Bizim bayramımız. Ben’in, enenin. enaniyetin olmadığı biz bayramı… Hodfuruşluk, hodperestlik, hodendişlik ve kendini beğenmişliğin yerinin olmadığı bayram…
Öyle bir bayram ki; bütün varlık âlemini, kâinatı, küreleri. Güneşleri, yaratılmış her şeyi, cansızları, bitkileri, havyarları, canlıların efendisi, halifesi insanı, insanın ve bütün varlık âleminin namazdaki cemaat sırrının ifadesi Fatiha-i şerifedeki “nabüdü”-nun’un kopmaz sarsılmaz bağlarla ilân ettiği: BİZ...
İşte cenaze namazlarının Cuma namazlarının, cemaatle kıldığımız bütün namazların yanında zirve noktasında kulluğumuzla ve birbirimizi tasdik ederek Cenâb-ı Hakk’ın çok geniş terbiye ediciliğini kabul ve ilân ederek cevap verdiğimiz BİZ BİZ diyerek kıldığımız bayram namazları ve dün başlayan Kurban Bayramımız.
Bereketin, ihsanın, ikramın ifadesi kurban. Her şeyin sahibine verdiği her şey için akıtılan kan. Kanla aydınlanan SIRAT ve MEYDAN-I HAŞİR ve bütün varlığımızla hissettiğimiz şu keşmekeş dünya içinde bir saadet ve sevinç…
Onu (c.c) anlatmayan Ona (c.c) bakmayan hiçbir kullukla onun huzuruna çıkılamaz …
Uhuvvet ve ihlâsın kol kola girdiği, sebat ve metanetin diz dize durduğu, biz biz diyen bir cemaatin coşarak yürüdüğü kutsî mânâları ifade eden ihsan edilmiş, ikram edilmiş Kurban Bayramımız…
Öyle bir kurbanımız olsun ki huzurumuz saadetimiz sevincimiz kabul edildiğine delil olsun… Bütün dünyadaki Müslümanlarla Risâle-i Nur talebeleriyle bütün dostlarımızla Kurban Bayramınız mübarek olsun...
21.12.2007
E-Posta:
[email protected]
|