Click Here!
      "Gerçekten" haber verir 06 Mart 2008

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi
[email protected]
adresine bekliyoruz.
 

Ali FERŞADOĞLU

Köpekleşmiş müstebitler!



Acaba insan hak ve hürriyetleri hakkında dinimizin gereği olan hassasiyeti gösterebiliyor muyuz? Hak ve hürriyetlere riâyet ediyor muyuz; başkalarının hakkını müdafaa etme cesaretini kendimizde bulabiliyor muyuz? Yoksa, nemelâzım deyip; haksızlıklara ve zulümlere ve dahi zalimlere göz mü yumuyoruz?

İslâmda iki türlü hak vardır: Allah hakkı, insan (kul, yaratılmış) hakkı. Kâinatın Sahibi, inkâr ve şirk dışındaki haklarını affedebilir. Ama, kul, insan hakkını asla!

İnsanın en mukaddes mücadelesi, hak ve hürriyetler—özellikle düşünce, din, vicdan—alanındadır. Peygamberimiz (asm), “Sizden birinizin, Allah yolunda çalışması, yetmiş sene nafile namaz kılmaktan üstündür”1 müjdesi de, bu sahada çalışmalarımıza destek verir.

Ne var ki, kimi zaman ceberut resmî ideolojiler, bazen zorba sistemler, kimi zaman da diktatör yöneticiler hak ve hürriyetlerimize el koyar. Ve bizi his-i havf, yani korku damarından yakalarlar. Ehl-i dünya, bilhassa dindarları ve ehl-i hizmeti çeşitli hile ve oyunlarla korkutarak kendi arzularını tatbik ettirmek veya en azından tesirsiz hale getirmek isterler. Bazen direkt, kimi yerde makam/mevkimizi elimizden almak, bazen maaşımızı kesmek, işimizi elimizden almakla korkuturlar.

Oysa, Kâinatın Sahibi ve Mutasarrıfı, “Şu halde, eğer imân etmiş kimseler iseniz onlardan korkmayın, Benden korkun.”2 “Sakın onlardan korkmayın! Yalnız benden korkun. Böylece size olan nimetimi tamamlayayım da doğru yolu bulasınız”3 diye bizi ikaz eder.

İnsanda en mühim ve esaslı bir duygu, korkudur. “Dessas zâlimler bu korku damarından çok istifâde etmektedirler. Onunla, korkakları gemlendiriyorlar. Ehl-i dünyanın hafiyeleri ve ehl-i dalâletin propagandacıları, avâmın ve bilhassa ulemânın bu damarından çok istifâde ediyorlar. Korkutuyorlar, evhamlarını tahrik ediyorlar...”4 ve istedikleri fetvayı alıyor; istediklerini yaptırıyorlar!

Yapılan araştırmalara göre, köpek, insanın yaydığı “korku kokusunu” alıyor ve korkakların üzerine üzerine gidiyormuş. Korkmayıp cesaretle köpeği tersleyenlerden ise kaçıyorlarmış.

İşte, iki ayaklı “tekepküp” etmiş “ekpek”ler de köpeklerden daha hassas; korkakları hissediyor; üzerlerine gidiyor ve gemlendiriyor! Özellikle, bu konularda ihtisas sahibi olmuş ve “alıcısı” kuvvetli olan dessas zâlimler...

Bunun ilmî dayanağı şudur: Biz düşüncelerimiz, niyetlerimizle bir enerji yayarız. Ve yaydığımız her türlü enerji, karşı taraftan alınır. Kimi insanların radarları fevkalâde geliştiğinden, düşüncelerimizi okudukları gibi; yaydığımız diğer hasletlerimizin (korku, cesaret, ihlas vs.) dalgalarını da hissederler.

Ki, niyet, ağlamanın, gözyaşlarının mahiyetini bile değiştirir! Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Dr. W. Frey’in “Ağlamak, Gözyaşlarının Sırrı” isimli kitabında, soğan soyarken oluşan gözyaşı ile duygusal gözyaşlarının protein yapılarının farklı olduğunu tespit ettiğini naklediyor.5

Bu örnekler, Allah’tan korkmayla varlıklarından korkma; Allah için, mukaddes değerler için ağlamayla, dünya, nefis ve madde için ağlamanın sırrını ortaya koyuyor. Bediüzzaman’ın, “Niyet öyle bir kimyadır ki, şişeleri elmasa çevirir”6 sözü, bu hakikati ifade eder.

Bu perspektiften hem kendime, hem de geçmiş dehşetli devrelerin mü’minlerine, cesur âlimlerine, hak ve hürriyet kahramanlarına baktığımda şu duâyı etmekten kendimi alıkoyamam:

Ya Rabbi, bana yalnız Senden korkacak bir havf damarı ver! Allah’ım! Bana; benim ve hemcinslerimin hak ve hürriyetini arayacak, taviz veremeyeceğim bir cesaret ver, güç ver; sabır ver! Ya Rabbi, müstebitlerin, zalimlerin rızasını ve sevgisini değil; Senin rıza ve Sevgini kazanmayı nasip eyle!

Dipnotlar: 1- Müsned, 2: 524.; 2- Kur’ân, Âl-i İmrân, 175.; 3- Age, Bakara, 150.; 4- Mektûbât, Yeni Asya Neşriyat, s. 403.; 5- Stresi Mutluluğa Dönüştürmek, s. 165.; 6- Mesnevî-i Nuriye, s. 169.

06.03.2008

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (09.03.2008) - Bediüzzaman: Hürriyet imanın özelliğidir

  (08.03.2008) - Utanmıyor musunuz kutlamaya, yaşamaya?

  (06.03.2008) - Köpekleşmiş müstebitler!

  (05.03.2008) - Hak ve hürriyet mücadelesinin neresindeyiz?

  (04.03.2008) - İslâm ve insanlık tarihinde örtünme

  (03.03.2008) - Esmâ-i Hüsnâ ve örtünmenin psikolojisi

  (02.03.2008) - Sünnet ve temel kaynaklarda başörtüsü

  (01.03.2008) - Meydan okumanın ve diretmenin anlamı ne?

  (28.02.2008) - Kur’ân’da tesettür, giyim ve başörtüsü

  (27.02.2008) - Kıyafet, başörtüsü ve haya

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdurrahman ŞEN

  Ahmet ARICAN

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Davut ŞAHİN

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Gökçe OK

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hülya KARTAL

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Hüseyin YILMAZ

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  Kemal BENEK

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mahmut NEDİM

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Murat ÇİFTKAYA

  Mustafa ÖZCAN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Nurettin HUYUT

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Rifat OKYAY

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet Bayri FİDAN

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Sena DEMİR

  Serdar MURAT

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin Uçal ABDULLAH

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Zeynep GÜVENÇ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT


 Son Dakika Haberleri