01 Haziran 2010 ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET VE ŞÛRÂDIR İletişim Künye Abonelik Reklam Bugünkü YeniAsya!

Eski tarihli sayılar

Günün Karikatürü
Gün Gün Tarih
Dergilerimiz

Ali FERŞADOĞLU

Ölüm düşüncesi ve nisyan mekanizması


A+ | A-

Benliğimizin bilinen temel savunma mekanizması, bastırma ve unutmadır. Korktuğumuz, endişe ettiğimiz şeylerin; hakikî mahiyetlerini anlayamazsak; onları bastırır, unutur, nisyana mahkûm ederiz. Meselâ, “ölüm”,—gaflet nazarıyla—başta kendimiz olmak üzere, gençliğimiz, eşimiz/dostumuz, çoluk çocuğumuz hepimizi yutacak. Bu bize müthiş korku ve acı verir. Bu korkuyu yok etmek için iki yol vardır: Ya bastırıp, unutacağız veya ölümün mahiyetini anlayıp onu öldüreceğiz!

Ebedî/sonsuz yaşamak içten gelen, fıtrî bir arzu, istek, gemlenemez bir dürtüdür. Ölümün ‘yok oluş’ şeklinde algılanışı; bu arzumuzu mahveder. Bu halden ancak, âhiret, haşir (öldükten sonra dirilmeye imân) ile kurtulabiliriz.

Eski Yugoslavya Devlet Başkanı Mareşal Josip Tito (1892-1980) fıtrat ve vicdânının sesini, şeref misafiri olarak Belgrad’a dâvet ettiği Salih Gökkaya’ya (komünist iken) şöyle anlatır: “Yoldaş, ölüyorum artık, ölümün ne korkunç bir şey olduğunu size anlatamam. Düşünün ölmek, yok olmak, toprağa karışmak ve dönmemek üzere gidiş... İşte bu çıldırtıyor beni. Dostlarımızdan, sevdiklerimizden, ünvan ve makamlarımızdan ayrılmak. Dünyanın güzelliklerini bir daha görmemek. Ne korkunç bir şey! Öldükten sonra toprak olacaksam, diriliş, cezâ veya mükâfat yoksa, yaptığım mücâdelenin değeri nedir? Ben mahvolduktan sonra alkışlar yılan ve çıyanları insafa getirir mi? İtiraf ediyorum, ben Allah’a, peygambere ve âhirete inanıyorum artık. Dinsizlik çâre değil. Düşünün şu kâinatın bir yaratıcısı, şu muhteşem sistemin bir kanun koyucusu olmalıdır. Ölüm de son olmamalıdır. Bir merci olmalı. Bunların bir açıklaması olmalı. Marks halt etmiş, uyuşturmuş beynimizi...” 1

Evet, Tito’nun ifâde ettiği gibi; inançsızlık, ibâdetsizlik, teşekkürsüzlük sıkıntıları katlayarak büyütür. Buna karşı ateist, “Müslümanlar, öldükten sonra herkes dirilecek, Cennet var diyor; belki de var!” diye savunma mekanizması geliştirir; yokluğun yakıcı azabından geçici olarak kurtulur. Fakat, Cennet için de ibâdet etmek gerekir. Buna karşılık, “Belki de yoktur!” deyip ibâdet külfetinden de zahiren kurtulur.

Bazıları ölümü düşünmemek, akla getirmemek için alkol, uyuşturucu ve çeşitli fantaziyelere dalar. İşte bu bastırma, unutma, nisyana mahkûm etmedir. Halbuki, her günde yüz binlerce cenaze, belki her dakika karşımıza çıkarak bu mekanizmayı yok ediyor.

Maalesef, toplumda, ölüm hayatın dışına itilmiş. Sürekli bir kaçış var. Halbu ki, hakiki mânâsı anlaşılmak suretiyle, hayatın tam da içinde, merkezinde olması gereken bir hakikat. Zira ölüm, mü’min için; “öteki âleme gitmiş eski dost ve ahbablarına kavuşmaya vesîledir. Hem, hakiki vatanlarına ve ebedî makam-ı saadetlerine girmeye vâsıtadır. Hem, zindan-ı dünyadan bostan-ı cinâna (cennet bahçelerine) bir dâvettir. Hem, Rahmân-ı Rahîmin fazlından, kendi hizmetine mukabil, ahz-ı ücret etmeye (ücret almaya) bir nöbettir. Hem, vazife-i hayat külfetinden bir terhistir. Hem, ubûdiyet ve imtihanın tâlim ve tâlimâtından bir paydostur.”2

Dipnotlar:

1- Halit Ertuğrul, Kendini Arayan Adam, YAY, İst., 1991, s. 105

2- Bediüzzaman, Sözler, 8. Söz

01.06.2010

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (31.05.2010) - Doğruluk, yalan söylememek

  (30.05.2010) - Sünnet ve temel kaynaklarda başörtüsü

  (28.05.2010) - Sadakat ve sebatın kazandırdığı altın hazinesi!

  (26.05.2010) - Ne oldu bize, ne oldu size!

  (25.05.2010) - CHP’deki değişiklikler ve Bediüzzaman’ın tespitleri

  (24.05.2010) - Ergenlerle iletişim kurmanın yolları

  (21.05.2010) - İman ve pozitif bakış

  (20.05.2010) - Şeâir ve takiyye

  (18.05.2010) - Allah’ı inkâr psikolojisi

  (17.05.2010) - Dost istersen Kur'ân yeter


Son Dakika Haberleri

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Abdullah ERAÇIKBAŞ

  Abdullah ŞAHİN

  Ahmet ARICAN

  Ahmet BATTAL

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Ali Rıza AYDIN

  Atike ÖZER

  Baki ÇİMİÇ

  Banu YAŞAR

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  Gültekin AVCI

  H. Hüseyin KEMAL

  H.İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Hakan YILMAZ

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Mehmet YAŞAR

  Mehtap YILDIRIM

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Muzaffer KARAHİSAR

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Osman ZENGİN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Said HAFIZOĞLU

  Saliha FERŞADOĞLU

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yasemin YAŞAR

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Dergilerimize abone olmak için tıklayın.
Hava Durumu
Yeni Asya Gazetesi, Yeni Asya Medya Grubu Yayın Organıdır.