Nimetlerin en belirgin hissedildiği iftar sular, suyun derya gibi görüldüğü, bir elmada bin elma iltifatı fark edildiği derin demler… Rahman’ın Rezzak mahsulü pidede, hamdle dönen kâinat çarklarının ubudiyet kulaklarıyla duyulduğu doyumsuz şükür saatleri iftar vakitleri…
Tefekkür ve tezekkürün zirve meclisi; kalpten dudaklara akan duâlar, akıldan dökülen hikmet ışıklar, ruhta yanan kandiller…
“İnsanın nefsi, Rahmâniyetin cilveleriyle, kalbi de Rahîmiyetin tecelliyatıyla nimetlendikleri gibi, insanın aklı da hakîmiyetin letaifiyle zevk alır, telezzüz eder”in (Şuâlar) belirgin hissedildiği hamd saatler, iftar sofraları…
Rahmaniyetin cilveleri adedince, Rahimiyetin tecelliyâtı adedince, Hakîmiyetin letâifi adedince, nefesler sayısınca ağız dolusu “Elhamdülillahlar” dolar sofralara…
Maddî sofra ile mânevî sofra aynı anda kurulur cilve ve tecelliyâtın buluştuğu iftar bekleyişlerde… Daha önceleri görülmeden ve düşünülmeden yenen nimetler derin bir saygı ile seyredilir sükûnun en canlı hikmet bakışlarında…
Göz gönülle bakar, dil duâ diye konuşur, ruh huzur solur melekleşme meclisinde… Kâinatın kuruluşundan ahiretin ötelerine gidip gelinir o uzun, o kısa saniyelerde… Nimet sofrası o kadar genişler ki Cenneti bile içine alır, bekayı bile dâhil eder…
Her şeyde o görülür… Zerrelerin muhabbetle raksı, kürelerin cezbe ile dönüşü, kalbi ubudiyetle doldurur, aklı hikmetle… Meleklerin dostluğu, ruhanilerin arkadaşlığı hissedilir, mü’min kardeşlerin birlikte oturduğu irfan meclislerinde… Şükrün iftihar tablosu anında ebediyete yansır, “Elhamdülillah” dedikçe cennet taamları yeşerir…
Asker edasıyla beklenir şükür sularda; her şey emir tahtında Rahman’ın cilvesi, Rahim’in tecelliyâtı olarak cereyan ettiği düşünülür, “Elhamdülillah”a da Elhamdülillah demek gerektiği akledilir, tefekkürün sonsuz ufuklarında…
Kâinatın en muazzam değişimi kıyameti hatırlatan akşam vaktinde hep birlikte Allah’a asker olmak şuuruyla doymak; doyumların en lezizi, taamların en lâtifi…
Her iftar Rahmânî bir mâide, kulun Rabbini bulduğu, kulluk şuuruyla melekleştiği sofra… Sofraların sonlarına yaklaşırken şükür şarkılarla bayrama yaklaşıyoruz, evet, gelen bayram...
Affa, âfiyete ermiş, beden dinleşmiş, ruh rahata ermiş, günahların ağırlıklarından kurtulmuş olarak bayrama kavuşuruz İnşaallah…
Her iftarda ubudiyet derinliğinde doymuş, şükür iştiyakıyla şevklenmiş, irfanla bezenmiş olarak kalkmak duâsı ve de bayramı eriştiren Ramazanlarda yeniden buluşmak umuduyla…
23.09.2008
E-Posta:
[email protected]
|