Sayın Obama geçen Cumartesi örneğini gördüğünüz gibi, biz “one minute” dediğimizde, her şey durur. “One minute” deriz, Davos’ta İsrail kahrolur, İslâm dünyası sevinir. “One minute” deriz, Rasmussen NATO genel sekreteri olamadığı için soğuk terler döker. Siz devreye girip taahhütler vermek zorunda kalırsınız. “One minute” deriz tezkere meclisten geçmez, askerleriniz Anadolu’yu Irak’a giriş kapısı yapamaz. Adaletimiz “one minute” der, vatandaşa rağmen vatanı kurtaran aslan rolüne soyunanlar hapsi boylar.
Arada bir de halkımız iktidara “one minute” der, bütün hesaplar ve dengeler değişir.
Danışmanlarınız sizi ülkemizin bu özelliği hakkında mutlaka bilgilendirmiştir. Ama bir de biz uyaralım. Bu ziyaretinizden çok şey bekliyoruz. Öncelikle yıllardır bu ülkenin belini büken terör belâsına çözüm önermenizi ve kontrolünüzdeki Irak yönetimine de bu konuda talimat vermenizi bekliyoruz. İslâm dünyasına “Hüseyin” olduğunuzu buradan ilân etmenizi, İslâm ve Hıristiyan medeniyetlerinin çatışarak değil, işbirliği yaparak insanlığa huzur ve refah getirebileceğinizi anladığınızı göstermenizi bekliyoruz. Bizim hem Müslüman, hem Ortadoğulu, hem Asyalı, hem Avrupalı hem de Osmanlı’nın mirasçısı olduğumuzu anlamanızı bekliyoruz. Bölgede tarihten gelen misyonumuzu, sorumluluğumuzu ve gücümüzü görmenizi bekliyoruz.
Ancak şunları bizden istememenizi de bekliyoruz:
Afganistan’a daha çok asker gönderin ve askerlerinin Taliban’a karşı aktif olarak savaşsın demeyin. Bizi Müslüman ülkenin Müslümanlarına karşı savaştırmaya çalışmayın. Savaştan harap olmuş Afganistan’ın imarı, huzura ve refaha muhtaç insanlara sağlık, yardım, eğitim götürülmesine daha fazla katkı verelim. Hatta gerekiyorsa askerlerini eğitelim. Ama bizi onlara karşı savaştırmayın.
Kırgızistan’da kapatılan üssünüzün yerine Trabzon’da üs istemeyin. Biz artık Rusya’ya karşı uç karakolunuz olmak istemiyoruz. Kafkaslar ve halen Rusya’nın gizli boyunduruğu altında yaşayan Müslüman Türk milletlerine vefa ve dostluk borcumuz var. Biz akıncı gücü değil, barış ve huzur köprüsü olmak istiyoruz Kafkaslara. Bunun önünü kesecek üssü bizden istemeyin.
Ermenistan, işgal ettiği Azerbaycan topraklarından çekilmeden, tarihin tarafsız yargısına bırakılması gereken soykırım iddialarından vazgeçmeden, kitaplarındaki Türk düşmanlığını yok etmeden, Azerbaycan ile barış yolunda adımlar atmadan Ermenistan ile acil bir dostluk kurmamızı beklemeyin.
Kuzey Irak Yönetimi PKK konusunda üzerine düşeni yapmadan, Irak Cumhurbaşkanı bir hafta önce söylediklerini bir hafta sonra inkâr etmekten vazgeçmeden, bizim Kuzey Irak Yönetimine her yönden kucak açmamızı beklemeyin. Eli kanlı teröristleri de yargı önüne çıkarmadan affetmemizi beklemeyin. Önce hamisi olduğunuz bu bölge yönetimine talimat verin. Samimiyetlerini göstersinler. Sonra biz daha önce yaptığımız gibi bölge insanına yine kucak açarız. Onlar bizim kardeşlerimiz, tarihten gelen derin bağlarımız var. Araya giren karakedileri siz kovalarsanız biz gereken büyüklüğü göstermeye hazırız. İşte sayın Obama! Büyük önem verdiğimiz bu ziyaretinizde sizden beklediklerimiz ve beklemediklerimizin bir kısmı bunlar. Tam ziyaretinize tevafuk eden Medeniyetler İttifakı Forumuna da katılıp, insanlığın özlediği barış mesajlarını veriniz.
Bu uyarılarımızla birlikte hoşgeldiniz diyoruz: “welcome to Turkey”.
06.04.2009
E-Posta:
[email protected]
|