LANCEFIELD - Bu satırları Melbourne’e 80 km. uzaklıkta bulunan bir kasabanın yakınındaki Bench vadisinde kurulmuş bir tatil kampında yazı-yoruz.
(Buradaki kamp programıyla ilgili notlara gelmeden önce, Ballarat-Melbourne dönüşünde araba seyir halinde iken elle yazdığımız, bilahare bilgisayarda acele ile ‘tebyiz’ edilen ve kontrole fırsat bulamadan gönderilen yazıdaki tashih hataları için özür diliyoruz.)
Bulunduğumuz tatil kampı, sık ve gür ormanların çevrelediği, küçük göllerin etrafında oluşan ve sabah saatlerinde şirin kanguruların otlayıp zıpladıkları, son derece güzel manzaralara sahip bir beldeye kurulmuş.
Bazıları keselerinde sevimli ve minik yavrularını taşıyan annelerden oluşan kangurulara; tavşanlar, kirpiler ve bir kısmı bu kıtaya mahsus olan renk renk kuşlar eşlik ediyor.
Muhteşem bir san’at galerisi olarak yaratılan kâinat sarayında, kendisine ait güzelliklerinin teşhir edildiği bu özel köşedeki eşsiz sanat eserlerini temaşa ederek okunan nur derslerinin manevî lezzet ve hazzı bir başka oluyor.
Melbourne ve Sydney‘deki okurların ailecek iştirak ettikleri bu okuma programı ve tatil kampı, Avustralya’da ilk defa gerçekleştiriliyor.
Erkeklerin, hanımların, çocukların ortak bir program çerçevesinde bir araya geldiği; namazların cemaatle kılındığı, namazları takiben nur derslerinin yapıldığı, özel okuma saatlerinde herkesin okuduğu kitapla başbaşa kaldığı, bu mütalâların bilahere gruplar halinde gerçekleştirilen yürüyüşlerle kâinat sayfalarında devam ettirildiği programın ‘beşte bir’ ölçüsüne uygun şekilde gençler ve çocuklar arasında yapılan futbol, basketbol ve voleybol müsabakaları, göldeki kayık ve bot turları, bir çeşit teleferik sistemiyle telde kayma ve orman içlerine gizlenmiş ilginç spor parklarındaki jimnastik hareketleriyle, ok atma yarışlarıyla bu aile kampı, öyle görünüyor ki yeni sezonda beşinci kıtadaki nur hizmetlerinin ayrı bir şevk ve heyecanla devamına büyük bir katkı sağlayacak.
Türkiye‘de Barla, Tekirdağ, Geyve gibi mahallerde yapılmakta olan benzer programlara iştirak edenler, buradaki atmosferi çok daha iyi hissedebilirler.
Ancak beşinci kıtadaki bu ilk programın en orijinal ve dikkat çeken özelliği, aile katılımının en geniş şe-kilde gerçekleşmiş olması. Yani, Melbourne'deki Nur Vakfında devam eden ve büyük ölçüde oturup yerleştiğini gördüğümüz, ‘dersler ve programlara ailelerle katılma’ uygulaması bu tatil kampına damgasını vurmuş.
Bu enerjik katılımla oluşan manevî atmosfer, henüz on gün önce dünyaya gelmiş ve kundağıyla buraya getirilmiş, bebekleri de, bir yaşından 15-16-17 yaşlarına kadar yayılan abi ve ablalarını da, anne ve babalarıyla dede ve ninelerini de kucaklıyor.
Geceleri yakılan kamp ateşi etrafında gençlerin hep bir ağızdan söyledikleri ilâhî ve marşlar bu coşku ve heyecanı perçinleyen ayrı bir aktivite olarak 80 sene önce Barla’da yakılan Nur meşalesinin beşinci kıtadan yankılanan bir aks-i sadasını canlandırıyor.
Cennet-âsâ bir baharın güzelliklerini müjdeleyen nur nesilleri, acele edip kışta gelen ve o kışın zorlu fırtınaları içinde ektiği nur tohumlarıyla bu günleri hazırlayan bir üstada ve onun fedakâr saff-ı evvel talebele-rine lâyık olma ve onların izinden sebat, sadakat ve ihlasla yürüme cehdindeki kararlılıklarını bu programda bir kez daha perçinliyorlar.
NOT: Sizler bu satırları okurken, biz Allah nasip ederse Türkiye’ye dönüş yolunda olacağız. Tekrar buluşmak dileği ile.
27.12.2007
E-Posta:
[email protected]
|