere ses çıkaramıyoruz. Bu yüzden sizden ÖZÜR diliyoruz” kampanyası başlatmanız gerekmez mi?
Dipnotlar:
1- Michael Hoffman and Moshe Liberman, “The İsraeli Holocaust Against the Palestinians,” s. 4, The İndependent History and Research, 2002.
2- İsrael Shahak & Norton Mezvinski, “İsrail’de Yahudi Fundamantelizmi,” s. 114-5, Anka Yayınları, 2002.
3- Michael Hoffman and Moshe Liberman, “The İsraeli Holocaust Against the Palestinians,” s. 45.
11.01.2009
E-Posta:
|