İnsan, bu dünyaya, imtihan, yani, iman edip-etmeyeceğinin tesbiti için sınanmak üzere gönderilmiş. Bunun için de ilim ve duâ vasıtasıyla tekâmül etmek, gelişmek için yeryüzünün halifesi kılınmış.
Buna liyakatli olduğunu göstermek, yani, tekâmülünü tamamlayabilmesi için toprak, bitki, hayvanlar dahil, bütün varlıkların tasarrufu, kumandanlığı ona verilmiş. Dünyanın mutluluğu ve sonsuzluk yurdu Cenneti kazanabilmesi için dünya ona bir tarla gibi sunulmuş.
Mülkün sahibi ahsen-i takvimde, yani tam kıvamında, en güzel bir şekilde, kâinattaki bütün varlıkların özeti, minyatürü şeklinde yarattığı insanın, insaniyet şeref ve izzetine yakışır şekilde yaşamasını istemiş.
Hayatının bütün safhalarında tüketimi, “aslî ve zarûrî ihtiyaçları” akıl, mantık ve çerçevede üretim ve karşılaması gerektiği dersini vermiştir. Kur’ân, onun fakr, cehalet ve sefaletine razı olmaz. Ancak, israfa, saçıp savurmaya da müsaade etmez. Ve savurganları şeytanın dostları, kardeşleri 1 olarak lanse eder.
Yüksek prensipleriyle onu “insaniyet-i kübra”, yani, büyük insan, gerçek insan olmaya yöneltir. Bununla doğrudan ilgili âyetlerin yanında dolaylı olarak pek çok teşvik vardır:
De ki: Çalışın; Allah da, Resûlü de, mü’minler de sizin yaptıklarınızı görecektir. Sonra da görünür görünmez âlemleri hakkıyla bilen Allah’ın huzuruna döndürülürsünüz ve O size işleyip durduklarınızın ne olduğunu bildirir.2
İnsan tekâmül edebilmesi, yani, olgunlaşıp gelişmesi için imtihana tabi tutulmuştur. İmtihanı başarıyla vermesi içinde çalışması gerekir. Çünkü, “İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır.”3 Bu âyetteki bir incelik de, “insan için” tabirini kullanması, “Müslüman için” dememesidir. Hangi dinden, hangi inançtan olursa olsun, kim çalışırsa, onun karşılığını alır. Çünkü, Allah’ın iki türlü kanunu vardır:
a- Tekvini: Sünnetullah, âdetullah denen tabiat kanunları, prensipleridir. Bu kanunlara kim uyarsa, Allah ona verir. Çünkü, onun kanununa, tekvini şeriatına ittiba ediyor...
b- Teşriî: Şeriat kanunu, manevî kanunlar. Bunlara ittiba, imtihana tâbidir...
Dipnotlar:
1- Kur’ân, İsra, 27 .
2- Kur’ân, Tevbe, 105.
3- Kur’ân, Necm, 39.
29.12.2008
E-Posta:
[email protected] [email protected]
|