Ali FERŞADOĞLU |
|
Dönüşü olmayan yol hazırlıkları |
Nişanlılık devresinde de bütün araştırmaları yaptınız. Başta anne-babanız ve itimat ettiğiniz evli dostlarınızla da istişare ettiniz. Nişanlınızı, ailesini, çevresini tanıdınız. Ve kalbinize karşılık bir kalp bulduğunuza emin oldunuz. Evlenme kararınızı kesin olarak verdiniz. Ve bu sizin son kararınızdır. Eğer yazılı anlaşmayı yapmadıysanız, geç kalmış sayılmazsınız. Karşılıklı beklentilerinizi, düşüncelerinizi, hedeflerinizi yazın ve altına imzayı atın. Bir hatırlatma: Mutlu olmak için değil, mutluluğu paylaşmak için evleniyorsunuz. Mutluluk, evlenir evlenmez hazır bulunan bir olgu değil. Onun hammaddesi sizin istidatlarınıza konmuş. Onu işlemek ve ortaya koymak sizin maharetinize bırakılmış. Ayrıca evlilik, bütün problemlerin yok olduğu, toz pembe bir hayat değildir. İnsan olan yerde problem var. Önemli olan bu problemleri kime göre ve nasıl çözeceğinizdir. Artık, “bence”lerin devri bitmiş, “bizce” başlamıştır. Meselelerinizi birlikte halledeceksiniz. Problemleri, nikâh ve düğün hazırlıklarına başladığınızdan itibaren çözmeye başlayabilirsiniz. Birinci problem, düğünden önceki alış veriş. Mutlaka hileye kaçan veya işlerinde hile yapanlar çıkacak. Özellikle hilebazların mebzul olduğu günümüzde… Duygusallığın ve heyecanın önplanda olduğu bu hazırlık devresinde aldanmanız mümkündür ve sizi aldatmak kolaydır. Alacağınız ürünün fiyatı yüksek fiyat çekilebilir. Veya ucuza alayım, derken kalitesini kaybetmiş bir malı alabilirsiniz. Unutmayın: Alış veriş de bir san'attır. Bu mevzuda mâhir olmayabilirsiniz. Zira, işiniz bu değil! Bir şeyi daha hatırdan çıkarmamalısınız: Esnaf bile, yıllardır bu işi yaptığı halde, o bile malı alırken aldanabilir! Siz haydi haydi aldanırsınız. O zaman ne yapmalısınız? Bir bilene danışın ve onunla birlikte çıkın… Dikkat edin: Bazı kampanyalar, indirim ayaklarına, çeşitli tuzaklarla dolu... “İndirim!” değil, adeta “bindirim!” Ev eşyalarından düğün salonuna, verilecek diğer hizmetlere kadar tuzak. Meselâ, düğün salonu kiralayacaksınız. Öncelikle mekân işletmecisinin imkânlarını öğrenin. Size ne hizmetler verip vermeyeceklerini tesbit edin. İsteklerinizi sıralayın. Fiyat listesi alın ve diğer yerlerdeki fiyatlarla karşılaştırma yapın. Ve mutlaka, nişan, düğün yapan ailelerle görüşün. Ardından isteklerinizi mutlaka yazılı hâle getirin, sözleşmeye dökün. Aksi halde, size verilen sözlerin bir çoğu yerine getirilmeyebilir. Sözleşmek, yazmak ve şahit tutmak Kur’ân’ın emri, Peygamberimizin (asm) hararetle tavsiyesidir. “Söz uçar, yazı kalır” denmiştir… Hazırlık safhasında her şeyden de mühim mesele şu: Evinizi eşya mezarlığına çevirmeyin! Japonlar son derece sade, basit, yalın, mütevazi yaşayan insanlardır. Evlerini mobilya ile eşya ile dolduranlar, Japonlara göre ruhen tekâmül edememiş, hayatın mânâsını anlayamamış, zavallı kimselerdir. Böyleleriyle; ‘Evini mezat salonuna çevirmiş zavallı’ diye eğlenirler. 25.10.2009 E-Posta: [email protected] [email protected] |