Franz Kafka, “Okuduğumuz kitap bir yumruk gibi bizi uyarmıyorsa neye yarar?” der. Kitap dediğin böyle olmalı, sarsmalı, silkelemeli insanı. İç dünyasında dalgalar meydana getirmeli.
Sözler tam bu hakikate mâsadak olan bir eser. Hangi ülkeden olursa olsun dünyanın dört bir yanında onunla tanışanlar şok tesiri altında kalıyor, iç âleminde inkılâplar meydana geliyor.
Alman mühtedi Meryem Hanım da öyle. Namazını kılan, edepli, efendi bir delikanlının hediye ettiği, onun da valizine koyup unuttuğu Küçük Sözler gün geliyor, gün yüzüne çıkıyor. Nereden bilecekti kızının taşınması esnasında ortaya çıkan bu nadide eserin kurtuluşuna vesile olacağını! Bunu anlatırken, “O kalabalıkta, o dağınıklıkta o küçük kitap nasıl gözüme çarptı, bilmiyorum. Sanki Rabbim çıkardı onu karşıma. Hemen aldım ve orada okumaya başladım. İlk defa ciddî bir şekilde, anlamak için okuyordum. Birden birşey oldu…” diyor Meryem Hanım. Devam ederek, “Okuduğum her cümle içime işliyordu. Her cümleyi birkaç defa okuyordum, o tatlı huzuru yeniden duymak için okuyordum. Sanki yıllardır bir labirentin içindeydim. Bir türlü çıkışı bulamamanın ıztırabıyla duvarlara çarpa çarpa, ordan oraya savruluyordum. Ansızın biri, bir rehber, bir meşale taşıyıcısı karşıma çıkıp ‘Beni takip et’ dedi. O önde ben arkada yürüyorduk ve kapılar arda arda açılıyordu. İslâma ilgim o zaman başladı. Camiye gittim. Müslüman oldum. Bana bir Almanca Kur’ân hediye ettiler. Müslümanlarla tanıştım. Daha çok, Müslüman olmuş Alman bayanlarla ilişkiler kurdum. Çölde aradığı vahayı bulmuş bedevî gibiydim.”
Eşinin, kızlarının ve bir kısım Almanların yadırgamalarına rağmen Meryem Hanım, İslâmla tanıştığına, tesettüre girdiğine son derece memnun. İslâmı tanımanın, imanın hazzına ermenin mutluluğunu yaşıyor.
Meryem Hanım, “Bana Said Nursî’nin kitabını hediye ederek Müslüman olmamı sağlayan, Konya’da yaşadığını öğrendiğim İbrahim Duvarcı ve bizi evinde ağırlayan İskenderun’lu Mehmet Çoban… Bu iki insana teşekkür etmek istiyorum. Allah onlardan razı olsun. Hediye edilen kitabın beni İslâmla buluşturduğunu öğrenseler eminim çok mutlu olurlar…” demeyi bir görev biliyor.
Bu derece etkili Sözler’e yurt içinde olsun, yurt dışında nice insanın ihtiyacı var.
28.12.2008
E-Posta:
[email protected]
|