Küçükleri önemsemeli
Hayatımızda o kadar çok yaşadığımız küçük şeyler vardır ki, içinde çok büyük şeyleri taşımıştır. Hatta çoğu önemsemediğimiz küçük şeyler, zamanla kocaman şeyler haline gelmiştir. Günümüzde yaşanan pek çok müsbet veya menfi hadiselere baktığımızda, küçük küçük başlayan şeyler, zamanla nasıl da büyümüş ve çok ciddi şeyler haline gelmiştir.
Nitekim pek çok insanın hayatına mal olan büyük kavgaların çıkış noktalarına bakıldığında, altında çok büyük şeyler yoktur. Küçük küçük şeyler vardır, ama önemsenmemiş küçük şeyler, büyümüştür.
Bir de küçük şeyler veya büyük şeyler denen şeyler kime göre küçük şeyler veya büyük şeylerdir, bu da önemlidir.
Sizin hiç de ciddiye almadığınız, gülüp geçtiğiniz, önemsemediğiniz bir şey, bir başkası için hayatî derecede önemli olabilmektedir. Herkesin önemsedikleri veya önemsemedikleri farklı farklı şeylerdir.
Kendi hayatımızda yaşadığımız pek çok örneklere bakıldığında, hayatta yaşanan, insan hayatında yeri olan hiçbir şeyin basit olmadığı, önemsiz olmadığı anlaşılmaktadır.
Hadiseler de damlaya damlaya göl olur
Küçük birikimlerin zamanla büyüdüğünü biliriz. Onun için, ‘Damlaya damlaya göl olur.’ demekteyiz. Yani buradan hiçbir küçük birikimi göz ardı etmemek gerektiğini, o küçük küçük birikimlerin zamanla nasıl da büyüdüğünü, zenginlik vesilesi olduğunu anlamaktayız. Nitekim çokça zenginlik örnekleri için hep bu deyim kullanılmaktadır.
Aslında dikkat etsek, sosyal hadiseler için de durum aynıdır. İnsanlar arasındaki ilişkilerin, zaman aldığını yine hepimiz biliyoruz. Bir insana güvenebilmek için, o kişi ile epey bir yaşanmış küçük küçük hatıralarımızın olması gerekmektedir. Onun için dostluklar kolay oluşan kavramlar değildir. Her bir davranış adeta damlaya damlaya oluşmaktadır. İnsan hayatı için yaşanan ayrıntılar önem arz etmektedir.
Zaman zaman yaşanan küçük şakalaşmalar, başlangıçta önemsenmez. Ama o küçük, önemsiz denen şakaların kısa bir zaman aralığında nasıl kırıcı kavgalara dönüştüğünü hayat içinde görmekteyiz.
Hiçbir küçük, küçük değildir
Hayatta yaşanan örnekler, ‘küçük’lerin büyük sonuçlarına dikkat çekiyor.
Şehir içi yolcu minibüsündeyiz. Kaptan, kendi semtine giden yolcuları topluyor. Bir vatandaş el kaldırıyor. Kaptan durdu ve minibüsün kapısını açtı. Kendi yolcusu olmadığını anladığında, henüz daha adamın cümlesi bitmeden kapıyı kapatıp gaza bastı.
Kaptana, “O vatandaşın yerinde siz olsaydınız, bu davranış için ne düşünürdünüz?’ dedim. Kaptan kızgın bir şekilde, ‘Kör mü kardeşim?’ dedi. Ben de, “Mümkündür ki okuma yazması olmayabilir.” dediğimde, kaptan baktım savunma yapıyor ve haklılığını izah ediyor.
Ona sadece bir cümle söyledim: “Bu insan, gün boyunca senin biraz sonra unutacağın bu davranışın etkisinde olacaktır. Akşam eve gittiğinde eşine, çocuklarına sergileyeceği olumsuz davranışın altında, sizin bu davranışın etkisi olacaktır.” dedim.
Adam, “boş ver” diyor. Ben yine de şikâyetimi, onların merkezine iletiyorum.
**
Yol içerisindeki yaşlı teyze, şehri içi dolmuşlara el kaldırıyor. Dolmuşlar belki de haklı olarak durmuyor. Çünkü durak değil. 80’li yaşlarda olan teyze biraz sonra, teyzeyi görmeyen bir araç tarafından çarpılıyor ve teyze hastaneye kaldırılıyor.
Herkes, mümkündür ki, ‘boş ver’ diyor.
**
Araçla seyir halindeyken, bir serçe kuşuna yanımdan geçen araç çarptı. Serçe kuşunun ölmediğini gördüm. İçimdeki ses, ‘İlerideki kırmızı ışıktan geri dön ve o kuşu yoldan kaldır.’ diyor. Ben de diğer sesi susturarak, geri dönüp, kuşu yoldan kaldırdım. Hakikaten onlarca araç geçmesine rağmen, sanki o kuş yol ortasında beni bekliyordu. Kuşu aldım ve onunla epeyce bir ilgilendikten sonra, kuş normalleşti ve uçmaya başladı.
Mutlu oldum tabiî. Mutluluğun da küçük küçük şeylerden oluştuğunu anlıyorum.
Gün içinde yüzlerce bu şekilde örnekler yaşıyoruz. Ben kendi dünyamda anlıyorum ki, imtihan olduğumuz hadiseler de kocaman kocaman şeyler olmuyor. İmtihan vesilelerimiz de bazen küçük küçük şeyler olabilmektedir. Önemsemediğimiz küçük bir şey, bize ebedi saadeti kazandıracak vesileler olabilir.
Netice itibariyle karşılaştığımız hiçbir şeyi, basit, önemsiz, küçük değerlendirmemek gerekiyor.
Sosyal hayatta pozitif, olumlu, güzel davranışları arttırmak, küçük küçük olumlu davranışları önemsemekle başlıyor.
Pozitiflik arttıkça, negatiflik azalıyor; negatiflik arttıkça da pozitiflik azalıyor.
Boşver, aldırma, takma kafanı denen pek çok şey, ileride daha çözümsüz sorunlar olarak karşımıza çıkabilir.
O halde, hiçbir şey küçük değildir.
08.12.2007
E-Posta:
[email protected]
|