Son günlerde İsrail polisinin Mescid El Aksa etrafında güvenlik tedbirlerini arttırdığı ve buraya ibadet etmek amacıyla gelen Müslümanların bir çoğunu içeriye almadığı görülüyor. Özellikle Perşembe günü ve dün Mescid El Aksa’ya namaz kılmak için gelen Müslüman erkeklerin büyük çoğunluğu kapıdan geri çevrildi. İçeriye sadece İsrail devletinin verdiği kimliğe sahip olan ve 50 yaş üstünde erkekler alındı. Geri kalan insanların ise Mescid El Aksa’da ibadet etmelerine izin verilmedi.
Tabiî ki İsrail güvenlik güçlerinin Müslümanları Mescid El Aksa’da namaz kılmak gibi en tabiî bir haktan alıkoyması olağanüstü tepkilere yol açtı. Kudüs’ün eski şehrinde toplanan yüzlerce Müslüman bu engellemeyi protesto etti. Orada Knesset’e yer alan Birleşik Arap Partisi milletvekili Ahmed Tibi bir konuşma gerçekleştirmiş ve bu konuşmada “El Aksa bizim kanımızda ve onu asla terk etmeyeceğiz” derken asıl oraya sokulmaması gereken “Yahudi sağcı radikallerdir” dedi. İslâmî hareketin başkan yardımcısı Zahi Necdet de, “Mescid El Aksa’yı kundaklamak isteyen aşırı sağcı radikal Yahudi gruplarının asıl kontrol altına alınması gerektiğini” belirtti.
Bilindiği üzere Mescid El Aksa’nın bulunduğu Kudüs’ün doğu kesimi, 1967 savaşında İsrail’in eline geçmiş ve 1969’da Mescid El Aksa Yahudilerce yakılmıştır. Bu yangında, Mescid El Aksa’nın büyük bir bölümü ile tarihî minber de harap olmuştur. Diğer taraftan İsrail Devleti, 1968 yılından bu yana Mescid El Aksa’nın çevresinde ve altında, arkeolojik araştırmalar bahanesiyle kazılar yaptırmaktadır. Yahudilerin inancına göre Mescid El Aksa; onlarca kutsal sayılan Süleyman Mabedi’nin bulunduğu yere yapılmıştır. Yahudilerin en büyük emeli ise, Mescid El Aksa’yı yıkıp yerine Süleyman Mabedini yeniden inşa etmektir.
İşte bu sebeple radikal Yahudi gruplar El Aksa mescidini yıkmak ve yerine Süleyman Mabedi’ni inşa etmek için fırsat kollamaktadır. İşte bu radikal gruplar insanları buraya toplamak ve El Aksa’yı “Yahudileştirmek” niyetindedir.
Nitekim 8 Nisan’da başlayan ve sekiz gün süren Yahudilerin Hamursuz Bayramı’nın başlangıcında Kudüs’te Yahudilerce duvarlara yapıştırılan afişlerde bütün Yahudileri “El Aksa’ya toplanmak ve dünyanın en kutsal mekânı olan yeri Yahudileştirmek” için çağrıda bulunuldu.
Müslümanlar da haklı olarak bu tehlikeye karşı bir araya gelerek Mescid El Aksa’yı korumak istemektedir.
Geçtiğimiz yıllarda Kudüs’e yapmış olduğumuz ziyaretlerde de 45 yaşın altındaki Filistinli erkek Müslümanların Mescid El Aksa’ya namaz kılmak için dahi olsa bile sokulmadıklarına şahit olmuştuk. Filistinli olup da 10-15 yıldır Mescid El Aksa’ya giremeyen, namaz kılamayan hatta İsrailce inşa edilen ve Kudüs’ü çevreleyen “Utanç Duvarı”nın arkasında kalan bölgelerde bulunduğu için Mescid El Aksa’yı göremeyen Müslümanların acıklı hikâyelerini birinci ağızlardan dinlemiştik. Şimdi bu yaş sınırını 50’ye çıkarttıklarını ve iyiden iyiye Mescid El Aksa ile Filistinli Müslümanlar arasındaki bağları koparmak istediklerini haber alıyoruz.
Kudüs ve Mescid El Aksa meselesi “İsrail-Filistin” meselesinde en önemli problem olarak önümüzde durmaya devam edecektir. İsrail’in yönetimini devralan aşırı sağcı hükümetin bu konuda taviz vermeyeceği ve anlattığımız gibi ortamı daha da germek isteyeceği düşünülebilir. Ancak Filistinli Müslümanların söyledikleri gibi “El Aksa Müslümanların kanındadır ve onu asla terk etmemek gerekir”...
18.04.2009
E-Posta:
[email protected]
|