Bugünden yarını görebiliyor musunuz veya gelecekle ilgili tahminlerde bulunabiliyor musunuz?
Gelecekte nasıl bir Türkiye’yle karşılaşmak istiyorsunuz? Hayal ettiğiniz bu Türkiye’nin gerçekleşmesi için nelerin yapılması gerektiğini hiç düşündünüz mü?
Sizce yirmi-otuz sene sonrasının Türkiye’si nasıl bir Türkiye olmalı?
Bugünkü atmosfere bakılırsa bir kısım sıkıntılarımızın olduğu bir gerçek. Ya bunlar artarak devam edecek, sıkıntılarımız çekilmez hâle gelecek. Ya da sonuçlarını ferasetle görüp tedbirlerini almış, kalkınmış; devleti milletine, milleti devletine güvenen, kenetleşmiş, tekvücut olmuş, barış ve kardeşlik içinde daha güzel, daha mutlu bir Türkiye bulacağız.
Bu konuda yediden yetmişe, halkından idarecisine kadar herkese görevler düştüğü bir gerçek. Herkes ve her kesim üzerine düşenleri yapmalı, birbirlerinden beklememeli. Hani bir söz vardır: “Herkes evinin önünü süpürse şehirde pis yer kalmaz” diye.
Suç oranlarında artış, gençlerin uyuşturucu v.s. gibi zararlı alışkanlıkların ağına düşmeleri, ahlâkî dejenerasyon, millî ve manevî değerlerden uzaklaşma, insan hak ve özgürlükleri, özellikle inanç ve düşünce özgürlüğü önündeki engelller… İlk akla gelen problemlerimiz bunlar.
Ya bunları on-on beş sene içirisinde büyük ölçüde çözeceğiz, ya da tedbir almadığımızda onların altında ezileceğiz. Hastalıklar da öyle değil midir? Erken teşhis konulur ve tedbir alınırsa önlenir. “Kanserden korkma, geç kalmaktan kork” denildiği gibi ülke hastalıklarının da teşhisi konulup vakit geçirilmeden tedavisine geçilmelidir.
Gerekli tedbirleri almazsak bugün PKK belâsıyla uğraştığımız gibi düşmanlarımızın dört gözle beklediği iç savaş ve bölünme riskleri de yaşayabiliriz. Bu zayıflıktan faydalanarak kimbilir ağzının suyu akarak bekleyen hangi dış güçler bir bahaneyle saldırıp istiklâl savaşını arattıracak günlerin doğmasına sebep olabilirler.
Büyük devlet, vizyonunu, değil otuz sene, yüz sene sonrasına göre yapan devlettir. Otuz sene sonrasını düşünemeyen devletleri de büyük sıkıntılar bekliyor demektir.
Bazen ihmaller, vurdumduymazlıklar, umursamazlıklar çok büyük yaralar açabilir. Bu, eğer devletin, milletin geleceğiyle ilgili ise yaraları daha derin olur.
Otuz sene sonrasının Türkiye’si, “daha iyi ve mutlu bir Türkiye için” omuz omuza verenlerin Türkiye’si olmalı.
02.12.2007
E-Posta:
[email protected]
|