7 Ekim 2001 tarihinde ABD, İngiltere’nin de katılımıyla Afganistan’da “Kalıcı Özgürlük Operasyonu” başlattı. Operasyonun amacı Usame bin Ladin’i yakalamak, el-Kaide’yi yok etmek ve bu örgüte yataklık eden Taliban rejimini iktidardan uzaklaştırmaktı.
İlk saldırı Taliban’ı iktidardan indirdi. Ancak Taliban güçleri tamamen yok edilemedi ve halen etkinliğini sürdürüyor. Diğer iki hedefin gerçekleştirilmesinin o kadar kolay olmadığı kısa sürede görüldü. Bunun üzerine 2001 yılı sonunda BM Güvenlik Konseyi kararı ile Uluslar arası Güvenlik Yardım Gücü (ISAF) kuruldu ve bu gücün kontrolü NATO’ya verildi. Halen ISAF gücünde 41 ülkeden 55.100 asker bulunuyor. Bunların 23.300’ü ABD askeri.
2006 yılından bu yana Taliban öncülüğündeki direniş Afganistan’daki kargaşayı arttırdı ve hem sivil hem de NATO kayıplarını arttırdı. Zaten Kabil’deki hükümet, bu şehir dışında çok sınırlı bir kontrole sahip. Uyuşturucu üretimi ise tarihinin en yüksek düzeyine ulaştı. 2008 yılında 286 ISAF askeri öldü.
Usame bin Ladin ise Amerika tarafından yakalanamadı. 1980’li yıllarda kendi istihbarat örgütlerinin yardımıyla inşa edilen bu mağaralar kompleksinin planları yok mu ellerinde? El-Kaide halen Tora Bora dağlarını kontrolünde bulunduruyor. Afganistan’da başarılı olamayan Amerika, şimdi Pakistan’ı Taliban’a kucak açmakla suçluyor ve Pakistan hükümetini özellikle Veziristan bölgesindeki kabilelerin üzerine salıyor. Taliban bu bölgede özellikle NATO’ya lojistik destek götüren konvoylara saldırıyor. Bu arada Pakistan ile Amerika arasında, özellikle Amerika’nın Taliban güçlerini takip gerekçesiyle bu ülke sınırları içine girmesinden kaynaklanan gerginlikler var.
Amerikan devlet başkanı Obama, şimdi Afganistan ve Pakistan için kapsamlı bir yeni strateji açıkladı. Yeni stratejinin hedefi de 2001’dekinden farklı değil: “Pakistan ve Afganistan’da el-Kaide’yi durdurmak, yenmek ve gelecekte bu iki ülkeye dönmelerini önlemek”. Sekiz yıldır 42 ülkeyi de peşine takıp Afganistan’a kalıcı özgürlük getirmek için bombalar yağdırıp binlerce sivilin ölmesine ve yüzbinlercesinin yurtlarından edilmesine sebep olan Amerika, şimdi bu özgürlük (!) savaşını Pakistan’a da yayacak!
Obama’ya göre Irak’taki savaş sebebiyle yeterli kaynak ayrılamayan Afganistan savaşına artık daha fazla kaynak ayrılacak. Pakistan’ın da ülkesindeki terörizmle mücadelesine “elinden gelen her türlü yardımı” yapacak.
2011 yılına kadar 134.000 kişilik bir Afgan ordusu ve 82.000 kişilik bir polis gücü kurulması planlanıyor. Ondan sonra da kademeli olarak güvenlik işi bu güçlere devredilecekmiş.
Yeni Amerikan stratejisi 17.000 yeni askerin bu ülkeye gönderilmesini de içeriyor. Bu yeni birlikler arasında Türk birliklerinin de yer alacağı bildiriliyor. Elbette din kardeşliği sebebiyle Afgan halkı Türk askerine büyük saygı ve ilgi gösteriyor. Ancak eğer Türk birlikleri toplumun yeniden örgütlenmesi, sağlık, eğitim ve altyapı gibi alanlarda kullanılmayıp, Afgan direnişçilerle mücadelede kullanılırsa, bu saygının süreceği kuşkulu.
Amerika’nın Afganistan gibi –Rus işgalinden bu yana bulunduğu ve el-Kaide ve Taliban dahil bütün güçlerini bildiği- aşina olduğu bir ülkede 2001’den bu yana bitir(e)mediği savaşın bu yeni strateji ile kısa sürede beklenmemeli. Çünkü henüz bu ülkenin, dünya petrol rezervinin yüzde 16’sını (200 milyar varil) bulunduran Hazar petrollerinin naklindeki önemi de azalmadı.
30.03.2009
E-Posta:
|