08 Temmuz 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Kazım GÜLEÇYÜZ

Demokrat formül


A+ | A-

AKP iktidarı, başörtüsü yasağı başta olmak üzere 28 Şubat yadigârı haksızlıkların sekiz senedir hâlâ devam ediyor olmasını “kurumsal mutabakat”ın sağlanamayışı ile izah edegeldi. Yani, kurumlar direniyor, ama hükümet buna karşı birşey yapamıyor. Dahası, “Gerginlik olmasın” diyerek de sineye çekiyor.

Onun için başörtüsü yasağı artarak sürüyor.

Kur’ân eğitimindeki yaş sınırı devam ediyor.

Katsayı problemi, Danıştay’dan nihayet vize alan YÖK kararındaki ufak rötuşlarla berdevam.

İmam hatiplerin orta kısımları hâlâ kapalı.

Lise kısımlarında ise, katsayı engeline ilâveten, müfredattaki kültür derslerini kaldırıp, bu okulları sadece “meslekî eğitim” verir hale getirmeyi öngören düzenlemeler yapıldığı ifade ediliyor.

Yani, 28 Şubat’tan kalma zulümler AKP iktidarı döneminde kalkmak veya hafiflemek şöyle dursun, daha da katmerlenerek devam ediyor.

22 Temmuz 2007 seçiminde tazelenen seçmen desteğine, Çankaya Köşkünde yaklaşık üç yıldır Gül’ün, YÖK’te de iki buçuk senedir onun tayin ettiği bir ismin oturuyor olmasına rağmen.

Bu durumun tabana izahı ise şöyle yapılıyor:

“Çankaya’yı ve YÖK’ü almak da yetmiyormuş. Esas sorun yüksek yargıdan kaynaklanıyormuş.”

Ve AKP kendisine yargıyı düzeltmek için de zaman verilmesini istiyor. Anayasa paketindeki iki madde ile AYM ve HSYK’da yapmak istediği düzenlemelerin amacı bununla izah ediliyor.

Ama bu girişim de ciddî bir gerilime yol açtı, hattâ bazı yüksek yargı mensuplarınca “savaş” kelimesiyle ifade edilen bir çatışmaya sebebiyet verdi. Ve o cenahta bu psikolojiyle tam bir “rejimi koruma seferberliği” başlatılmış durumda.

İktidara gelirken haklarını koruma sözü verdiği kitlelerin mağduriyetlerini giderecek adımları atmaktan sekiz senedir “Aman gerilim olmasın” diyerek kaçınan, atacak gibi olduklarında da tepkiler üzerine geri çekilerek girişimini sonuca ulaştıramayan AKP, bu kadar çekindiği gerilimin fitilini son anayasa paketi ile iyice ateşlemiş oldu.

Yürürlüğe girip girmeyeceği halen belirsizliğini koruyan paketteki düzenlemelerin problemi çözmeye yetip yetmeyeceği ayrı bir soru işareti.

Tırmanarak devam eden gerilimin, mevcut sıkıntılara neleri de ekleyeceği de bir başka endişe konusu. Bilhassa 28 Şubat’ta ayarı iyice bozulan adalet terazisinin, bu gerilimden sonra ne hale gelip ne şekil alacağı başlı başına bir soru işareti.

Temennîmiz, 28 Şubat uygulamalarıyla zaten ciddî şekilde örselenip sarsılmış olan adalet terazisinin, bu son gelişmelerle ve ilâveten Ergenekon, Kafes, Balyoz... dâvâlarının tetikleyebileceği rövanşist duygularla iyice şirazeden çıkmaması.

Bu kaygımızı kayda geçirdikten sonra:

Gelinen noktada oluşan tablo, AKP açısından, “birşey yapamama, sorunları çözüp mağduriyetleri giderememe” anlamına gelen bir acziyetin de ötesinde, söz konusu haksızlıkların, bu iktidar kullanılarak yer yer daha ileri boyutlara taşındığı ibretli bir manzarayı karşımıza çıkarıyor.

Bu tablo, şimdiki iktidarın Millî Görüş kökenli önde gelenlerinin, vaktiyle yerden yere vurdukları demokrat iktidarlar tarafından, çok daha zor şartlarda yapılan hizmetlerin önem ve değerini daha net bir şekilde görme fırsatını veriyor bize.

Sistemdeki asker ağırlığının çok daha koyu ve katı bir şekilde hükmünü icra ettiği, yargının da aynı zihniyetle vesayetini sürdürdüğü, bunlara ilâveten AB gibi demokratikleşme için zorlayan bir dış dinamiğin bulunmadığı o devirlerde demokrat hükümetler CHP tarzı laiklik yorumunu yumuşatarak din ve vicdan hürriyetinin önünü açıp baskıları büyük ölçüde hafifleten ve din eğitimini geliştiren icraatlara imza atabilmişlerdi.

Onun için AKP, statükonun hücumlarından bunaldığı zamanlarda, “Bize yönelik saldırılar evvelce DP ve AP’ye de yapılmıştı” diyerek onlara sığınıyor ve AYM’deki kapatma dâvâsında kendisini savunurken yine onları referans gösteriyor.

Ve bu tecrübeler de Türkiye'nin “demokrat formül”e olan ihtiyacını yine gözler önüne seriyor.

08.07.2010

E-Posta: [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (07.07.2010) - Cemaatler, MGSB, AKP

  (06.07.2010) - Gündem kayması

  (04.07.2010) - Editörlük

  (03.07.2010) - Vizede son durum

  (02.07.2010) - Ergenekon nereye?

  (01.07.2010) - Fitneyi bitirmek için

  (30.06.2010) - Şimdi de ''yanlış ateş''

  (29.06.2010) - İmralı muamması

  (27.06.2010) - Tashihin önemi

  (26.06.2010) - Devlet reformu şart


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.