Faruk ÇAKIR |
|
Alkolle yeniden mücadele |
Ne hikmetse “alkolle mücadele” tam anlamıyla Türkiye’nin gündemine gelemiyor. “Küçük bir âdet” olan sigaranın yaygınlaşmaması için gösterilen gayretin yarısı, alkollü içkiler aleyhinde gösterilmiyor. O zaman akla şu soru geliyor: Alkollü içkilerin zararı, sigaradan daha az mı? Alkollü içkiler “aklı iptal ettiği için” daha zararlı olarak görülmeli ve yaygınlaşmasının önüne geçilmeli. Günümüzde tam tersi yapılıyor ve gazete reklâmlarıyla alkol tüketimi adeta teşvik ediliyor. Hatırlamak lâzım ki geçmiş aylarda bazı ‘yönetmelik’ düzenlemeleri yapılmış ve güya alkollü içkilerin reklâmlarına ‘sınır’ getirilmişti. Uygulamaya baktığımızda temelde hiçbir şeyin değişmediğini görüyoruz. Bilhassa ‘büyük gazete’ler tam sayfa halinde alkollü içkilerin reklâmlarını yayınlamak için birbirleriyle yarışıyorlar. Maalesef aynı gazeteler, meydana gelen bazı trafik kazalarında da haklı olarak ‘alkol’ü suçlu ilân ediyorlar. Peki, bir sayfada alkollü içki reklâmı yapıp, diğer sayfada “alkolün sebep olduğu feci kaza” haberine yer vermek insafla ve iz’anla izah edilebilir mi? Bizdeki ‘alkolsever’lerin derdi, alkollü içkilerin içilmesinin ‘haram’ kılınmış olması olabilir. İnsanın aklına geliyor: Acaba alkollü içkiler ‘haram’ kılınmamış olsaydı, insana tıbben de zararlı olduğu apaçık olan bu kötü alışkanlığı yine de savunurlar mıydı? Bu soru şunun için akla geliyor: Dünyanın başka ülkelerindeki yöneticiler bu alışkanlığın ‘zarar’larını fark edince, hemen tedbirler alıyorlar. Değil reklâmını yaptırmak sûretiyle teşvik etmek, bize göre zor görünen yollara müracaat ederek bir anlamda ‘yasak’lamayı dahi gündeme getiriyorlar. Dikkat çeken bir nokta da, böyle yapan yöneticilere karşı hiç kimse “irtica hortladı” diye kampanya açmıyor. Bakınız, alkollü içkilerle mücadele başlatan ülkelerden biri de Venezuela olmuş. İsterseniz ilgili habere (özetle) bakalım: “Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez, televizyonda yaptığı konuşmada, Venezuelalılar’ın alkollü içecekleri fazla tüketmesini durdurmak istediğini belirterek, ordu birliklerine sokaklarda bira satılması veya dükkânlardaki içki satışının ‘yasal’ saatlar dışında yapılmasını engelleme talimatı verdiğini kaydetti. “Chavez, şöyle konuştu: ‘Ordu birlikleri; çevrede, mahalle aralarında bira satışı yapan bir araç varsa, derhal yakalanmalı. Sadece içki satışı yapan araçlar değil, içki satan dükkânlar var. Belirli saatlerde değil, ne zaman istersen gidip içki alabiliyorsun. Ne bu?’ “Uzun süredir sokaklarda sarhoş insanları görmekten endişe duyduğunu anlatan Chavez, alkollü içeceklerin yasal olmayan satışları dolayısıyla dolaylı olarak sorumlu gördüğü ülkenin en tanınmış gıda ve bira üretim şirketi Empresas Polar’ı uyardı.” (AA, 12 Haziran 2010) Bizim ‘hacı’ ve ‘hoca’ yöneticilerimiz Venezuela Devlet Başkanı Hugo Chavez kadar da olamayacaklar mı? Hakikaten, alkollü içkilerin yaygınlaşmasını ve ocakları söndürmesini daha ne zamana kadar izleyeceğiz? Ateşe körükle gitmek anlamındaki alkollü içkilerin gazetelerdeki reklâmları ne zamana kadar devam edecek? Bu alışkanlık da terör kadar tehlikeli değil mi? 20.08.2010 E-Posta: [email protected] |