Yağmurla yarenliğim
Yağmur şehrin üzerinde hâkimiyet kurmuş gibiydi. Onunla yüz yüze gelmeme saniyeler kala bende garip bir tedirginlik başgösterdi. Bu içimin ürpermesi ya da ayrılık öncesi hissedilen gelişi güzel bir duyguda olabilirdi. Veda anlarını hoş görmeyen tavrımla boynumu büküp çıktım evden. Yağmur yüzüme değil şemsiyeme vuruyordu.
Maneviyattan bana gönderilen gülücüklere benziyordu bu yağmur. Etrafımı şenlendiren, az önce kanıma karışan ayrılığıma yarenlik eden. Şemsiyeme takılıp yerlere düşen her damlacık gölcüklerin yüzeyinde küçük halkalar oluşturuyordu. Sırası gelen damlacık bir sonrakine yer vererek gölcüğün derinlerinde kayboluyordu.
Annemle durağa yürüyorduk. O da sabahki misafirliğimizin ne çabuk el değiştirdiğini anlamış değildi. Saatlerin oyunu mu vardı üzerimizde? Annemde sitemle bende üstü kapalı sözlere dönüşüyordu.
Durağa geldiğimizde dönüp yola yeniden baktım. Tek bir insan yoktu. Yağmur kimseye bırakmamıştı. Sahiplenme arzusu bir bütün halinde sokağın kenarlarına bile yansıyordu.
Durağın önünde derin bir su birikintisi vardı. Tam önümde duruyordu. Arabalar su birikintisinin içinden geçmiyordu. Annem biraz arkamdan durmuş “su üzerine gelecek, yanıma gel” diyordu.
Arabalar hızlıca geçiyordu. Nihayet bir minibüsü gördüm. Elimi kaldırdım. Ne olduysa o anda oldu. Yağmur devam ediyor, annem arkamdan sesleniyor, minibüs yaklaşıyordu. Önümdeki su birikintisi bir dalga olup yüzüme çarpıldı. Gözlerim aniden kapanmanın şaşkınlığı içindeydi. Şeffaf bir dokunuşun beklenmeyen anlarına sarılmıştım. Bu sarılış bir gülücükten çok damlanın isyanına benziyordu. Yerden gelen bu isyan şemsiyemi görmemezlikten gelmişti.
Arabalar suyun içinden geçmiyordu. Ama biri geçmiş beni annemin yanına göndermişti. Elimi yüzümden çektiğimde annem gitmek üzere olan minibüse el kaldırıyordu.
Koltuğa oturdum; bazı yolcular dönüp dönüp bana bakıyordu. Ben hâlâ başıma gelenlere inanmamakla beraber ıslanmış yüzümde ellerimi gezdiriyordum. Omuzlarım ve başımda ıslanmıştı.
Yağmurla yarenliğim aradaki bütün mesafeleri ortadan kaldırmıştı.
|