Her insanın bir öğretmeni vardır.
Hatta öğretmenlerin de öğretmeni vardır.
Hazret-i Ali Efendimiz (ra) “Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” diyerek, ilmin ne kadar önemli olduğunu dile getirmiştir.
Cenâb-ı Hakk’ın, Peygamberimize (asm) ilk emri “Oku” olmuştur. İnen ilk âyettir.
Bu mânâda öğretmenlik makamı çok yüce bir makamdır.
Yunus Emre “İlim ilim bilmektir. İlim kendin bilmektir. Sen kendini bilmezsen bu nice okumaktır” derken, gerçek anlamda ilmin, kendini bilmek ve tanımakla olacağına işaret etmiştir.
“Cahil insan, hayatta iken de ölüdür. Âlim insan ölse bile hayattadır” derken, yine bilginin ölmez ve vazgeçilmez bir değer olduğunu hatırlatmaktadır.
“Âlimin ölümü âlemin ölümü gibidir” hadisi de aynı mânâyı dile getirmektedir.
Öğretmenler gününü kutlarken bu mânâlar dile getirilmeli. Eğitimi bir kariyer, sadece bir geçim aracı olarak ele almamalıyız.
Âyet-i kerimede “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” buyruluyor.
Bilen bir insan, cahil insanın yanında boğazı sıkılmış gibi olur.
Bir de, bilmediği halde bilgiçlik içinde olan insanların tavır ve hareketleri daha da korkunçtur.
“Öğretmenin makamı ya kuyu dibidir veya minare başıdır. İkisinin ortası yoktur. Ben bu zamanın hakikatli muallimlerine, eski zamanın evliyaları nazarı ile bakıyorum” diyen Bediüzzaman Said Nursî Hazretleri, hayatını ilim ile canlandırmış çağımızın eşsiz âlimlerindendir. O, “Vicdanın ziyası, ulûm-u dîniyedir. Aklın nuru, fünun-u medeniyedir. İkisinin imtizacıyla hakikat tecellî eder. O iki cenah ile talebenin himmeti pervaz eder. İftirak ettikleri vakit, birincisinde taassup, ikincisinde hile, şüphe tevellüd eder” derken önemli bir noktaya parmak basar.
Yasaklanmasına rağmen “Hocam” kelimesi inadına devam etmektedir. Çünkü o önderdir. Bilgiyi öğrenciye cömertçe dağıtan kültür hazinesidir. Günün kutlu olsun öğretmenim. Yolun açık olsun.
29.11.2007
E-Posta:
[email protected]
|