Şaban DÖĞEN |
|
Lânet okumak caiz mi? |
Nice insan vardır birine kızdığında öfkesine hâkim olamaz, başlar küfürler, lânetler yağdırmaya. Cansızlar, hayvanlar, günler, saatler, kendisi, çocukları, eşi, yakınları, dostları bile bu lânetten paylarını alırlar. Kendini bilen, söz ve hareketlerinin nereye gideceğinin, neye mal olacağının şuurunda olan olgun mü’minin işi olamaz lânetçi olmak. Çünkü Resûl-i Ekrem’in (asm) kesinlikle yasakladığı bir davranıştır lânet. Bilindiği gibi şeytan, büyüklenip Hz. Âdem’e saygı secdesinde bulunmaması sebebiyle lânetlenmiş, yani rahmetten uzaklaştırılmış, Cennetten çıkarılmıştı. Her hayırlı işte Besmele çekip Rahman ve Rahim isimlerini dillerden düşürmezken, her an, her saniye bütün kâinatı kuşatan o engin ve sonsuz rahmetten uzak kalmayı hayal bile etmezken nasıl olur da lânetler okuyarak başkalarının şeytan gibi rahmetten uzak kalmalarını isteyebilir insan? “Mü’mine lânetçi olmak yakışmaz” 1 buyuran Allah Resûlü (asm), mü’minin başkalarının kusurlarını başa kakan, lânet eden, kaba, çirkin söz ve davranışlarda bulunan, edebe aykırı konuşan kimse olamayacağını belirtmiş,2 “Hiçbiriniz diğerine ‘Allah sana lânet etsin, Allah’ın gazabına uğra, Cehennemde yan’’ gibi bedduâlarla lânet etmeyiniz” 3 buyurmuş, lânet etmenin dehşetine de, “Kim bir mü’mine lânet ederse onu öldürmüş gibi olur” 4 cümleleriyle dikkat çekmiştir. Lânet edenler Kıyamet gününde ne şefaatçi olabilir, ne de şahitlik edebilirler. 5 Bir defasında seferde bir kadın bindiği devenin yürümemesinden dolayı sıkılıp lânet etmişti de Allah Resûlü (asm), “Devenin üzerindekileri alıp deveyi bırakınız. Çünkü o lânetlenmiştir” buyurmuşlardı.6 Âl-i İmran Sûresi 61. âyetinin nüzul sebebi lânetle ilgiliydi. Necran papazları lânetin dehşetini bildikleri için korkularından lânetleşmeye yanaşmamışlardı. Lânetin en tehlikeli tarafı ise lânet eden kişi haksız yere lânet ettiğinde lânetin kendisine dönmüş olması. Böyle bir insan farkında olmadan kendi aleyhinde, Allah’ın rahmetinden kovulmak ve uzaklaştırılmak için duâ etmiş olmaktadır. Bu gerçeğe Allah Resûlü (asm) bir hadis-i şeriflerinde şöyle dikkat çekerler: “Bir kul herhangi bir şeye lânet ettiğinde o lânet göğe çıkar. Fakat gök kapıları o kötü söze karşı kapanır, yere iner. Sağa sola çarpar, gidecek yer bulamayınca lânete müstehak olana gider. Eğer lânete lâyık değilse bu defa lânet edene geri döner.” 7 “Hz. Hüseyin’in hurharca şehadetine vesile olan Yezid gibi kişilere lânet caiz mi, değil mi?” sorusu İslâm âlimleri arasında tartışma konusu olduğu, Saadettin Taftazani gibi bazı âlimlerin “Caizdir” dediği, Seyyid Şerif Cürcanî gibi allâmelerin ise, son ânında imanla mı, imansız mı gittiği bilinmediği için lânetten çekinmek gerektiğini, “Allah’ın lâneti zalimler üzerine olsun” gibi genel bir ifade kullanılabileceğini belirttikleri8 düşünülürse, lânet mü’minin en dikkat etmesi gereken konular arasında yer aldığı görülecektir.
Dipnotlar:
1. Müslim, Birr: 84. 2. Tirmizî, Birr: 48. 3. Riyazü’s-Salihîn Terc., 3:140 (hadis no: 1584; Ebû Davud, Tirmizî) 4. Buharî, Edeb: 44; Müslim, İman: 176; Tirmizî, Nüzûr: 16. Neseî, Eyman: 7. 5. Riyazü’s-Salihîn Terc., 3:140 (Hadis no: 1583; Müslim’den.) 6. A.g.e., 3:141 (Hadis no: 1584; Müslim’den.) 7. A.g.e., 3:141 (Hadis no: 1586; Ebû Davud’dan.) 8. Tarihçe-i Hayat, s. 436. 03.09.2009 E-Posta: [email protected] |