Görüş |
Bayramlarımız ‘bir’
Bir başka heyecandır bayramlarımız. Bir başka sevinçtir, belki tarifini tam yapamadığımız, noksan kaldığımız... Birlikte sevinip, birlikte dertlenen, birlikte gülüp, birlikte ağlayan ve hep birlikte bayram eden ‘bir’leriz biz.. Yardımlaşmaların, paylaşmaların, hediyeleşmelerin, ziyaretlerin doruk noktasına ulaştığı günlerdir bayramlar... Kabirde yatanlara kadar uzanıverir. Fatiha’lar, Yasin’ler okunur, bu ise hediyenin en güzeli değil midir? Bir feyizdir coşup taşan, İlâhî bir feyz ve nimet... Muhabbet derler adına... Hürmetin, merhametin ziyadeleştiğidir. Küçük, büyük demeden herkesle kucaklaşıp kaynaşıldığı günlerdir. Ne de güzeldir! Bayramlarda her şey den önce huzur geliyor akıllara. Bayram olmadan bayram sevincini yaşamak ve insanlar arasında ayrım olmadan en güzel şekilde yaşamak! Bunun en güzelini bayram namazlarında yaşamaktayız. Makamı, rütbesi, işi, yaşı ne olursa olsun aynı safta omuz omuza secdeye varıyoruz. Bu en güzel sevinç değil midir? Bayram denilince aklıma sevmek duygusu gelir. Çocuğundan yaşlısına kadar herkesi her şeyi sevmek istiyor insan. Çünkü bu günlerde şeytanı feryat ettirdiğinizi biliyor muydunuz? Bakınız Vehb b. Münebbih (ra) şöyle demektedir: “İblis her bayram feryat eder. Şeytanlar etrafına toplanır ve ‘Ey efendimiz, seni öfkelendiren nedir?’ diye sorarlar. İblis, şeytanlara: “Allah Teâlâ bugün Muhammed ümmetinin günahlarını bağışladı. Gidin onları lezzetlere ve şehvetlere daldırarak oyalayın’ der”.. Yani şeytanı bile feryat ettiren bir gün düşünün, mâneviyâtın zirveye çıkması lâzım değil mi? Böyle bir güne kavuştuğumuz için şükürler olsun. Yeniden ve her zaman, şükürler olsun... Şükürler! Kavuştuk bayramımıza… Şükrün nimeti ziyadeleştirdiğini, gafleti dağıttığını söylemiştin Aziz Üstadım! Senin de bayramın mübarek olsun... Bayramımız mübarek olsun.
MUHAMMED ZORLU |
16.11.2010 |
Bir köy var orada …
Emir sultan cami yıldırım Beyazıt gibi camilerin yanı sıra han hamam medrese ve daha bir çok ejdat yadigârıyla buram buram tarih kokan güzel şehir bursa ya bağlı bir açık hava müzesini andıran İznik ilçesinde bir köy var orada… Köyün adı İnikli Köyü ilçe merkezine dokuz km dir. İznik ten Elbeyli kasabasından geçilerek gidilir . Bağı bahçesi son derece güzel görünümlü köydür. İnikli köyünün bu özelliklerinin yanı sıra en güzel dikkat çekici ve manidar olan hususiyetlerinden bahsedilen biriside çok eski tarihlere dayalı olarak yapılan ahşap binaların varlığıdır. 87 haneden oluşan inikli köyünün nüfusu ile 30 civarındadır. Eski yapı olarak bilinen evler ahşap binalar olup iki veya üç kattan meydana gelmektedir. Güzel görünümlü eski yapı binaların tarihi binalar olduğu dikkat çekmektedir. Köyde bulunan bu binaların tarihi özelliklerinden dolayı her yıl bir çok yerli ve yabancı ziyaretçilerin akımına uğrar, köydeki binaların tarihi özelliklerinden dolayı 1995 yılında koruma altına alındığı söylenmektedir. İznik’e çok uzak olmayan inikli köyü gezilmeye görülmeye değer bir mekândır…
MUSTAFA ÖZTÜRKÇÜ |
16.11.2010 |