Bir Müslümanın gerçek anlamda mutlu olabilmesinin yolu teslim ve tevekkülden geçer.
Kur’ân, “Ey iman edenler! Kendi fikrinizi Allah ve Resûlü’nün emirlerinin önüne geçirmeyin ve Allah’tan korkun. Şüphesiz ki Allah her şeyi hakkıyla işitir, her şeyi hakkıyla bilir”1 buyurur.
Kur’ân, Hucurat Sûresinin bu ilk âyetine “Ey iman edenler!” nidasıyla başlarken anlatacağı meseleye inananların dikkatini çekmek ister. Söylenecek söz o kadar önemlidir ki onu dikkatle, özenle dinlemekle yükümlüdür mü’min. Çünkü imanlı olmak bir ayrıcalıktır ve Allah’tan gelen her şeye, her ihtara kulak kabartmayı, titizlikle dinlemeyi ve uymayı gerektirir. İmanın gereğidir bu.
Hem de öyle gereğidir ki yine Kur’ân’ın ifadesiyle aradaki anlaşmazlıklarda bile Resûlullah’ın (asm) hükmüne müracaat edip, verdiği hükme gönülde hiçbir şüphe ve sıkıntı duymaksızın tam bir teslimiyetle razı olup uymadıkça, hakkıyla iman etmiş olunamaz.2
Allah ve Resûlü (asm) ne buyurmuşsa en doğrusunu, en güzelini, en faydalısını buyurmuştur. Yaratan yarattığını hiç bilmez mi? Onu zerre zerre dokuyan; en hassas duygu, organ ve kabiliyetlerle donatan; zerreden kürelere kadar her şeyi emrine vererek sevgisini, değer verdiğini gösteren bir Yaratıcı onun dünya ve ahirette mutlu olabileceği her türlü emir ve esâsı da göstermiştir. İnanan insana düşen bu emirlere teslim olmaktan ibarettir. Zaten Müslüman adı üstünde teslim olan insan değil midir? Teneşirde gassalın elindeki cenazenin itiraz etmeksizin sağa sola yattığı gibi Müslüman da Allah ve Resûlü (asm) ne buyurmuşsa teslim olacaktır. Hz. İbrahim (as) ve Hz. İsmail’in (as) teslimiyetleri gibi teslim olacak. Kur’ân Hz. İbrahim’in (as) bu teslimiyetini, “Rabbi ona ‘İhlâs ile Rabbine teslim ol’ dediğinde, o da ‘Ben Âlemlerin Rabbine teslim oldum’ demişti”3 diye anlatır. Yerin, göğün, koca koca kürelerin, zerreden kürelere kadar küçük büyük her şeyin büyük bir teslimiyetle emrine boyun büktükleri Âlemlerin Rabbine teslimiyetten başka insana düşen ne olabilir?
Hem, iman tevhidi, tevhid teslimi, teslim tevekkülü, tevekkül de iki cihanın saadetini netice vermiyor mu?
Demek dünya ve ahirette mutlu olabilmenin yolu teslimiyet ve tevekkülden geçiyor.
Dipnotlar:
1- Hucurât Sûresi: 1.
2- Nisa Sûresi: 65.
3- Bakara Sûresi: 131.
19.12.2008
E-Posta:
[email protected]
|