"Gerçekten" haber verir 22 Mart 2009
Anasayfam Yap | Sık Kullanılanlara Ekle | Reklam | Künye | Abone Formuİletişim
ASYA'NIN BAHTININ MİFTAHI , MEŞVERET ve ŞÛRÂDIR

Eski tarihli sayılar

Görüş, teklif ve
eleştirilerinizi

adresine bekliyoruz.

 

Ali FERŞADOĞLU

İlim, tecdid, müceddid ve Bediüzzaman - 1



1878’de dünyaya gelen ve 23 Mart 1960 yılında vefat eden Bediüzzaman’ın ilmî ve manevî şahsiyetini ve tecdid ve müceddidlik meselelerini kısaca ele almak istiyoruz…

İnsan aklı/dimağı/beyninin ilim denizinden aldığı bilgi iki türlü: Birisi, çalışma ve gayretle elde edilen kesbi; ötekisi, hibe edilen vehbî. Vehbi, yâni, hibe edilecek ilme liyakat kazanabilmek için de kesbî ilimlerde mesafe kat’etmek gerekir.

İnsan aklı/dimağı/beyninin ilim denizinden aldığı bilgi iki türlü: Birisi, çalışma ve gayretle elde edilen kesbi; ötekisi, hibe edilen vehbî. Vehbi, yâni, hibe edilecek ilme liyakat kazanabilmek için de kesbî ilimlerde mesafe kat’etmek gerekir.

Allah’ın tabiata koyduğu “kevnî/yaratılmış/var edilmiş kanunlar” çerçevesinde çalışarak elde edilebilecek “ilmel-yakîn” (ilim seviyesinde kesin bilgi), “aynel-yakîn” (müşahede-gözlem seviyesinde kesin bilgi), hakkal-yakîn” (tecrübe, kalb-sezgi ve vicdan seviyesinde kesin bilgi) dışında; bâzı mânevî özelliklere haiz özel kişilere, özel olarak hibe edilen ve “ilm-i ledün” denen gizli, hâfî, bâtın, gaybî/metafizik bir bilgi çeşididir bu. Ledün ilminin hakikati, Kehf Sûresinin 60-82. âyetlerinde, Hz. Mûsâ ve Hz. Hızır’ın (as) mâceraları nakledilirken dikkate sunulur. İsmini de 65. âyette geçen “ledün” kelimesinden alır.

1895’te, Van’da, kitap dolu konaklarda kaldığı sıralarda; bu asırda yalnız eski tarzdaki kelâm ilminin (İslâm felsefesinin) İslâm dîni hakkındaki şek ve şüphelerin reddine kâfi olmadığına kanaat hasıl etmiş ve fünûnun (pozitif, fen ilimlerinin) tahsiline lüzûm görmüştür.

Bütün fenleri tetebbua/araştırmaya başlayarak, pek kısa bir zamanda tarih, coğrafya, riyaziyat (mate-matik), jeoloji, fizik, kimya, astronomi, felsefe-gibi ilimlerin esaslarını;1 fen ve felsefeden İslâm’a gelen hücûmlar, def edecek ve modern ilimlerde kendisini kitap yazabilecek ve uzmanlarıyla münâzarâya girebilecek derecede öğrenmeye sevk etti. Okyanuslar gibi fen, sosyal ve mânevî ilmini kendi kendisini araştırarak ve kitapları mütalâa ederek elde eder.

İslâm ilimlerindeki vukufiyeti (derinliği) ise tartışmasızdı. Onun, Osmanlı devleti Şeyhu’l-İslâmlığına bağlı ilmi bir heyet olan Daru’l-Hikmeti’l-İslâmiyye azalığına seçilmesinin sebebini tarihçi İsmail Hakkı; hocası Şeyhü’l-İslâm Sabri Efendi’den, “Hadîs ilminde mahir olduğu için”2 şeklinde nakleder.

Bediüzzaman’ın ilmi hem kesbi, hem de vehbidir. Henüz bülûğ çağına ermeden İslâmî ilimlerde icazet almış; ders ve fetva verecek çapta bütün manevî ilimleri öğrenmişti. Ki, bu hal ona, “zamanın güzeli, çağın eşsizi” anlamına gelen “Bediüzzaman” unvanını verdirdi. 1889’da Siirt, 1894-95’de Mardin ve civarı âlimleriyle münâzarâya tutuşur ve onları mağlûp eder.3

80-90 sene önce haber verilen yüzlerce ilmi, manevî, sosyal, teknik ve teknolojik keşifleri; bir tanesi bile bugünkü keşiflere ters düşmemesi ve Risâle-i Nur’un yazılış tarzı onun ilminin aynı zamanda Vehbi de olduğunu gösterir.

