Banu YAŞAR |
|
Delete (sil) |
Hafızamızı düzenleme ve yenileme yetkisi bize verilseydi, Neler yapardık acaba? Neleri silerdik, neleri saklardık? Nelerden vazgeçerdik? Kimleri unuturduk, kimleri hatırlardık? Neleri geri dönüşümsüz yerlere atardık? Neleri tüm sahneleriyle saklamak isterdik acaba? Bütün canımızı acıtanları silip, Sevdiğimiz anıları ise, Tekrar tekrar hatırlayabilmek için, Yüzlerce kez kopyalardık herhalde... Aynısından kesip kesip yapıştırırdık, İnsanlar bilgisayarlar gibi olsaydı, Bir delete(sil) sözünü tıklamak yetseydi... Unutmak için... Kırılmış anılarla dolar mıydı geri dönüşüm kutuları? Ya da bir kızgınlık anında dönmeyecek kadar mı silerdik? Bin pişman olsak da gelmezlerdi geriye... Bilgisayarlar bile ikinci bir tekrarla, Silmek istediğinden “emin misin?” diye sorar. İkinci bir fırsat vermek ister kullanıcısına.. Elimizde olsaydı gerçekten de... O anlık bir öfkeyle... Dibine vurduğumuz kuyulardan ... “Bir daha asla hatırlamak istemiyorum” fevrîliğinde, Kesip atardık belkide...
Oysa ki, insanın, ilki olmazsa, sonu da olmaz. Geçmişi olmazsa, geleceği de gelmez. Yaraları olmazsa şifacı da aramaz. Hatırlamazsa sevemez, hissedemez bile...
Düştüğü yerlere sürekli düşer. Bildiği yerlerde sürekli kaybolur. Bütün yaşanmışlıklarıyla kendisidir insan. Tüm unutmak istedikleriyle... Ezberlercesine hatırladıklarıyla... İşittiği ve gördükleriyle herkesten farklıdır aslında. Aynı olmamak için, görüp de yaşamak için... Duyup da sevmek için... Yaşadığı her şeyin anısına muhtaçtır insan. Kendi hikâyesini yaşamak... Kendi menkıbesini yazmak için... Geçmişin tüm anılarına, tüm yaralarına, tüm kayıtlarına... Belli belirsiz bildiklerine de ihtiyacı vardır insanın. Düşüncesi bile içini ısıtan sevgilere... Acısı kabuğunu soyan acılara... Bilmeden ya da bilerek yaşadıklarına da ihtiyacı vardır insanın. Hiçbir şeyi sırf yaşamış olmak için yaşamazsın. Sadece, o anda neden böyle bir şeyi yaşadığını anlamazsın. Tüm kareler birleştiğinde farkedersin. Aslında nelere hazırlandığını o zaman anlarsın... O, seni yaşayacaklarına adım adım hazırlar. Araya dinlenmen için mesafeler koyar. Bazen unutturur, bazen hatırlatır. Bazen getirir, bazen götürür, bazen de uçurur seni. Unutturduğunda da, hatırlattığında da senin içindir...
İyi ki silmek bu kadar kolay değil, İyi ki elimizde değil, ki bunu bazen çok istesek de... Öğrenmek için de, sevmek için de... Hayatı daha basiretli yaşamak için de... Yaşadığımız her ânın, anısına ihtiyacımız var aslında. 16.11.2010 E-Posta: [email protected] |