Bu hafta, evvelce yine bu köşede düşündürücü ve duygulandırıcı, diğer yazarlarımıza da ilham kaynağı olan bir yazısını yayınladığımız, Rize-Pazar’dan Abdullah Uzun’un daha sonra gönderdiği yeni bir mektubunu takdim ediyoruz.
“Ben yaklaşık 20 senedir Yeni Nesil ve Yeni Asya’yı tanırım. Yeni Asya o zamandan bu yana hiç eskimedi. 20 sene önce de Yeni Asya idi, 20 sene sonra da; demek ki Asya benim gibi 20 sene önceki yeniliği bugün de muhafaza ediyor.
“Bu bir mektep. Hayat mektebi. Kendinizi tanımaya başlıyorken mekteple tanışıyorsunuz. Dünya hayatı bitince de dünyalık okulunuz paydos ediyor.
“Bu mektepten nice kardeşler geldi ve geçti. Acemi bir talebelik yaşayıp usta bir gazeteci olanlara kadar hep bu mektebin rahlelerinden ders alarak yetiştiler. Yeni Asya’dan zahiren ayrılanların iç duygularının hâlâ içten içe Yeni Asya demekte olduğunu hissediyorum. Her ne kadar cismaniyet olarak ayrılsalar da, ruhen bu okulun talebesidirler.
“Bu mektepten çoktan mezun olduğu halde diploma bırakanlar da var. Adeta ‘Siz kovsanız da biz gitmeyiz’ diyenler var. İşleri sadece hizmet olan bu kardeşlerimi kutluyorum. Önemli olan dâvâsız ve idealsiz bir yayın organında çalışmak değil, dâvâsı için herşeyi terk edip hizmete devam etmektir.
“Yeni Asya’yı anlatmaya kelimeler yetersiz kalır. Onun sayfalarında ictimaî hayattan tutun, fıkıh, enstitü, Risale-i Nur’a kadar... ne ararsanız bulabilirsiniz. Mâlûm başka gazeteler gibi göze hitap etmez. Gazeteyi okurken akıl, kalp ve ruh aynı anda hisse alırlar. Biri birisiz olmaz. Üçlü arkadaşlar aynı anda bir araya gelince bedene huzur şırınga ederler.
“Bazan az sayfayla çıkar. Gazete önünde bayi bana ‘Ya bu kadar az sayfalı gazeteye neden para veriyorsun?’ dediğinde güler geçerim. Sayfanın bolluğu ile gazetenin değerini ölçmeye çalışan bu kardeşime Yeni Asya’nın farkını nasıl anlatayım? Nereden bilecek bu gazetenin, sıradan gazeteden çok farklı bir misyon taşıdığını? Bu gazetede görev yapanların hangi amaç ve gaye için çalıştıklarını? Yeni Asya'yı alan okuyucunun bu gazeteyi neden tercih ettiğini nereden bilecek ki?
“Bu mektebin koca kütüphaneler dolduran kitapları da saymakla bitmez.
“Bir de dergileri var ki; Can Kardeş, Köprü, Bizim Aile, Genç Yaklaşım gibi; ilim saçıyor ülkemize, dünyaya.
“Avamın da, havassın da hisselerini alıp doyuma ulaşacağı bu mektepte okuyan nice isimsiz kahramanlar da var. Bunlar perde arkasında öncülere motivasyon sağlıyorlar. Varlıklarını her ne kadar göstermemeye çalışsalar da biz onların manevî dualarını hiçbir saniye üzerimizden eksik etmiyoruz.
“40 sene önce küçük bir han katında iki-üç cefakâr ve fedakâr ağabeyin attığı tohum bugün tüm dünyaya yayıldı. Dal budak saldı. Çiçekler açtı. Meyveler verdi. Vermeye de devam ediyor.
“Ben diyorum ki, herkesin bir Yeni Asya alma mecburiyeti vardır. Bugün yoksa yarın mutlaka olacaktır. Saygı ve selâmlarımı sunuyorum.”
***
Umut Yavuz Atina’da
Dış gezilerimizdeki hareketlilik sürüyor. Gezi izlenimlerini okuduğunuz Mustafa Gökmen’in ardından, Dış Haberler Servisimizin aktif elemanlarından Umut Yavuz da, 16 yaşındaki bir gencin polis kurşunu ile öldürülmesi sonucu anarşizm ve kaos tehlikesiyle yangın yerine dönen Yunanistan’a gitti. Son yaşanan olaylarla birlikte, Osmanlı medeniyetine ait kültür mirasını da yerinde görme ve inceleme imkânı bulacak olan Yavuz gezi dönüşü izlenimlerini bizlerle paylaşacak.
Hepinize hayırlı haftalar diliyoruz.
22.12.2008
E-Posta:
[email protected]
|