Gerek Osmanlı, gerekse günümüz ilim adamı ve İlahiyatçılardan birkaç kıskancı müstesna onun Kur’ân ilimlerindeki vukufiyetini/derin bilgisini büyük bir hayranlık ve hürmetle te’yid ve tasdik etmişlerdir.

Dipnotlar:

1- İhsan Kasım Salihî, İslâm Önderlerinden Bediüzzaman Said Nursî ve Eseri, s. 11-12.

2- Şahiner, Aydınlar Konuşuyor, s. 303.

3- Necmeddin Şahiner, Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursî, s. 52-72.

22.03.2009

E-Posta: [email protected] [email protected]


 
Sayfa Başı  Yazıcıya uyarla  Arkadaşıma gönder  Geri


Önceki Yazıları

  (21.03.2009) - Nur hareketi ve demokratlar

  (20.03.2009) - Ayakkabının bedeli 3 yıl, ya demokrasinin?

  (18.03.2009) - Sünnet-i Seniyyeye uy!

  (17.03.2009) - Az yiyen daha zekî oluyor

  (14.03.2009) - İslâm devleti, bahtiyar Alman milletinden mi doğacak?

  (12.03.2009) - Bediüzzaman ve müspet hareket

  (11.03.2009) - Nur Talebelerinin özellikleri - 2

  (10.03.2009) - Nur Talebelerinin özellikleri - 1

  (09.03.2009) - Nur talebesinin birinci vazifesi

  (07.03.2009) - Nur hareketi siyasî değil, uhrevîdir - 2

 

Bütün yazılar

YAZARLAR

  Abdil YILDIRIM

  Ahmet ARICAN

  Ahmet DURSUN

  Ahmet ÖZDEMİR

  Ali FERŞADOĞLU

  Ali OKTAY

  Atike ÖZER

  Cevat ÇAKIR

  Cevher İLHAN

  Elmira AKHMETOVA

  Fahri UTKAN

  Faruk ÇAKIR

  Fatma Nur ZENGİN

  Gökçe OK

  H. Hüseyin KEMAL

  H. İbrahim CAN

  Habib FİDAN

  Hakan YALMAN

  Halil USLU

  Hasan GÜNEŞ

  Hasan YÜKSELTEN

  Hüseyin EREN

  Hüseyin GÜLTEKİN

  Kadir AKBAŞ

  Kazım GÜLEÇYÜZ

  M. Ali KAYA

  M. Latif SALİHOĞLU

  Mehmet C. GÖKÇE

  Mehmet KAPLAN

  Mehmet KARA

  Meryem TORTUK

  Mikail YAPRAK

  Murat ÇETİN

  Nejat EREN

  Nimetullah AKAY

  Osman GÖKMEN

  Raşit YÜCEL

  Recep TAŞCI

  Rifat OKYAY

  Robert MİRANDA

  Ruhan ASYA

  S. Bahattin YAŞAR

  Saadet BAYRİ

  Saadet TOPUZ

  Sami CEBECİ

  Selim GÜNDÜZALP

  Semra ULAŞ

  Suna DURMAZ

  Süleyman KÖSMENE

  Umut YAVUZ

  Vehbi HORASANLI

  Yasemin GÜLEÇYÜZ

  Yeni Asyadan Size

  Zafer AKGÜL

  Ümit KIZILTEPE

  İbrahim KAYGUSUZ

  İslam YAŞAR

  İsmail BERK

  İsmail TEZER

  Şaban DÖĞEN

  Şükrü BULUT

Sitemizle ilgili görüş ve önerileriniz için adresimiz:
Yeni Asya Gazetesi Gülbahar Cd. Günay Sk. No.4 Güneşli-İSTANBUL T:0212 655 88 59 F:0212 515 67 62 | © Copyright YeniAsya 2008.Tüm hakları Saklıdır

Kurumsal Linkler:
Bediüzzaman Haftası - Risale-i Nur Enstitüsü - Yeni Asya Vakfı - Demokrasi100 - Yeni Asya Gazetesi - YASEM - Bizim Radyo
Sentez Haber - Yeni Asya Neşriyat - Yeni Asya Takvim - Köprü Dergisi - Bizim Aile - Can Kardeş - Genç Yaklaşım - Yeni Asya 40. Yıl

Reklam Linkleri:
Risale Yorum- Risale Çocuk- Oktay Usta - Euro Nur - Fıkıh İnfo- Ahmet Maranki- Cevşen - Yeni Asya Barla - Makdis