Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Barack Hüseyin Obama’nın bir Müslüman ülkeye yaptığı ilk ziyaretinde, İslâm dünyasına Ankara’da ve İstanbul’da vermiş olduğu mesajlar kendi ülkesindeki Müslümanlar ve dünya genelinde de olumlu yankılar oluşturdu.
Obama, TBMM’de yaptığı konuşmasında, özellikle bir mesaj verme niyetinde olduğunu açıkça dile getirdi. Tam da bu sebeple söylemiş oldukları daha da bir önem kazandı. Zira, Obama’nın buradaki ve ziyareti genelindeki sözleri ABD’nin bundan böyleki Orta Doğu politikasında ve İslâm dünyası ile olan ilişkilerinde yeni kriterlerinin şifrelerini içeriyordu.
Bush gibi bir başkanın hemen ardından göreve gelmiş olmanın Obama için büyük bir şans ve fırsat olduğu her zaman söyleniyordu. Bu durum, İslâm dünyası ile olan ilişkilerde iki kat daha fazla Obama’ya yaradı denilebilir. Zira George W. Bush, İslâm dünyasıyla adeta bir savaş halindeydi. Hal böyle olunca Obama’nın olumlu mesajlara daha büyük bir tesir oluşturdu ve umutların artmasına sebep oldu.
Obama açıkça “İslâm dünyası ile savaşta olmayacağını” belirtti. Esasında Bush da hiç bir zaman İslâm dünyası ile bir savaşta olacaklarını söylemiyordu. Onun deyimiyle yaptığı şey “terörle savaştı”. Ancak herkes bunun esasında terörle değil İslâm ile bir savaş olduğunu icraatlerinden anladı. Bush, İslâm’ı olduğu gibi kabullenmek yerine, bir kısmının marjinalleşmesine yol açıp ve bunu düşman ilân edip, kendince yeni bir İslâm inşa etmeye kalkışmıştı. Bunun adına da “ılımlı İslâm” demişti. Obama’nın dün Bush döneminde kullanılan bu türden hiçbir terimi ağzına dahi almaması oldukça dikkat çekicidir.
Obama, Bush’tan farklı olarak şunları demektedir: “Lütfen şunu açık ve net bir şekilde belirtmeme izin veriniz. Amerika Birleşik Devletleri İslâm dünyasıyla bir savaşta değildir ve asla ama asla olmayacaktır...” ... “Dikkatlice dinleyeceğiz, yanlış anlamaları düzelteceğiz ve ortak bir nokta arayacağız. Aynı fikirleri paylaşmasak bile saygılı olacağız.”...
İşte bu ve buna benzer mesajları, Obama’nın İslâm dünyası olan ilişkilerinde ABD’yi yeni bir döneme hazırladığının göstergeleri sayılabilir. Nitekim, İslâm dünyasında da bu mesajlar olumlu karşılandı. Amerika’daki Müslümanlar da durumdan memnun. Amerika’daki Müslümanları temsil eden en yetkin kurumlardan biri olan Amerikan İslâm İlişkileri Konseyi (CAIR)’nin Yönetim Kurulu Üyesi Nihad Awad, “Son sekiz yıldır ciddî bir şekilde zarar gören İslâm dünyası ile ilişkilerin düzeltilmesi ve restore edilmesi adına bu mesajlar oldukça ehemmiyetlidir. Biz Başkan Obama’nın bu konuda oldukça samimî ve ciddî olduğuna inanıyoruz. Onun bu çabalarını takdir ediyoruz.” diyor.
Bu mesajların Amerika’daki Müslümanlar arasındaki yankıları oldukça pozitif. Ancak Amerikalı Müslümanlar, İslâm dünyasına verilen bu mesajların yerelde de uygulamalarla desteklenmesi gerektiğini düşünüyorlar. Bu konuda bir demeç veren Müslüman Amerikan Topluluğu Yönetim Kurulu Üyesi İmam Mehdi Bray, ABD’nin İslâm ile asıl iyi ilişkilerine kendi evinden başlaması gerektiğini düşünüyor. Bu kapsamda Amerika’daki Müslümanlar, artık FBI tarafından camilere ve İslâmî lokal ve dernek binalarına tecessüs amacıyla ajanlar gönderilmemesi, camilerin sıkı gözetim altında tutulmaması ve İslâmî organizasyonların “tehlikeli ve illegal”miş gibi değerlendirilmemesi gibi adımların atılmasını umuyorlar.
Bu bakımdan, Obama’nın Türkiye’den verdiği mesajlar İslâm ülkelerinde olduğu kadar, kendi ülkesinde yaşayan ve artık azınlık olarak anılmayacak kadar kalabalıklaşan Amerikalı Müslüman topluluk tarafından da dikkatle izleniyor.
10.04.2009
E-Posta:
[email protected]
|