“Dün dünde kaldı cancağızım, yeni şeyler söylemek lâzım” sözü, Hz. Mevlânâ’ya ait bir söz. Çok konuşulup da az iş yapılan Türkiye’de bu sözün tatbik edilmesi daha bir önem kazanıyor.
Malûm olduğu üzere içinde bulunduğumuz günler, “Hz. Mevlânâ Haftası” olarak kutlanıyor. Bu vesile ile başta Konya olmak üzere pek çok yerde Hz. Mevlânâ’yı anma toplantıları düzenleniyor. Yine hatırlamak lâzım, 2007 yılı UNESCO tarafından “Mevlânâ Yılı” olarak ilân edilmişti ve yılın sonuna yaklaşıyoruz.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) iki ayda bir yaptığı Genel İdare Kurulu toplantılarının sonuncusunu, biraz da bu sebeple Konya’da tertipledi. İki gün süren GİK toplantılarında daha çok ekonomi konuşuldu, ama toplantının Konya’da yapılıyor olması sebebiyle konuşmalarda sürekli Hz. Mevlânâ’ya atıflar yapıldı. “Dün dünde kaldı cancağızım, yeni şeyler söylemek lâzım” sözü de bu sebeple toplantılarda çok tekrarlandı.
Konya, 17 Aralık’ta yapılacak “Şeb-i Arus” törenine de hazırlanıyor. Bu sebeple her gün halka açık “sema gösteri”leri tekrarlanıyor. Konya ziyaretimizde biz de bunlardan birini takip etme imkânı bulduk. Ahmet Özhan ve ekibinin seslendirdiği güzel eserleri dinledik ve akabinde “sema gösterisi”ni izledik.
Konya denince haklı olarak akla Hz. Mevlânâ geliyor. Hz. Mevlânâ’nın kabrinin bulunduğu “Mevlânâ müzesi” İstanbul’daki ‘Topkapı Sarayı’ndan sonra Türkiye’de en çok ziyaret edilen ikinci ‘müze’ konumunda. Bilhassa yabancı turistlerin Mevlânâ Müzesine yoğun ilgisi dikkat çekiyor. Hz. Mevlânâ’nın yüzyıllar önce dillendirdiği İslâmî hakikatler, belki de ‘Türkiye’yi idare edenler’den çok dünyanın ilgisini çekiyor.
Konya, ekonomik anlamda da atılım yapan şehirlerin başında. Organize Sanayi Bölgelerinde boş yer yok ve yeni sanayi bölgeleri kuruluyor. Konya’nın dikkat çeken bir yönü de öğrenci şehri olması. Selçuk Üniversitesi’nde 75 bin öğrencinin eğitim gördüğü ifade ediliyor ki bu rakam pek çok ilimizin nüfusundan da fazla. Dolayısı ile ildeki eğitim ve kültür faaliyetleri de ilgi çekiyor.
MÜSİAD’ın GİK Toplantısının konuğu Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan’dı. Çağlayan, iş dünyasından gelen bir isim olması sebebiyle MÜSİAD üyelerinin taleplerini yakından bilen bir isim. Dolayısı ile aralarında bir ‘ihtilâf’ çıkmadı. Toplantılarda yapılan konuşmalarda Türkiye’nin ortak dertleri dile getirildi ve çözüm yolları arandı.
Dile getirilen konulardan biri de “yüksek faiz ve düşük kur”un sanayici ve işadamlarının önünde en büyük engel olduğuydu. Engellerden biri de bürokrasi... Dile getirildiği üzere, “Çin Seddi” aşılabiliyor ama “bürokrasi seddi” aşılamıyor.
Elbette Türkiye’nin problemleri çok, ama ümitsizliğe de gerek yok. “Dün dünde kaldı cancağızım, yeni şeyler söylemek lâzım” sözü rehber edilir ve şartlara uygun çalışmalar yapılırsa aşılamayacak problem kalmaz.
Bu vesile ile 800. doğum ve 734. vefat yılını kutladığımız Hz. Mevlânâ’yı da bir kere daha rahmetle analım...
09.12.2007
E-Posta:
[email protected]
|