14 Kasım 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Arefe ve bayram


A+ | A-

Kurban Bayramı arefesinin arefesindeyiz. Nasip olursa, yarın sabah namazının farzından sonra başlayıp bayramın dördüncü günü ikindisine kadar devam edecek olan teşrik tekbirleriyle bayram atmosferini teneffüs etmeye başlayacağız. Bunun yanında Üstadın arefe günlerine mahsus “bin İhlâs-ı Şerif” okuma tavsiyesi var. Onu da okuyabilirsek, kabir sonrasındaki ebedî hayat hazırlıklarımızda, dağarcığımızı biraz daha doldurmuş oluruz.

Bu bayrama özel hususiyetlerden biri, kurban kesecek olanlar için, uygun fiyata havyan bulma ve kestirme telâşı. Fiyat meselesinde durum mâlûm. Kurbanın da en pahalı olduğu ülkeyiz.

Son yıllarda, insanî yardım amaçlı kurulan vakıf ve derneklerin organize ettiği “yurt dışında kurban kestirme” kampanyalarına yönelişin giderek artmasında bunun da büyük rolü var.

Çünkü bu kampanyalarda ilân edilen fiyatlar, kesimlerin yapıldığı ülkeye göre en az iki kat yüksek olduğu halde, bizdekilerin yine altında.

Dışarıda, Türkiye’deki fiyatların beşte birine kurban kestirmenin mümkün olduğu ülkeler bile mevcut. Çünkü oralarda hayvancılık çok gelişmiş, maliyetler ve dolayısıyla fiyatlar düşük.

Kesilen hayvanların etleri ise, bizdeki vakıf ve derneklerin kurban organizasyonlarında olduğu gibi fakirlere ve ihtiyaç sahiplerine veriliyor.

İçeride veya dışarıda kurbanlarını böyle kestirip etini bağışlama eğiliminin yaygınlaşmasında etkili olan bir diğer sebep de, bayram gününü “kasaplık”la geçirmek istemeyenlerin çoğalması.

Bir başkası, kesim ve parçalama işini profesyonel kasapların yaptığı besici yerlerindeki sıra bekleme ve izdiham sıkıntısının giderek artması.

Tabiî, bunların yanında, kurbanını bizzat kesip, yüzüp, parçalayıp taksim etmekten vazgeçmeyen epeyce insan hâlâ mevcut. Bayram günü orasını burasını yaralayıp hastanelere koşan acemi kasaplar, hayvanlara inanılmaz eziyetler yapan şefkat yoksunları, otoyol kenarlarını açık hava kesimhanelerine dönüştürüp temizliğe de riayet etmeyen görgüsüzler, bunların içinden çıkıyor. Ve bunlar, evinin bahçesinde veya uygun mekânlarda bütün insanî, dinî, hijyenik kurallara uyarak kurban ibadetini yerini getirenlerin yanında azınlıkta kalsalar da, oluşturdukları nahoş manzaralar birilerine malzeme veriyor.

Dileğimiz, böyle tabloların artık son bulması.

Kurban bahsinde yıllar boyu gergin tartışmalara konu olan “derilerin kime verileceği” konusu son dönemde neredeyse hiç konuşulmuyor.

Gerilimin kaynağında THK’nın “Sadece ben toplarım, başkası toplayamaz” tavrı yatıyordu. Bu tavrın en azından görünüşte nihayet terk edilmesi ve ilâveten, vakıf ve dernek gibi gönüllü teşekküllerin deri dışında farklı gelir kaynaklarına da sahip hale gelmeleri deri kavgasını bitirdi.

Darısı, diğer alanlardaki akıl, vicdan, hukuk, çağ dışı bilumum dayatmaların başına, diyelim.

Bu bayramda, ona adını veren kurban ibadetinin yanında bir de hac farizasının ifası var. Bu maksatla dünyanın her yerinden milyonlarca mü’min yine mukaddes topraklarda bulunuyor.

O mübarek beldelerden semaya yükselen tekbir ve telbiye sadâları, dünyanın diğer coğrafyalarındaki Müslümanların hafî ve cehrî tekbirleriyle birleşerek, uçsuz bucaksız kâinatta maddî cisim itibarıyla bir noktacık mesafesinde olan yerkürenin Kur’ân’da neden semalara denk bir ağırlıkla nitelendiğinin sırrını tekrar ifşa ediyor.

Çünkü bayram günlerinde bir buçuk milyar Müslümanın tekbirleri birleşip, adeta tek bir ağız haline gelen yerkürenin lisanıyla bütün kâinata tevhid hakikatini bir kez daha ilân ediyor.

Yeryüzünden Arşa yükselen “Allahu ekber” nidaları sema katlarında yankılanarak dalga dalga kâinatın en ücra köşelerine kadar yayılıyor.

Rabbimizin, Kendisine yaklaşmamız için hac ve kurban gibi özel vesilelerle yüklü olarak biz kullarına ikram ettiği Kurban Bayramını, bu anlamda âzamî istifadeyle idrak edelim inşaallah.

14.11.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (14.11.2010) - Arefe ve bayram

  (13.11.2010) - İnanç dersi

  (12.11.2010) - İlköğretim ve kamu

  (11.11.2010) - “Atatürkçü vurgunlar”

  (10.11.2010) - Yeni payandalar

  (09.11.2010) - Üç zorlu sual

  (07.11.2010) - Nesilleri kurtarmak

  (06.11.2010) - Cumhuriyet hutbesi

  (05.11.2010) - Millî güvenlik dersi kalkmalı

  (04.11.2010) - Boykot yanlış, ama...


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  YENİ ASYA NEŞRİYAT

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.